Eski milletvekili Aytun Çıray, sosyal medya hesabından “Sussam gönül el vermez” başlığıyla bir yazı paylaştı. 

Çıray, şunları belirtti:

“Siyasetçinin siyasal açıdan başarısızlıklarını, varsa yolsuzluklarını eleştirmek kadar doğal demokratik bir hak olamaz. Bu nedenle Kemal Bey de eleştiriliyor zaten. Ancak, ‘Erdoğan Kılıçdaroğlu’ndan daha demokrat', hatta bazıları ‘proje insan' dediğinde, haydi açık yazalım ‘ajan' olduğunu ima edecek kadar ileri gidildiğinde dayanamadım.

Bir kısmında devlette beraber çalıştığımız, vatan sevgisi ve dürüstlüğüne şahit olduğum, Genel Başkan Yardımcılığını yaptığım birinin üzerine böylesine gidilince susarsam hesapçı olurum. Analistler, utanmasalar tek insan rejimini getiren de Kılıçdaroğlu diyecekler. Hatta ‘Gezi direnişi' nedeniyle insanları hapse atan da o…

FETÖ ile birlikte TSK’yı SADAT’ın istediği şekilde dizayn eden de o! Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımam diyen, Genelkurmay Başkanı’nı hapse atan, kozmik odayı açan, AİHM kararlarını dinlemeyen, savcılara talimat veren de hep otokrat Kılıçdaroğlu! Sanki o milletvekillerini atamayla seçtirirken Tayyip Bey, Meral Akşener hakim huzurunda önseçim mi yaptılar?”

“HERKES HER ŞEYDEN SIYRILACAĞI BİR ‘ABALI' BULMUŞ VURUP DURUYOR”

Kılıçdaroğlu’na yönelik haksız eleştiri ve suçlamalara tepki gösteren Aytun Çıray açıklamasına şöyle devam etti:

“Şimdi biri çıkmış ‘Kemal Bey’in aday olmasını önleyemedim' diyor. Allah var tekrar masaya oturulmasına karşı olduğunu Akşener’in evinde söyledi. Ama kendisinin, Kılıçdaroğlu seçilecek bakan olacak diye ilân edilmesine hiç itiraz ettiğini hatırlamıyoruz. Kısacası bir genel başkanı istifaya davet etmek, karşısına aday olanları desteklemek gayet doğal. Ancak; onu bir ‘ajan' seviyesine indirgemek insafsızlık, vicdansızlık, iftira. Bunu seçim öncesi açıklamamak ise suça iştirak. Üstelik buna delil olarak da merhum Baykal’a yapılan komployu göstermek ise deli saçması.

Sonuçta komplocular yakalandılar ve ceza bile aldılar. Ümit Özdağ ile işbirliği yapması için herkes Kılıçdaroğlu’nu teşvik etmedi mi? Peki Ümit Özdağ’ı, istifaya zorlayarak parti kurmasını kim sağladı? Diğer yandan aslında Özdağ tarafından anında duyurulan, yazılıp çizilen yani gizli olmayan ‘gizli protokolü' niye herkes ilk defa duymuş gibi yapıyor? Sinan Oğan’ı Tayyip Bey’le anlaşıncaya kadar yere göğe sığdıramayanlar kimlerdi?

MAK (Mehmet Ali Kulat), ‘İYİ Parti yüzde 13 oy alsaydı Kılıçdaroğlu kazanacaktı' dedi. Peki Akşener masadan kalkıp oturunca oyları nereden nereye düştü acaba? Araştıran oldu mu? Demek istediğim; Siyasi ahlâkın bu kadar tefessüh ettiği bir dönem yaşamadım. Herkes her şeyden sıyrılacağı bir ‘abalı' bulmuş vurup duruyor. Kısacası Tayyip Bey’in bu uzun iktidarından bilerek veya bilmeyerek herkes sorumlu.”