ABD'nin Irak'ı işgali öncesi, 60 bin kişilik askeri birliğini ve savaş araçlarını Türkiye'ye konuşlandırmasını amaçlayan 1 Mart 2003 tezkeresine 'hayır' oyu veren CHP 22. Dönem milletvekilleri bir araya geldi. 1 Mart tezkeresinin 21. yılında ortak açıklama yapan vekiller, "Ulus devlet, 2003’ten daha büyük bir tehlike altındadır" dedi.
Ankara’da bir araya gelen CHP 22. Dönem milletvekilleri 1 Mart Tezkeresi’nin 21. Yıl dönümünde yaptıkları ortak açıklamada, “Demokratik laik Cumhuriyete ve ulusal birliğimize yönelik tehlikenin devam ettiğini” vurguladı. “Ortadoğu ülkelerine demokrasi ve insan hakları getirme gerekçesiyle Irak’ı, Suriye’yi, Libya’yı parçalayıp kan gölüne çeviren emperyalizm, Ukrayna’da, Filistin’de kan akıtmaya, bölmeye parçalamaya devam ediyor” denilen açıklamada, “Bu oyun Türkiye’de de sahneye konmak isteniyor. Ulus devlet, 2003’ten daha büyük bir tehlike altındadır” denildi.
Yazılı açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
‘Irak’ta nükleer silah var.’ yalanıyla Ortadoğu haritasını değiştirmek isteyen Amerika’nın ülkemizi işgal etme projesi 1 Mart Tezkeresi’ne ‘Hayır’ deyişimizin 21.yılında bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Tarih boyunca bağımsız, egemen ve özgür yaşayan milletimize emperyalizm, 1920’de Sevr’i, İkinci Dünya Savaşı öncesi savaşa girmeyi, 2003’te de Türkiye’yi işgal planı olan 1 Mart Tezkeresi’ni dayatmıştır. Birinci ve ikinci Dünya Savaşlarında, İki binli yılların başında Ortadoğu’nun işgal edilmesinde Türkiye dışındaki bütün devletler (Almanya, Japonya başta olmak üzere) emperyalizme boyun eğerek geleceklerini egemenlere teslim etmiştir. Almanya ve Japonya halen 1946’da işgal kuvvetleri komutanlarının hazırladıkları anayasalarla yönetilmektedirler.
Milletimizin iradesi ve azmiyle topraklarımızı işgalden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk’ün üniter, demokratik laik sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti, emperyalizmin hep hedefi olmuştur; parçalamak için kurdukları tuzaklarda yerli işbirlikçileri de görev almıştır. En kullanışlı elemanları da etnisite ve inanç maskeli terör örgütleri olmuştur. Terör örgütleriyle başaramadıklarını, janjanlı ambalaja sararak tahrip kalıplarına dönüştürdükleri sivil anayasa, insan hakları, demokratik haklar adı altında TBMM’ne yaptırtmak istiyorlar. 31 Mart yerel seçim ittifakları ve sonrası yapılanmalar bu hesaplarla tezgahlanıyor.
Ortadoğu ülkelerine demokrasi ve insan hakları getirme gerekçesiyle Irak’ı, Suriye’yi, Libya’yı parçalayıp kan gölüne çeviren emperyalizm, Ukrayna’da, Filistin’de kan akıtmaya, bölmeye parçalamaya devam ediyor. Bu oyun Türkiye’de de sahneye konmak isteniyor. Ulus devlet, 2003’ten daha büyük bir tehlike altındadır.
Milletimizin, gazi TBMM üyelerinin, en başta da bu devletin kurucusu CHP’nin bu oyunları ve tehlikeyi gördüklerini umuyoruz. Sevr’i yırtıp atan Mustafa Kemal, İkinci Dünya Savaşı dayatmasına boyun eğmeyen İsmet İnönü, Kıbrıs’a özgürlük getiren Bülent Ecevit, 1 Mart Tezkeresi’ne “hayır” diyen Deniz Baykal ve yönetimleri gibi yeni yönetimimizin de birliğimize, demokratik laik Cumhuriyet’e, Ortadoğu halklarına kurulan tuzakları bozacağına inanıyoruz.
Başta genel başkanımız Deniz Baykal olmak üzere aramızdan ayrılan arkadaşlarımıza Allahtan rahmet diliyor, şükranla anıyoruz. TBMM’nin onuru bu kararda oy sahibi bağımsız, Ak Partili ve Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaşlarımıza sağlıklı, onurlu bir yaşam diliyoruz.