Yapılan incelemelerde, özel hastanelerdeki bazı doktor ve hemşirelerin bir araya gelerek bir suç ağı oluşturduğu, bebekleri haksız kazanç elde etmek amacıyla yoğun bakımda beklettikleri anlaşıldı. İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu’daki hastanelerde bakımsızlık ve yetersiz hekim desteği nedeniyle 10 bebek yaşamını yitirdi.
Ölümlerden sorumlu tutulan zanlıların telefon görüşmelerinde, bebeklerin tedavi süreçlerinde birçok hatalı işlem yapıldığına dair ifadeler geçiyor. Özellikle bir bebeğin akciğer rahatsızlığının tedavi edilebileceği ancak gerekli müdahalenin yapılmadığı bilgisi dikkat çekiyor.
Bir çete üyesi, bir doğum uzmanının aileye bilgi verince panik yaşandığını belirtirken, zanlıların soruşturmadan korkarak "Panik yapmayın" şeklinde talimatlar verdikleri ortaya çıktı. Diğer bir zanlı, "O çocuk pnömotoraks. O çocuğa tüp takılsa yaşardı. Bir olay patlayacaktı ben biliyorum." diyerek yaşananları özetliyor.
İddianamede toplamda 47 şüpheli yer alırken, 19 hastane ve sağlık kuruluşu da sorumlu gösteriliyor. Zanlılardan Gıyasettin Mert Özdemir için 589 yıl, Fırat Sarı ve İlker Gönen için ise 582 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. İşte o konuşmalar;
hasan g.: "mehtap çocuğu ö-dür, 50 satürasyonlu çocuk mu olur?"
hemşire mehtap s.: ö-düreceğim de ö-dürsem de bir dert biliyorsun yani.
hakan doğukan t.: sevk olacak hastayla ilgili bilgi var mı?
hasan g..kanka ben onu halledeceğim. bugün bizim para yatsın en azından onu bir kurtaralım, ondan sonra aile ile ameliyat için konuşacağım. 150 bin fiyat çekeceğim. uygun mu?
doğukan t.: tamam ama hasta çok dayanmaz haberin olsun akciğerleri boydan boya kapanmış.
hasan g.: o çocuk ölecek rüyamda gördüm.
doğukan t.: satürasyonu ona kadar düşmüş yani çok
dayanmaz sevkini hızlıca yapmamız lazım ölürse başımıza da sıkıntı olacak.
hasan g.: doğukan sen çocuğu bugün yaşat tamam mı? gidip babayla anayla görüşeceğim bugün parayı alacağım. bugün bir alem yaparız o parayı bir kurtarayım.
özetle: sağlıklı bebekleri sgk'dan para almak için yoğun bakıma yatırıyor ve beslemiyorlar. sonra ö-dürüyorlar. olayı soruşturan savcıyı da makamında tehdit ediyorlar...