Resmi Gazete'de AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yeni atama kararları yayımlandı. Karara göre Tamer Karadağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olduğu açıklanmıştı.
Karadağlı, Erdoğan'a yönelik iltifatlarıyla, kadın oyuncuları hedef göstermesiyle ve tarikatların çağrısıyla yapılan LGBT karşıtı mitingi desteklemesiyle gündeme gelmişti.
Söz konusu atama kararı, sosyal medyaya da damga vurdu. Pek çok sanatçı, Erdoğan'ın 'Karadağlı' atamasına tepki gösterdi. Karara ilişkin bir tepki de CHP'den geldi.
CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Karadağlı'ya 'geçmişini' hatırlattı.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Başarır, şu ifadeleri kullandı:
"Ülkemiz kültürel bir erozyona uğratılıyor. Dün Resmi Gazete'de bir atamayı gördük. Tamer Karadağlı'nın Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olduğunu gördük.
Anadolu'ya, ülkemize tiyatroyu, sanatı, taşıyan, sevdiren bir kurumdan bahsediyoruz. Yaklaşık 3 bin personeli var bu kurumun. Çok değerli sanatçılar, yöneticiler var. Kuruma bağlı yöneticiler var. Bir sefer; Tamer Karadağlı'nın bu kurumla hiçbir ilgisi yok. Evet, tiyatrocu, sanatçı, başarısını her şeyini bir kenara koyabiliriz... Ama bu kurumun içerisinden birisi değil.
İki, Türkiye'nin en önemli film festivali Antalya Film Festivali'nde sanatçı bir arkadaşı ödül aldığı zaman, konuşmasını kesip, mikrofonu alacak kadar da saygısız bir kişi. Neden Tamer Karadağlı? Niçin? Yani vali kararnamesinde, yargıda, bankalarda bunu yapıyorsunuz. Ama tiyatroda niye bunu yapıyorsunuz? Bu kurumda çok değerli sanatçılar var. Kurumu bilen sanatçılar var. Bakın Devlet Tiyatroları Genel Müdürü, evet, tiyatroyu bilecek. Yılda 150 tane değişik oyun sergileniyor bu kurumda. Ama personeli, personelin haklarını bilecek. Bir sefer, Devlet Tiyatroları, bağımlı bir kuruluş değil, bir anlamda yarı özerkliği olan bir kuruluş. Aslında 50 yıldır bir düzenleme bekleyen bir kurumdan bahsediyoruz. Tamamen özerk olması gereken bir kurumdan bahsediyoruz. Şimdi bu kuruma, bu yasayı getirmektense Tamer Karadağlı'yı getiriyoruz. Niye? Beyefendi Saray'ı çok seviyor. Birden döndü. Düne kadar Gezi'deydi, bugün Gezi karşıtı. Düne kadar muhalifti, bugün Saray'ın yanında. Olmaz, tiyatroda, sanatta bari bunu yapmayın. Bir düşünün 1949'da kim vardı? Muhsin Ertuğrul vardı. Oradan buraya geldik biz. Sanata, sanatçıya, bu kurumlara dokunmayın."