İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının hak ve hukukunu sonuna kadar savunmaya devam edeceğime, Cumhuriyet'in değerlerine, milletimizin birliğine, üniter devlet yapımıza halel getirecek her adıma dün olduğu gibi bugün de yarın da karşı çıkacağıma milletime söz veriyorum" dedi.
Dervişoğlu, Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in 30 Aralık 2022'de öldürüldüğü yerde basın açıklaması yaptı. Müsavat Dervişoğlu, sorumlulukları olanlara sorumluluklarını hatırlatmak üzere açıklama yaptığını söyledi. Bir tehditle karşı karşıya bırakıldığını belirten Dervişoğlu, "Adresimi bilemeyebilirler. Beni sağda solda aramalarına ihtiyaç bırakmaksızın onların en iyi bildikleri yerde bu basın toplantısını gerçekleştirdik" diye konuştu.
'HAKARET VE TEHDİTLERİN ÜZERİNDEN 16 SAAT GEÇMESİNE RAĞMEN ADIM ATILMADI'
Mecliste grubu bulunan bir siyasi partinin genel başkanı olduğunu, dolayısıyla bir hakaretin ve tehdidin muhatabı olduğunda, durumdan vazife çıkarması icap eden kurumlar bulunduğunu anlatan Dervişoğlu, üzerinden 16 saat geçmesine rağmen herhangi bir adım atılmadığını dile getirdi. Şahsına yöneltilen saldırıların 22 Ekim'de başladığını aktaran Dervişoğlu, "Abdullah Öcalan'a, TBMM'de kürsüde, söz hakkı verilmesinin talep edildiği noktada İYİ Parti Genel Başkanı olarak ona karşı duruşumdan kaynaklı bir saldırının, bir tehdidin muhatabı olmuş durumdayım. Yani Abdullah Öcalan, TBMM'ye gelecek, konuşacak, ona umut hakkı vaat edilecek ve hatta affedilebilmesinin zemini hazırlanacak ama Müsavat Dervişoğlu, Ankara'nın sokaklarında gezemeyecek öyle mi? Havanızı alırsınız" sözlerini sarf etti.
'MHP BİZİM SİYASİ RAKİBİMİZ VE MUHATABIMIZ DEĞİL'
Siyaset sahnesine çıktıkları andan itibaren hep "konuşan Türkiye" çağrısı yaptıklarını vurgulayan Dervişoğlu, şunları kaydetti:
"MHP'nin karşı karşıya bulunduğu zafiyetten beslenmek niyetinde olan bir siyasi parti değiliz. Türkiye'de merkez siyasetin inşa edilebilmesi, Cumhuriyet'in değerlerinin korunabilmesi, hakkın, hukukun, adaletin temin ve tesis edilmesi için siyaset yapıyoruz. MHP herhangi bir alana talip olmadığı için, iktidar istemediği için, iktidara payanda olmakla yetindiği için neresinden bakarsanız bakın, bizim siyasi rakibimiz ve muhatabımız bile değildir. Kendilerini, bugün karşı karşıya bulundukları panik halinden uyanmaya davet ediyoruz. Burada her zaman söylüyorum. Ben siyasi yolculuğuma başladığım andan itibaren hep adalet peşinde koştum. Dolayısıyla benim hakkımın, hukukumun çiğnenmesi, şahsımın tehdit edilmesi hiç umurumda değildir. Ben, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının hak ve hukukunu sonuna kadar savunmaya devam edeceğime, Cumhuriyet'in değerlerine, milletimizin birliğine, üniter devlet yapımıza halel getirecek her adıma dün olduğu gibi bugün de yarın da karşı çıkacağıma milletime söz veriyorum."
Devletin memurları tarafından korunduğunu anımsatan Dervişoğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya seslenerek kendisine tahsis edilen koruma polislerinin geri çekilmesini istedi. Dervişoğlu, 22 Ekim'den itibaren hem partisine hem de şahsına yönelik tehdit ve saldırıların arttığına dikkati çekerek, "Bunun arkasındaki şey Türkiye'nin geleceğinin hilafına atılmış adımlara karşı tek milli cephenin İYİ Parti olarak gösterilmesidir. O sebeple bizi yıldırmak istiyorlar. Bizi korkutmak istiyorlar." ifadesini kullandı.
NE OLMUŞTU?
MHP lideri Bahçeli partisinin dünkü grup toplantısında, Öcalan'a yaptığı çağrıyla başlayan süreç üzerinden kendisini eleştirenler hakkında isim vermeden şu ifadeleri kullanmıştı: "Bizim bir görev kapsamında hareket ettiğimizi iddia eden müfteriler, içimizdeyken el etek öpmekten başlarını dahi kaldıramıyorlar, siyasetimize en küçük katkı vermiyorlar, veremiyorlardı. Kedinin ayna karşısında kendisini aslan görmesi neyse bunların durumu üç aşağı beş yukarı aynısıdır. Geceleri baykuş olup harabede tüneyenler, gündüz vaktinde kartal olup zirvelere kanat açamazlar. Kurt, kurdu tanır ancak biz bunları tanımıyoruz ve hiç de takmıyoruz. Bizim dava ve vatan sevdamızı tartıya çıkaracak, bununla da kalmayıp tartışmaya açacak, ülke ve ülkü heyecanımızı kurcalayıp aşındıracak bir siyasi fırıldağı henüz hiçbir kundak sarmamıştır. Hayatıyla haysiyeti ters köşe olmuşların bize anlatacak, bize aktaracak, bize güzergah tayin edecek bir şeyleri olmaz, olamaz."
Dervişoğlu ise bu ifadelere "Yeri değil belki ama bilinmesini isterim ki; bundan sonra hak etmeyen bazı insanlara nezaket ve saygı göstermekten geri duracağım. Zira kendisine gösterilen nezaketi suistimal edenler var. Aldığımız aile terbiyesi ve geçmişimize olan saygımızdan ötürü sergilediğimiz hassasiyeti istismar ederek bunu fırsatçılığa çevirmekten utanmayanlar var. Buradan kendilerine sesleniyorum, benim saygım, sana değil oturduğun koltuğadır. Çünkü ben o koltuğun ilk ve gerçek sahibini tanıyorum. Ve ona hizmet etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Oradan bana ve dava arkadaşlarıma hakaret yağdırıyorsun ya, şahsına bu zamana kadar gösterdiğim saygıyı, o koltuğun gerçek sahibine duyduğum vefanın sadakası saymanı da temenni ediyorum. Fazlasını hak ediyorsun ama benden şimdi bu kadar. Fazlası da zaten bana yakışmaz. Adana tabiriyle kirişteğe dönmüş, İYİ Parti'ye 'fırıldak' diyor. Beyefendiye bakar mısın? Biz seni topaç gibi kimlerin çevirdiğini bilmiyor muyuz zannediyorsun" karşılığını vermişti.
Dervişoğlu'nun bu sözlerine, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, genel başkan yardımcıları Semih Yalçın ve İzzet Ulvi Yönter ile Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım sert ifadelerle karşılık vermişti.
ÜLKÜ OCAKLARI BAŞKANI YILDIRIM: BELANI BİZDEN BULMA
Yıldırım, sosyal medya hesabından paylaştığı video mesajında, "Daralan kabilesine toparlamak için kuduz köpek gibi havlayan Müsavat. Bu kuduz köpek liderimize ve davamıza saygısızlık yapma cüretinde bulunmuş. 2 sene önce bir cenazede liderimizin elini öpmek için bizden izin istedi. Öptüğün o elin sahibinin evlatları sana öyle bir tokat vurur ki bir daha insan içine çıkma cüretinde bulunamazsın. Senin nasıl bir dansözlük yapma heveslisi olduğunu çok iyi biliyoruz. Git tasmanı tutanlara dansözlük yap. Belanı bizden bulma. Bizim değerlerimize, davamıza, liderimize laf söyleyene haddini bildiririz. Kimse bizim sınırlarımızı ihlal etmeye kalkışmasın" ifadelerini kullanmıştı.