CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından partisinin erken seçim talebiyle başlattığı miting sürecinin ilk durağını Samsun olarak belirledi. “Atatürk nerede yürüdüyse, biz de oradan yürürüz” diyen Özel, Samsun mitinginde halkla buluştu. Mitingin başında ise Silivri’de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun mesajı okundu.

İmamoğlu’ndan Samsun’a mesaj: "Bu yürüyüş milletin yürüyüşü"

İmamoğlu, mesajında Samsun’un tarihsel önemine vurgu yaparak, adalet, eşitlik ve demokrasi çağrısı yaptı. “Bugün tek adam sisteminin çöküş dönemindeyiz” diyen İmamoğlu, yargıya, eğitime ve sosyal adalete dair ciddi eleştirilerde bulundu. “Ya adalet ya esaret” diyerek yola çıktıklarını belirten İmamoğlu, tutukluluğuna rağmen mücadeleye devam edeceğini ve milletin iradesinin galip geleceğini vurguladı. İmamoğlu, ayrıca sandık çağrısı yaptı ve milyonlarca vatandaşın imzasıyla güçlü bir demokrasi dersi verilmesi gerektiğini ifade etti.

Özgür Özel: “Bir Ekrem hapisteyse, milyonlarca Ekrem meydanlarda!”

Özgür Özel de mitingde yaptığı konuşmada, Samsun’un Kurtuluş Savaşı’ndaki yerine dikkat çekti. 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ü karşılayan Binbaşı Mahmut Ekrem’e atıfta bulunan Özel, “O gün Ekrem karşıladı Gazi Paşa’yı, bugün de milyonlar Ekrem İmamoğlu’nu karşılıyor” dedi. Özel, İmamoğlu’nu yalnız bırakmadıklarını ve bu yürüyüşün sadece bir partinin değil, tüm milletin iktidar yürüyüşü olduğunu söyledi. Dilek İmamoğlu ile çocukları Beren, Semih ve Selim’in de selamlarını iletti.

CHP’nin “Adalet ve Demokrasi Yürüyüşü”nün simgesel başlangıç noktası olan Samsun’daki bu miting, hem tarihi göndermeleriyle hem de siyasi mesajlarıyla dikkat çekti.

Recep Tayyip Erdoğan’a “darbecisin, cuntacısın” dedim, o günden beri rahatsız. Sürekli inkâr ediyor ama gerçek değişmiyor: Türkiye 19 Mart’ta bir sivil darbeyle karşı karşıya kaldı. Bu darbenin başındaki cunta saraydadır. Silahları yargıdır, mühimmatları yalan ve iftiradır.

Bu defa kamuflaj giymediler, savcı ve hâkim cübbesiyle geldiler. Seçimle gelenler, seçimle gitmeyi reddediyor. Bu, açık bir darbedir. Ama bu darbeye boyun eğmeyen milyonlara selam olsun! Saraçhane’de günlerce direnenlere, Maltepe meydanını 2.2 milyonla dolduranlara, dayanışma sandıklarına sel gibi akan 15,5 milyon yurttaşımıza selam olsun!

Bugün karşımızdaki yapı, devlete sızmış küçük bir azınlıktır. Ne milletin ta kendisidirler ne de devleti temsil ederler. “Devlet biziz” naraları atan bu azınlık, aslında birer cunta mensubudur. Ama biz milletiz! Haklıyız, güçlüyüz ve kazanacağız!

Seçimle kazandığı unvanı suistimal eden, 19 Mart'ta rakibine kumpas kuran Erdoğan artık cumhurbaşkanı değil, cunta başkanıdır! Onun kaleminden dökülen sözlerle atanan kişiler de ne yazık ki bakan değil; gerçek demokrasilerdeki gibi milletin gözünün içine bakmayan birer sekreterdir.

“DEVLET GELENEĞİ DEĞİL, CUNTA GÖLGESİ”

Yangına bile sarayın talimatı olmadan müdahale edemeyen bu sistemin adı demokrasi olamaz. 2019’da 17 bakan bir araya gelip İstanbul’da Ekrem Başkan’a karşı saf tuttunuz, demokrasiden tokadı yediniz. Yine yiyeceksiniz! Çünkü bizim geleneğimiz Fatih Sultan Mehmet’in, Mustafa Kemal Atatürk’ün adalet anlayışına dayanır. Devletin içinden adaleti çekerseniz, geriye bir suç örgütü kalır. Bu devlet değil, cunta çetesidir!

Bu yapının ilk seçimde tasfiye edilmesi, millet iradesiyle gönderilmesi şarttır. Halkın sofrasından kalkıp, Trump’ın sofrasına oturan Erdoğan’a hesap sorulacaktır. Demokrasiye kast eden bu yapı sadece CHP’yi değil, AK Parti ve MHP içindeki tüm demokratları da hedef almaktadır.

“PUTİN’E SIĞINSA DA MİLLET GELECEK!”

Bugün kurulmak istenen sistem; seçimlerin göstermelik olduğu, rakiplerin önceden belirlendiği Rusya benzeri bir düzendir. Oysa bu topraklarda Mustafa Kemal, kendisine krallık önerildiğinde reddedip “ille de demokrasi” demiştir. Hedefimiz güçlü bir parlamenter sistemdir. Cumhurbaşkanı ve başbakan ayrı ayrı milletin önünde eğilecektir.

AK Partili ve MHP’li siyasetçilere sesleniyorum: Bu darbe sadece bize değil, hepimizedir. Erdoğan artık seçim istemiyor; çünkü kaybedeceğini biliyor. Ama korkmayın! Trump’a da sığınsa, Putin’in arkasına da saklansa, bu topraklarda hâlâ Mustafa Kemal’in evlatları var!

SÜLEYMAN SOYLU’YA: “SİYASET DİYE YALAN OLMAZ!”

Soylu, İstanbul’daki memurlar için “terörist” dedi, sonra “siyaset yaptım” diye kıvırdı. Yazıklar olsun böyle siyasete! Trabzonlu teyzelerime sesleniyorum: Evladınıza biri iftira atsa, sonra “Siyasetti” dese ne yapardınız? Bu Soylu’ya terliği vurun, 

Aynı Soylu, 2019 seçimlerinde “FETÖ’cü sandık görevlileri oy çaldı” dedi. 43 görevliyi incelediler, tek bir usulsüzlük çıkmadı. Yine yalan attılar, iftira attılar. Ama artık yalanlarla kazanamayacaklar!

“MEHMET ŞİMŞEK, BU DARBENİN MALİ AYAĞIDIR”

Bugün ekonomi bu haldeyse, nedeni Mehmet Şimşek’tir. 45 milyar doları Ekrem İmamoğlu’ndan korktuğu için heba etmiştir. Diplomasına çökenler, siyasi yasak getirmeye çalışanlar kaybedecek. Bu millet gerçeği görüyor.

“SİLİVRİ ZİNDANI ÖZGÜRLÜK MÜZESİ OLACAK!”

İmamoğlu’nun ekip arkadaşlarını cezaevinden cezaevine sürükleyerek baskı altına almaya çalışıyorlar. Kadın bürokratlara çocukları üzerinden tehditler savuruyorlar. Ama başaramayacaklar!

30-60 yıllık şirketlere suç bile ispatlanmadan kayyum atıyorlar. Bu çökmektir! Bu bir gasp rejimidir! Yargı kararları olmadan, sırf muhalif diye ceza kesen bu sistem tarihe kara leke olarak geçecek.

“İMAMOĞLU İLE YENİDEN KURULACAK BİR TÜRKİYE!”

Ekrem Başkan ve yol arkadaşları zindanlardan çıkacak, tıpkı 100 yıl önceki gibi Samsun’dan başlayarak bu ülkeyi yeniden ayağa kaldıracak! Bugün Silivri’nin önünde yalnız CHP’liler değil; her görüşten yurttaş var. Orası bir direniş sembolüdür artık!

Tanıkları kalpazan, sabıkalı, tacizci olan bu kumpas dosyasını yırtıp atacağız. Ekrem İmamoğlu’nu asla yolundan alıkoyamayacaklar! Çünkü o bu milletin evladı, bizlerin yol arkadaşıdır!

“10 MİLYON İMZA AŞILDI, HEDEF DAHA DA BÜYÜK!”

İmamoğlu’nun adaylığı ve erken seçim için toplanan imzalar 10 milyonu aştı. Ama daha yolun başındayız! Seçmenin yarısından bir fazlasına ulaşana kadar durmayacağız, hep birlikte çalışacağız!