Bugüne kadar ki tüm suçların üstüne bir de halkı enkaz altına, soğuğa, açlığa ve ölüme terk edip yardımları engelleyen, hatta halkın dayanışmasını kısan bir siyasi iktidar olduğunu kaydeden TİP Genel Başkanı Erkan Baş şöyle konuştu: “Artık sizin defteriniz kalmadı. Sizinki artık bir iddianame. O defter, halkın sizin için yazdığı bir iddianamedir” dedi.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 ilde Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal’in (OHAL) TBMM görüşmelerine ilişkin Meclis’te bir basın toplantısı yaptı.
Baş, İzmir ve Elazığ depremlerinden sonra alınması gereken önlemlerin bir kez daha TBMM’de konuşulduğunu kaydetti. Baş, bir komisyon oluşturulduğunu ve komisyonun uzun inceleme ve tartışmalar sonucu 268 somut öneriyi Meclis’e getirdiğini kaydetti.
Baş, “Bu önlemlerin hiçbiri yapılmadı diyeceğim ama tabii bu önlemlerin aksi hareketler yapıldı bu mecliste ve bu iktidar tarafından. iki yıl sonrasında yeniden imar aflarını gündeme getirerek asıl katliama giden sürecin taşlarını döşediler” dedi.
“KANLI BİR OYUN OYNANIYOR”
Baş, depremin üzerinden 85 saat sonra enkaz altında yardım ulaştırılamadığı için insanlar susuzlukta, soğukta hayatlarını kaybederken ne yapıldığını sordu ve yanıtı da kendisi verdi: “Burada kanlı bir oyun oynanıyor. Çünkü 1959 yılından bu yana yürürlükte olan bir Doğal Afet Kanunu mevcut. Kanun devletin kaymakamlarına, valilere diyor ki eğer bir felaket oluşursa, sen 18-25 ve 18-65 yaş arası tüm yurttaşları görev verebilirsin. Sen bedeli gerekirse sonra ödenmek üzere taşıt ve araçlara, makinelere el koyup bunları kullanabilir, tedavi, kurtarma, yedirme ve giydirme ve barındırma gibi işlerde bu işlerin gerektirdiği acil satın alma ve kiralamaları yapabilirsin.”
CAN KURTARMADA ASKERİ DEVREYE ALMADILAR
“Bu ülkenin çocuklarını başka coğrafyalarda, tereddütsüz ölmeye gönderip, iş halkımızın yardıma ihtiyaç duyduğu ana gelince askeri devreye sokmadılar.
Anımsıyoruz; Gölcük depreminden bir iki saat sonra sahra hastaneleri kurulmuştu. Buna karşılık bugün, gerçekten deneyimli, tecrübeli Taliban'ın Afganistan havalimanını bile koruyan, tam teçhizatlı personeller sahaya indirilmedi.
Peki, bunun için OHAL’e mi ihtiyacınız vardı? Hayır. Bunun için tek gereken şey yarattıkları ucube sistem nedeniyle o tek adamın olur vermesiydi.”
“O DEFTER ARTIK BİR İDDİANAMEDİR”
“Bir de utanmadan yurttaşa parmak sallayıp ‘Deftere yazıyoruz’ sözleri ile tehdit ediyorlar. Sizin defteriniz doldu, defterinizde bugün alanlarda göremediğimiz Kızılay’ın Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu CEO'su bulunuyor. Defterinizde Menzil tarikatının şirketine 700 milyonluk ihale, 2017'de uçmayan uçağa 245 bin dolar vermek bulunuyor. Defterinizde AFAD var, yardımları gasp edip, üzerine kendi afişini yapıştırmadan alana sokmayan, başına da yine başka bir ilahiyatçıyı genel müdürü yaptığınız o AFAD bulunuyor. Defterinizde insanlarımız çöp torbalarıyla gömülürken kefen bile alamayan 35 milyar 911 milyon lira devasa bütçeye sahip bir Diyanet bulunuyor.
Artık sizin defteriniz kalmadı! Sizinki bir iddianamedir! Defteri dolanların canıyla cebelleşen halka parmak sallayanların hesap vereceği an mutlaka gelecektir. Ve işlediğiniz tüm suçların hesabını mutlaka soracağız.”