Toplumsal Haber Merkezi
'Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' ya da kamuoyunda bilinen adıyla 'Dezenformasyonla Mücadele Yasası', hem basın meslek örgütlerinin hem de basın emekçilerinin gündeminde.
Toplam 40 maddelik teklifin 28 maddesinde internet gazetelerine ilişkin çeşitli düzenlemeler bulunuyor. Değişiklik, internet gazetelerinin resmi ilanlardan yaralanmaları ve çalışanlarına basın kartı edinebilme imkanı sunsa da Danıştay'ın geçen haftalarda Basın Kartı Yönetmeliği'ne ilişkin yürütmenin durdurulması yönünde aldığı kararı göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu kararla birlikte İletişim Başkanlığı, kartın kimlere verileceği ve hangi durumlarda iptal edileceğini belirleme konusunda yetkiyi eline almıştı.
HABER HAKKINA 'YANILTICI BİLGİYİ YAYMA' SALDIRISI
Yasada 'dezenformasyonla mücadele' maksadı taşıdığı belirtilen 29'uncu maddeyse, TCK'ya 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçunu ekliyor.
Patronların Ensesindeyiz İletişim Emekçileri Dayanışma Ağı'nın açıklamasına göre madde, 'sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası' verilmesini öngörüyor.
Bununla beraber suçun, failin kimliğini gizli tutması ya da örgütlü bir faaliyet çerçevesinde işlendiğine kanaat getirilmesi durumunda cezanın yarı yarıya artırılacağı belirtiliyor. Söz konusu gereklere uymayan içerikleri yayımlayan internet mecralarını reklam yasağı, para cezası ve bant daraltma gibi cezai süreçler bekliyor.
Öte yandan teklifte “dezenformasyon” ya da “asılsız bilgi” olarak işaret edilen içerikler hakkında hukuki zeminde herhangi bir değerlendirme yer almıyor. “Güvenlik” gerekçesininse çoğu durumda haksız davalara kapı aralandığı AKP’nin şimdiye dek basın emekçilerine öğrettiklerinin başında yer alıyor.
Yani iktidarın işine gelmeyen tüm haberler, bu çuvalın içine atılabilecek, bu sayede hem halkın haber alma hakkına saldırı düzenlenecek hem de gazetecilerin haber yaparken başlarının üzerinde her zaman bir dava sopası gezdirilecek.
Teklif, 'ismini belirtmek istemeyen kaynaklar' ile yapılan habercilik faaliyetini engelliyor. 29. maddede yer bulan "failin kimliğini gizli tutması" durumunda cezanın artırılacağı yönündeki tehdit, haber mecralarına anonim kalmak koşuluyla görüş belirtmesine veya bilgi vermesine engel oluyor.
Bu nedenle gazetecilik faaliyetinin ciddi ölçüde kısıtlanacağı görülüyor. İktidar ise durumu "İsmini vermeyen kaynağım diyerek her türlü iddiada bulunuluyor, bu doğru değil" gerekçesiyle açıklıyor.
Son 20 yılda AKP'nin türlü baskı ve yasaklarına basın emekçilerini bu yasayla birlikte daha zorlu bir süreç bekliyor.
Bu nedenle gazetecilerin ve halkın haber hakkına sahip çıkıp mücadeleyi büyütmesinden başka bir çıkış yolu görünmüyor.