Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın İsrail'in Lübnan'dan sonraki hedefinin Türkiye olacağı yönündeki iddialarını eleştirdi. 

"Bu açıklama İsrail'i adeta Türkiye'ye saldırmaya davet etmektir" diyen Tantan, "Siyaseten bu yanlıştan derhal dönülmelidir" dedi.

Tantan, X hesabındaki paylaşımında sözlerine şöyle devam etti:

Cumhurbaşkanı; Türk Milleti varolduğu sürece bu topraklara kimsenin saldıramayacağını, saldırmaya kalkarsa geçit verilmeyeceğini unutmamalıdır. Güneyde İsrail’le temeli olmayan bu kriz mevcutken bir de Türkiye’nin Yunanistan’la kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge’nin belirlenmesi için görüşmelere başlaması da başlı başına siyasi bir hezimettir. Türkiye’nin kıta sahanlığı ve MEB hususundaki görüşleri uzun yıllardır bellidir ve Yunanistan’ın olası 12 mil ilanının savaş sebebi sayılacağı hususu yerleşik bir devlet politikasıdır. 

'KİMSE BU POLİTİKADAN KEYFİ BİR KARARLA VAZGEÇEMEZ' 

"Kimse bu politikadan masa başında, keyfi bir kararla vazgeçemez" diyen Tantan, "Türkiye, Yunanistan’la bu görüşmelere başlamaya yeşil ışık yakarak siyasi olarak kaybeden olmuştur" değerlendirmesinden sonra sözlerine şöyle devam etti:

Bu durum telafi edilebilir ve edilmelidir. Ana muhalefet partisinin bu konuda sessizliği manidar ve üzücüdür. Yunanistan’la kıta sahanlığı ve MEB hususunda görüşmelere başlanması Libya’daki varlığımızı da olumsuz etkileme riski barındırmaktadır. Türkiye bu görüşmelerle siyasi olarak bir kazanım elde edemez ve aksine Yunanistan’ın eline koz vermiş olur. Bir yanda Adalar Denizi meselesi bir yanda İsrail meselesi bir yanda içerideki sosyal kriz bir yanda adalet terazisinin şaşması bir yanda mali sıkıntılar derken iktidarın artık Türkiye’yi yönetemediği ve gereği gibi temsil edemediği benzer şekilde muhalefetin de bir alternatif olamadığı kısır bir döngüyle karşı karşıyayız.

'MUHALEFET EKSİKLİĞİ NEDENİYLE TOPLUMUN TEPKİ KOYMASI GEREKMEKTEDİR'

"Muhalefet eksikliği nedeniyle Yunanistan’la başlanması planlanan görüşmelere toplumun tepki koyması gerekmektedir" ifadelerini kullanan Tantan, "Türkiye güçlü coğrafyası ile jeopolitik olarak avantajlı bir konumda iken kıta sahanlığı ve MEB hususlarında kararlılığından taviz verdiği takdirde jeopolitik ve jeostratejik önemini kaybedecektir" değerlendirmesinde bulundu. Tantan, paylaşımının devamında şu ifadeleri kullandı:

Akdeniz’deki deniz ticaretine ve yollarına hakim olarak IMEC ve Kuşak Yol Projeleri’nde kilit ülke olmamız gerekirken; Yunan botlarının sahillerimizde cirit atmasına asla müsaade edemeyiz. Türkiye’yi yönetenler keyfi kararları ile günlük çıkarlarını önplanda tutarken Türkiye’nin kritik kazanımlarını tehlikeye atmaktadır. İktidarın Yunanistan’la başlatacağı görüşmeler Libya’daki kazanımlarımızı da tehlikeye atmıştır. Mevcut siyasi akıl ile Türkiye bölgesel lider olmak yerine emperyalizmin tuzaklarına düşmüş bir ülke olma tehdidine maruz kalmıştır. Bu tehdit bertaraf edilmelidir ve Türk Milleti bu tehdidi geçmişte olduğu gibi bugün de bertaraf edecektir. Bunun en pratik yolu; Suriye, Lübnan, Mısır’la birlikte ekonomik kalkınma paktı oluşturarak deniz yetki alanlarında Mavi Vatan’ı temin altına almak ve buna Irak’ı da katarak kara güvenliğini sağlamak ve 3. ülkelerin kaos planlarını boşa düşürmektir. Siyasi irade bunu icra edecek politikayı sergilemediği, iradeyi ortaya koymadığı sürece yerlilikten de millilikten de bahsedemez. Türkiye emperyalizme asla tutsak olmayacaktır. Bu yurt bizim sahip çıkacağız!