TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, 6 Şubat depreminin 2. yılında yaptığı açıklamayla, afetlerin "takdiri ilahi" değil, "takdiri idari" bir sonucu olduğunu vurgulayarak, afet suçlarına karşı müsamaha göstermeyen yeni bir mücadele ve bakış açısına ihtiyaç olduğunu belirtti.

"6 Şubat Depremi, İliç Faciası ve Kartalkaya Yangını Arasında Fark Yok"

Açıklamada, 6 Şubat depremi, İliç maden faciası ve Bolu Kartalkaya yangını arasında özünde bir fark görülmediği ifade edilerek, "Hepimiz biliyoruz ki alınacak basit önlemlerle engellenmesi mümkün bir olay, kısa sürede felakete dönüşmüştür. Tıpkı iki yıl önce bugün, saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve 13.24’te Elbistan ilçelerinde meydana gelen Mw 7.7 ve Mw 7.6 büyüklüğündeki depremlerin, resmi rakamlara göre 53.537 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olarak 'asrın felaketi' haline gelmesi gibi" denildi.

"Afet Risk Azaltma Sistemini Öncelemeyen Mevcut Düzeni İstemiyoruz"

TMMOB, mevcut "İmar, Planlama, Yapı Denetim, Kentsel Dönüşüm, Yangın Yönetmeliği" gibi düzenlemelerin yetersiz olduğunu belirterek, "Sıradan doğa olaylarının felakete dönüşmesini engellemeyen, doğal çevremizi yok eden, bizlerin ve doğadaki diğer canlı varlıkların yaşam hakkını korumayan, adı ve kaynağı ne olursa olsun bir türlü çalışmayan ya da çalıştırılmayan 'İmar, Planlama, Yapı Denetim, Kentsel Dönüşüm, Yangın Yönetmeliği' gibi çoğunluğu kâğıt üzerinde kalan strateji ve belge düzenlemelerini kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.

6 Şubat Depremi Için Kritik Uyarılar

"Kişilere ve Kurumlara Tanınan Ayrıcalıklar Kaldırılmalıdır"

Açıklamada, ÇED muafiyetleri, imar barışı gibi uygulamaların afet risklerini artırdığı vurgulanarak, "İnsanı, doğayı ve yaşam alanlarımızı tahrip eden, afet tehlike ve risklerine açık ve korumasız hale getiren ayrıcalıkların kaldırılmasını talep ediyoruz" denildi.

"Afet Risk Azaltma Manifestosu Hazırlanmalıdır"

TMMOB, afet risk azaltma için bir "manifesto" hazırlanması gerektiğini belirterek, "Bu süreçte; ihtiyaç duyulan nüfus, jeoloji, yapı, adres, imar planı, koruma alanları, yapı ruhsatı, riskli alan, riskli yapı, enerji, altyapı, lojistik yapı ve hizmetler, ulaşım, tarım, orman vb. kentsel işleyiş ve yönetime ilişkin tüm veriler Coğrafi Bilgi Sistemleri ortamında bir araya getirilerek gerekli analizlerin hızla yapılması sağlanmalı; merkezi ve yerel yönetim bütçelerinin en az yüzde 10'nun bu araştırma ve yatırımlara ayrılması ivedilikle sağlanmalıdır" ifadelerini kullandı.