Şimdi herkes kendine şu soruyu sorsun:

Ne zaman bu kadar susar olduk?
Ne zaman bir millet, bu kadar korkar, bu kadar unutkan, bu kadar “kabullenmiş” hale gelir?

Ülke elden gidiyor, sessizlik hâkim.  
Adalet yerle bir olmuş, ama çoğunluk gözünü kaçırıyor.  
Gençler ülkeden kaçmak için fırsat kolluyor, yönetenler hâlâ “istikrar” masalı anlatıyor.  
Hırsızlar zenginleşiyor, namuslular suçlanıyor.

Ve biz hâlâ ekran başında, sosyal medya başında küçük öfke nöbetleri geçirip uykuya dalıyoruz.  
Bu nasıl bir çürüme?

Her gün yeni bir skandal, yeni bir hukuksuzluk, yeni bir aldatmaca.  
Yolsuzluk normalleşti.  
Torpil, liyakatın önüne geçti.  
Yalan, hakikatin yerini aldı.

Ama kimse hesap sormuyor. Çünkü bu ülkenin hafızası, bilerek ve isteyerek silindi.  
“Balık hafızalı toplum” denilince alınanlar, bugün geçmişi hatırlamaktan korkar hale geldi.

Ey Türkiye, sana soruyorum:  
15 yıl önce bu adamlar neydi? Şimdi ne oldular?  
Hangi ittifaklar, hangi ihanete dönüştü?  
Kim bu serveti nasıl yaptı?  
Hangi çocuklar hakkıyla kazandı, hangileri soyadı sayesinde torpillenip en üst mevkilere geldi?

Unuttun değil mi? Unutturuldun.  
Çünkü unutursan hesap soramazsın.  
Unutursan sorgulamazsın.  
Unutursan tekrar kandırılırsın.

Artık yeter.  
Bu milletin uyanmaya, hatırlamaya ve hesap sormaya ihtiyacı var.

Susarak yaşayanlar, bağırarak ölenlere mahkûm olur.

Ya hafızanı geri kazanırsın, ya da başkalarının yazdığı kaderi sessizce yaşarsın.  
Seçim senin.

Haftaya görüşmek üzere sağlıcakla kalın.