AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş Kentsel Dönüşüm Toplu Temel Atma Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı.
Erdoğan müteahhitlerin ihya edildiği, yoksullarınsa borçlandırıldığı ya da yerlerinden edildiği "kentsel dönüşüm projeleri"ni savundu. Depremin yarattığı ağır yıkımın sorumluluğunu bu projelere karşı çıkanlara yüklemeye çalışırken bu kez çıtayı biraz daha yükselten Erdoğan "halk düşmanlığı" suçlamasında bulundu.
Söz konusu projelere karşı "rantsal dönüşüm projesi" denilerek kara çalındığını ileri süren Erdoğan "CHP ve şürekasının kentsel dönüşüm projelerine yönelik saldırısının gerisinde iş bilmezlik değil; halk düşmanlığı var" ifadelerini kullandı. Erdoğan projelerdeki hukuksuzlukları yargıya taşıyan meslek örgütlerini de hedef aldı.
Erdoğan şunları söyledi:
"Durdurmak için atmadıkları iftira kalmadı. Ne zaman adım atsak, CHP ve şürekası hep karşımıza dikildi. Milletimizin hayrına yaptığımız her işe takoz koyan bu 'istemezukçu' ekip, doğrudan insan hayatını ilgilendiren bu meseleyi bile engellemeye kalktı. Bunun için her yolu denediler, her yalanı söylediler. Kentsel dönüşüme 'rantsal dönüşüm' diyerek projelere kara çaldılar. Çeşitli illegal örgütler vasıtasıyla firmaları, işçileri, mülk sahiplerini tehdit ettiler. Kendileri ile aynı ideolojiye sahip meslek kuruluşları ile projeleri mahkemeye götürdüler. Kendilerine hak gördükleri güvenli modern dayanıklı konutlar benim Maraşlı, Hataylı, İstanbullu kardeşime adeta lüks gördüler. Kentsel dönüşüm projelerini durdurmak için söylenmedik yalan, atılmadık iftira bırakmadılar. Bu tavırlarını uzun yıllar beceriksizliklerine, iş bilmezliklerine yorduk. Saldırganlıklarında iş bilmezlik değil; halk düşmanlığı vardı. Son seçim sürecinde meselenin bu kadar masum olmadığını anladık. CHP ve şürekasının kentsel dönüşüm projelerine yönelik saldırısının gerisinde iş bilmezlik değil; halk düşmanlığı var. Bunlar vatandaşa hizmet etmez. Vatandaşın refahının, hayat kalitesinin, yaşam standardının yükselmesini de istemezler. Bunların gözünde seçmen ancak tıpış tıpış oy verdiği, kendilerini kayıtsız şartsız desteklediği zaman insandır."