California Üniversitesi’nden bir ekibin yaptığı araştırmaya göre, yaşamın ilk 1000 gününde şeker tüketiminin sınırlandırılması, ileri yaşlarda tip 2 diyabet ve yüksek tansiyon gibi ciddi sağlık sorunları riskini düşürebiliyor. Araştırma, özellikle bu dönemdeki düşük şeker tüketiminin tip 2 diyabet riskini %35, yüksek tansiyon riskini ise %20 oranında azaltabileceğini gösteriyor.
Araştırmada, İngiltere’de İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki şeker tüketim artışının etkileri de incelendi. Şeker kısıtlamalarının sona erdiği dönemde, günlük şeker tüketimi hızla artmış ve bu durum, ilerleyen yıllarda doğan bireylerde sağlık risklerini yükseltmiş. 1951-1956 yılları arasında doğan 60 bin kişinin sağlık verilerini analiz eden bilim insanları, bu dönemde doğanlar arasında obezite riskinde %30 oranında azalma tespit etti.
Anne ve Çocuk Sağlığı İçin Şeker Tüketimini Sınırlayın
Araştırma ekibinden Dr. Tadeja Gracner, şeker tüketiminin özellikle bebeklik döneminde sınırlandırılmasının metabolizma ve tat tercihleri üzerinde kalıcı etkiler yaratabileceğini vurguladı. Gracner, erken yaşta yüksek şeker tüketiminin tatlı yiyeceklere olan isteği artırabileceğini ve çocukların sağlıklı bir başlangıç yapmasını zorlaştırabileceğini belirtti.
Uzmanlar, hem hamilelik dönemi boyunca hem de bebeklerin katı gıdalara geçiş sürecinde şekerin az tüketilmesinin çocuk sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu ifade ediyor. Bu doğrultuda, anne adaylarının ve ebeveynlerin şeker alımını sınırlandırmaları öneriliyor. Ayrıca, gıda sektörünün de bebek ve çocuk ürünlerinde şeker oranını azaltmayı düşünmesi gerektiği belirtiliyor.
Bu önemli bulgular ışığında, ebeveynlerin çocuklarının beslenme alışkanlıklarına dikkat etmeleri, onlara sağlıklı bir gelecek için iyi bir başlangıç yapmaları adına büyük önem taşıyor.