CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, “Şimdi önümüzdeki dönemde Mehmet Şimşek’in gelmesiyle beraber rasyonel zeminde ekonomi çalışacak ama bu arada hiperenflasyon yaşayacağız. Çok büyük sıkıntılar yaşayacak bu toplum, maalesef dünyanın en bozuk ekonomilerinden birisini yaşayacağız. Bu arada başarılı olunur, bu süreç aşılabilir mi? Çok zor görüyorum bunu da maalesef çünkü karşımızda iyi niyetli bir iktidar yok. Sürekli olarak kendi yandaşlarını zengin etmeye çalışan, onlara servet aktarmaya çalışan bir iktidar zihniyeti var. Ülkeyi, toplumu düşünmüyorlar hiçbir zaman, dolayısıyla da yine maalesef bu sıkıntıları çekeceğiz” dedi.
CHP İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, seçimlerin ardından Türk ekonomisinin geleceğini ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Kuşoğlu, şunları söyledi:
“85 MİLYONLUK TÜRKİYE’DE BİRKAÇ YÜZ BİN KİŞİ, 2,5 TRİLYONLUK BİR HESABA SAHİP”
“Mehmet Şimşek’in gelmesiyle yeni bir sürece girildi Türkiye ekonomisinde… Yani bir saçmalık süreci yaşandı. Dünyada enflasyona karşı bir mücadele var. Faizler artırılıyorken, piyasa koşulları Amerika’dan Avrupa’ya tüm dünyada etkili olurken Türkiye’de tam tersi yapıldı. Tam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle, ‘dünya faizler yükseltirken biz faizleri düşürdük’ güya ama bunun anlamı şudur tabi, onu bilerek yaptılar. Her ne kadar dini atıfta bulunduysa da faizleri düşürmek demek birilerine düşük faizli, enflasyonun çok altında, maliyetinin altında kredi vermek ve servet aktarımı demektir. Kendi yandaşlarına Merkez Bankası’ndan yine bu süre içerisinde, Hazine’den ve devlet bankalarından büyük krediler aktardılar. Onları yine zengin ettiler. Bu bir planın sonucuydu. Kendi tarafındaki kişileri zengin etmek ama bu arada ülkeyi, milleti, toplumu düşünmemekti bu. Çünkü fakirden alıp bu tarafa vermek yani düşünebiliyor musunuz, bugün 2,5 trilyonun üzerinde kur korumalı mevduat hesabı var. Kur korumalı mevduat hesabı birkaç yüz bin kişiye ait… Bakın 85 milyonluk Türkiye’de birkaç yüz bin kişi, 2,5 trilyonluk bir hesaba sahip ve bu hesap MB’den ve Hazine’den ve hangi bankaya yatmışsa oradan verilen faizlerle, nemalarla büyük paralar elde ediyor. Bu birilerini zengin etmektir. Zengini zengin etmektir. Nereden alıp zengini zengin etmektir? Fakirden, fukaradan, toplumdan, çalışan kesimden, ücretliden alıp onları zengin etmektir. Bunların hepsi bilerek yapıldı.
“HİPERENFLASYON YAŞAYACAĞIZ”
Yani bir dönem, Mehmet Şimşek’in deyimiyle, ‘rasyonel zemine taşıyacağız’ diyor ya ekonomiyi… Bir dönem rasyonel zeminin dışında bir ekonomi vardı. Burada birileri özellikle, toplum için rasyonel olmayan o dönemde birileri özellikle zengin edildi. Servet transferi yapıldı kendi yandaşlarına ve millet fakirleştirildi. Tüm Türkiye’deki ekonomik dengeler bozuldu. Şimdi önümüzdeki günlerde Mehmet Şimşek’in gelmesiyle beraber rasyonel zeminde ekonomi çalışacak ama bu arada hiperenflasyon yaşayacağız. Çok büyük sıkıntılar yaşayacak bu toplum, maalesef dünyanın en bozuk ekonomilerinden birisini yaşayacağız. Bu arada başarılı olunur, bu süreç aşılabilir mi? Çok zor görüyorum bunu da maalesef çünkü karşımızda iyi niyetli bir iktidar yok. Sürekli olarak kendi yandaşlarını zengin etmeye çalışan, onlara servet aktarmaya çalışan bir iktidar zihniyeti var. Ülkeyi, toplumu düşünmüyorlar hiçbir zaman dolayısıyla da yine maalesef bu sıkıntıları çekeceğiz. Hiperenflasyonu yaşayacağız, büyük toplumsal adaletsizlikler, gelir eşitsizlikleri içerisinde kıvranacağız. Ama sonucunu alamayacağımızı düşünüyorum maalesef…”
“EKONOMİ KURUMLARI ARASINDA BİR KOORDİNASYONSUZLUK, UYUMSUZLUK VARDI”
Merkez Bankası Başkanlığı görevine getirilen Hafize Gaye Erkan ile ilgili ise Kuşoğlu, şöyle konuştu:
“Genç bir arkadaşımız, bir kadın orada Merkez Bankası’nın başında olmasından mutluluk duyarım. Fakat şu var, Erdoğan iktidarında kurumlar arasında özellikle de ekonomi kurumları arasında bir koordinasyonsuzluk, uyumsuzluk vardı. Bunlar Hazine, Merkez Bankası, SPK, BDDK bunlar uyumlu çalışmadılar. Uyumlu çalışılmadı. Şimdi yine benzeri şekilde uyumsuz çalışılacak. Şahap Bey, MB’nin başından yanlış politikalar izlendi diye alınıyor. BDDK’nın başına getiriliyor. Yani tüm bankaların başına getiriliyor. Bu ne perhiz ne lahana turşusu, bu ekonomiyle ilgili kurumlar arasındaki uyumsuzluğun, koordinasyonsuzluğun devam edeceğini gösteriyor. Gösterecek çok önemli bir örnek… Bu uyumsuzluk olduğu sürece de ekonomide bir başarı olması da mümkün değil.”