CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, Mavi Vatan konusuna değindi. Tan, “Bugün Mavi Vatan’dan ne Dışişleri Bakanı ne de Cumhurbaşkanı söz ediyor. Çünkü Yunanistan’la Ege’de bahar yaşanıyor. Bu fena mı? Kötü mü? Asla.” ifadelerini kullanarak, dış politika ve savunma alanındaki hassas bir konuya ilişkin dikkat çeken bir değerlendirme yaptı. Tan’ın açıklamaları, özellikle savunma uzmanları tarafından tepkiyle karşılanırken, Emekli Amiral Cem Gürdeniz de sosyal medya üzerinden sert bir yanıt verdi.

Tan’ın Mavi Vatan’ı “masal” diyerek hedef almasını da hatırlatan Gürdeniz, “Temmuz ayında Mavi Vatan için masal diyen vekil, millet adına konuştuğunu zannediyor ve kısacası Ege ve Akdeniz’den soyutlanmış olmamız ve karaya sıkıştırılmamızdan pek memnun görünüyor.”

Tan’ın bütçe görüşmelerindeki “Biz kabul etmesek de Avrupa Birliği’nin yolu Kıbrıs’tan geçiyor. Çözüme yönelik BM parametreleri özetle iki toplumlu, iki bölgeli ama yeni bir federasyon öngörüyor. Bizim bunu tek taraflı çöpe atmamız ikna edici olmuyor.” sözlerini de aktaran Gürdeniz, “Yani mealen diyor ki; ‘KKTC’den vazgeçelim ve ordumuzu geri çekelim.'”

Mavi Vatan için masal diyen vekil...

Veryansın Tv yazarı Gürdeniz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Ana Muhalefet Partisi Dışişleri Danışmanı, İstanbul Milletvekili ve eski Tel Aviv ve Washington Büyükelçimiz 2025 bütçe görüşmelerinde şöyle buyurmuş:

“Bakınız bugün Mavi Vatan’dan ne dışişleri bakanı ne cumhurbaşkanı söz ediyor. Zira Yunanistan’la Ege’de bahar yaşanıyor. Bu fena mı? Kötü mü? Asla.”

Temmuz ayında Mavi Vatan için masal diyen vekil, millet adına konuştuğunu zannediyor ve kısacası Ege ve Akdeniz’den soyutlanmış olmamız ve karaya sıkıştırılmamızdan pek memnun görünüyor.

Hızını alamamış şöyle diyor:
“Biz kabul etmesek de Avrupa Birliği’nin yolu Kıbrıs’tan geçiyor. Çözüme yönelik BM parametreleri özetle iki toplumlu, iki bölgeli ama yeni bir federasyon öngörüyor. Bizim bunu tek taraflı çöpe atmamız ikna edici olmuyor.’

Mealen diyor ki KKTC’den vazgeçelim ve ordumuzu geri çekelim

Yani mealen diyor ki KKTC’den vazgeçelim ve ordumuzu geri çekelim. Ne acı değil mi? 2004’te Annan Planına iktidar ve KKTC nin %65’i Yes Be Annem dedi. Rum halkının %75’i hayır dedi. 2017’de Crans Montana’daki görüşmelerde ordumuzu adadan çekmeye KKTC ve Türkiye hiç ders almamışcasına yine evet dedi bu kez de Rum Hükümeti hayır dedi. Kısacası sürekli aşağılanıyoruz, jeopolitik taviz vermekten kaçınmıyoruz ve yine de AB ile Enosis rüyasındaki mendil kadar ülkenin ne halkını ne hükümetini memnun edebiliyoruz. Neymiş efendim, AB üyeliği için buna razı olmamız gerekirmiş. 66 yıldır alınmadığımız, kapısında aşağılanmaya doyamadığımız, gümrük birliği ile 1995 sonrası üçüncü sınıf ekonomik müstemleke olmaya rıza gösterdiğimiz ve her geçen gün zayıflamaya, ABD’nin vassalı olmaktan öteye geçemeyen AB için jeopolitik intihara üçüncü kez evet demeliymişiz.

Mavi Vatan ve KKTC’den vazgeçmek ABD ve AB vizyonudur

Mavi Vatan ve KKTC’den vazgeçmek ABD ve AB vizyonudur. Eski İsrail ve ABD Büyükelçimiz belli ki 106 yıl önceki Amerikan ve İngiliz mandacısı atalarının peşinden gidiyor. Batılı olmakla batıcı olmak arasındaki farkı görmüyor. En ilginci 2025 bütçe konuşmasında bu tezlerini savunmak için Atatürk’ten bahsediyor. Erzurum Kongresi sırasında Mustafa Kemal’in bu tip batıcı ve mandacı şahsiyetler için yaverine söylediği sözü hatırlatıyorum: “Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bütün bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklalini feda ediyorlar.”

Türkiye’miz çok tehlikeli bir virajda

Türkiye’miz çok tehlikeli bir virajda. İktidar ekonomik ve siyasi baskılar altında sürekli geri adım atıyor. Hem iktidar hem muhalefet jeopolitik tavizler konusunda birlikte hareket ediyor. Akdeniz’de yaprak kıpırdamıyor; Ege’de karşılıksız tavizler dönemi başladı. Sıranın KKTC’ye gelmesi şaşırtmaz. Türk halkı ve Kıbrıslı soydaşlarımız çok uyanık olmalı. Masaya sürülecek olan Anadolu’ya Toroslar’a bakan Beşparmak Dağlarından KKTC ve Türk bayraklarının indirilmesidir. İsrail’in sınır tanımayan saldırganlığı içinde Gazze soykırımı devam ederken ve Güney Kıbrıs İsrail yanlısı ABD ve AB’nin cephaneliğine ve harekat üssüne dönüşürken AB uğruna Kıbrıs’ta federasyonu savunmak Anadolu ve Mavi Vatan’dan gönüllü vazgeçmek demektir.”