AKP İzmir Milletvekili ve Dijital Mecralar Komisyonu Üyesi Şebnem Bursalı, Instagram hesabından, Monaco Yat Kulübü'nde yediği ıstakozun fotoğrafını paylaşması sosyal medyayı salladı.
Gazeteci Fatih Altaylı, gündem olan AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın, Instagram hesabından paylaştığı 'Monaco Yat Kulübü'nde ıstakoz' görseline ilişkin olarak, "Benim hâlâ merak ettiğim bunun yanında hangi şarabı içtikleridir. Öyle ya, bu ıstakoz öyle kuru kuru yenmez." ifadelerini kullandı.
Altaylı konu hakkında köşe yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Biz kabak çekirdeği 620 TL oldu diye hayıflanırken, Ak Parti İzmir milletvekili Şebnem Bursalı, sosyal medya hesabına Monaco Yat Kulübü’nde yediği ıstakozun fotoğrafını koymuştu, ekonominin hali yüzünden kaybettikleri seçimin üzerinden henüz 1 hafta geçmişken, dünyanın en pahalı kentinden, sadece yat sahibi 2500 milyarderin üye olduğu Yacht Club de Monaco’nun (YCM) lokantasından.
YCM sıkı kuralları olan bir yerdir ve öyle her babayiğidin girip oturacağı bir yer değildir.
Şaşırdım.
Bir iktidar milletvekili, Akdeniz kıyısının en havalı kulüplerinden birinin özel lokantasında menüdeki en pahalı yemeklerden birini yiyor (250 gramı 60 Euro) ve dahası bunu sosyal medyasından paylaşıyordu. Çöp karıştırıp yemek arayan millete “Ekmek alamıyorsanız pasta yiyin” diyen Marie Antoinette gibi.
Hemen birkaç arkadaşı aradım.
Masada başka kimlerin olduğunu öğrenmek için.
Masada birkaç kişi varmış ama sadece birinin kimliğini kesin olarak teyit edebildim, modacı Zeynep Kartal’ın.
İngiltere’de yaşayan ve Türk medyasına “Lady Gaga’nın tasarımcısı” olarak akseden başarılı modacının aynı zamanda First Lady’mize de moda danışmanlığı verdiği bir sır değil ve AKP çevrelerinde biliniyor.
Masadaki bir diğer kişinin tarifinden sanki turizm bakan yardımcısı Batuhan Mumcu olduğu izlenimi doğuyor ama kesin değil, günahını almak istemem.
Şimdi diyebilirsiniz ki, “Istakoz yemek ayıp mı?”
Tabii ki değil.
Siz, ben, hepimiz yiyebiliriz.
Hatta Şebnem Bursalı da.
Ama bir milletvekilinin, hem de bir iktidar milletvekilinin, millet ekonomik krizle boğuşur, milyonlar açlık sınırında yaşarken bunu Avrupa’nın en havalı yat kulübünün terasında yemesi ve yetmezmiş gibi milletin gözüne sokarmışçasına bir de sosyal medyadan sergilemesi ayıptır.
Tam bir “Ekmek alamıyorlarsa brioche alsınlar” vakasıdır.
İktidarın büyüsünün kaçtığının, boyasının döküldüğünün, cilasının kalmadığının işaretidir.
Millet tokken istediğinizi yiyebilirsiniz, kimse takılmaz buna.
Ama millet açken bunu yerseniz sandığa gömülürsünüz.
Benim hâlâ merak ettiğim ise bunun yanında hangi şarabı içtikleridir.
Öyle ya, bu ıstakoz öyle kuru kuru yenmez.
Hele YCM’nin şahane manzaralı terasında.
NOT: Hiç şüphem yok ki, şimdi troller benim yıllar önce sosyal medyamda paylaştığım ıstakoz pişirirkenki fotoğrafımı kullanacaklardır. Tabii o fotoğrafla ilgili bana söylediklerini Şebnem Bursalı’ya asla söyleyemeyecekler ama ben zaten sözde halkçı ve İslamcı geçinen bir partinin milletvekili değilim. Daha da önemlisi, benim Capbreton iskelesinde bir balıkçıdan üç kuruşa alıp, evde pişirdiğim ıstakoz ile dünyanın en prestijli yat kulüplerinden birinin 3 Michelin yıldızlı aşçısının pişirdiği ıstakozu, YCM’nın yeni binasının Port Hercules manzaralı terasında yemek aynı şey değil.''