Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias'ın Meis adasının İtalyan işgalinden kurtuluşunun 81'inci yıl dönümünde Türkiye'yi hedef alan açıklamasıyla ilgili sert konuştu.

X hesabından konuyla ilgili uzun bir açıklama yayımlayan Gürdeniz şunları söyledi: 

ABD ve AB’yi arkasına alan Yunan Hükümetinin, finansal baskılar altında ABD ve AB’ye boyun eğen Türk Hükümetinin her alanda verdiği emsalsiz tavizlere rağmen, sınır tanımayan Türk düşmanlığına en son örnek şüphesiz Yunan Savunma Bakanının 14 Eylül 2024 tarihinde Kaş’ın 1 mil güneyinde sadece 9 km kıyıya sahip Meis Adasının İtalyan İşgalinden kurtuluşunun 81. Yıldönümünde yaptığı komik açıklamadır. Şöyle demiş Yunanistan’ın densiz Bakanı Dendias: ‘’Meis Adası, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ve ülkemizin kıta sahanlığının odak noktasıdır. Türkiye kıyılarına yakınlığı nedeniyle Oniki Ada'dan ayrılmaya yönelik herhangi bir girişim, yanlış ve kendini çürüten bir iddiadır.. .Yukarıda açıkça belirtilenlere aykırı görüşler kabul edilemez… Ve Yunanistan'ın mevcut Anayasası gereği, Uluslararası Deniz Hukuku tarafından belirlenen Anavatanımızın haklarını savunması gerekmektedir… Özgürlük ve bağımsızlığın birbirine dolaşmış durumda olduğu, karşı karşıya geldiği, otoriterlik ve revizyonizmin tehdit ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Yani özgürlük verilmiş bir şey değil. Bedeliyle, emeğiyle, birliğiyle, tarihi hafızasıyla bunu korumalıyız.’’

İşte Akdeniz ve Ege’de ABD ve AB’nin vekili jeopolitik hırsı milli yeteneklerinin çok önünde garip bir vekil devletin bakan seviyesindeki düşünceleri bunlar. Ne akılla ne hukukla ve ne de insafla uyumlu bir düşünce yapısı. Dünyada örneği olmayan bir hukuki durumu kendisini küçük ve komik düşürecek bir formatta sunabiliyor. Ancak güvendiği ABD, geriliyor. Kendine mecali yok. Atatürk’ün 1 Eylül 1922 sabahı ordularına ‘’İlk Hedefiniz Akdeniz’dir’’ emri verdiği konjonktürdeki Güneşin Batmadığı İngiliz İmparatorluğundan daha beter bir konumda. Yunan orduları İzmir Limanından kaçarken değil, İngiliz ateş gücünün onların yardımına gelmesi, denizden yüzerek kaçan Yunan askerleri dahi İngiliz gemilerine alınmadı. Tarihin kimin için tekrar ettiğini hatırlatmak görevimizdir. Tabii ki mevcut konjonktürde İzmir ve Anadolu’nun zafer haftasında İsrail’i desteğe gelen Amerikan Amfibi Saldırı Gemisi USS Wasp’ı İzmir Alsancak’ta bağrına basan Türk Hükümetinin düştüğü zavallı durumu görünce Yunan Bakan hızını alamamış.

Ancak bilmeli ki söz konusu vatan ve mavi vatan ise son sözü hükümetler değil, millet söyler. Ona hatırlatalım. 25 Ekim 1920’de Yunanın Anadolu işgalinin en karanlık günlerinde Kral Konstantin vefat eden Kral Alexander yerine geçti. O da Anadolu’daki savaşa devam kararı aldı. 12 Temmuz 1921 de Lemnos zırhlısı ile   Haçlı seferlerinde Kral Richard’ın karaya çıktığı Karşıyaka’ya ayak bastı. Tam tamına 1 yıl 7 hafta sonra 9 Eylül 1922 sabahı tarihlerinin en büyük hezimeti ile Anadolu topraklarından sonsuza dek kovuldular. Türk milletinden büyük bir dayak yediler.  Düşmanı Ana Vatanından kovan Türk Halkı Mavi Vatanından da kovmayı bilir. Büyük lokma yutun ama büyük ve densiz söz söylemeyin.