Taşcıer, yüksek enflasyon, gelir eşitsizliği ve hatalı ekonomi politikalarının yarattığı ekonomik tahribat göz önüne alındığında, bütçenin yetersiz kalacağını ifade etti.
Bütçede öngörülen 12,8 trilyon liralık gelir ve 14,7 trilyon liralık giderin, büyük bir açık oluşturduğunu belirten Taşcıer, hükümetin bu açığı kapatmak için yine halka yüklenmeyi planladığını savundu. Özellikle dolaylı vergiler yoluyla dar gelirli kesimlerin daha fazla vergi yüküyle karşı karşıya kalacağını ifade etti. Taşcıer, “Bu bütçe, işçi, memur, emekli ve düşük gelirli vatandaşlar için daha fazla vergi ve daha az sosyal destek anlamına geliyor. Hükümet, bütçe açığını vatandaşın cebinden karşılamayı planlıyor,” dedi.
Sosyal yardımlar konusunda ise Taşcıer, iktidarın bütçeden ayırdığı 651 milyar liranın, derinleşen yoksulluğu hafifletmek için yetersiz olduğunu söyledi. Enflasyonun kontrol edilemeyen boyutları dikkate alındığında, bu miktarın halkın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları hafifletmeye yetmeyeceğini belirtti. Sosyal yardımların sadece geçici bir çözüm sunduğunu, kalıcı ve adil bir gelir dağılımı sağlayacak bir ekonomik reformun yapılmadığı sürece bu tür yardımların etkisiz kalacağını ifade etti.
Taşcıer, hükümetin sosyal devlet iddiasının ise halkı yanıltmaya yönelik olduğunu savundu ve "Bu bütçe, toplumsal adaleti sağlamaktan uzak, ekonomik sorunların derinleşeceği bir tabloyu ortaya koymaktadır" dedi.