Oynadığı dizilerle, sunduğu programlarla seyirci tarafından çok sevilen Onur Büyüktopçu, Hülya Avşar'ın "Bir Hülya Avşar Sohbeti" YouTube kanalına konuk oldu. Büyüktopçu,
"Dışardaki Onur ile kendi içimdeki Onur arasında fark var. Ben programlanmış gibiyim mesela annemden gelen bir şey vardı hep bana ne olursa olsun gül, o gülümsemeyi tak derdi yüzüne. Yoksa ben hayatınızda tanıyabileceğiniz en pesimist adamlardan biriyim. Çünkü bende anksiyete ve kaygı bozukluğu var. Yıllardır ilaç kullanıyorum, yıllardır terapi alıyorum." dedi.
Acıdan beslenen bir toplumuz
"Bizler çok acıdan beslenen bir toplumuzuz. Televizyonlarda olan dramların, ağlak zırlak işlerin izlendiği görüyoruz. Çünkü komedi koysanız izlenmeyecek. Hepimiz artık birilerinin mutsuzluğundan beslenmeye başladık."
4 yıl boyunca panik atak krizleri geçirdim
"Ben ciddi derecede dört yıl boyunca şiddetli panik atak krizleri yaşadım. Yani aciller artık bana kapısını açmıyordu. Belki fiziksel olarak bir şeyim yoktu ama o beyni düzeltmek lazımdı. Şimdilerde kontrol altına aldık."
İnsanlar sürekli gülmemi istiyor
"Bazen insanlar bana suratsızın tekisin diyordu. Bir de hani Kiralık Aşk'ta oynadığım karakterle örtüşmediğim için insanlar tuhaf karşılıyor. Neden gülmüyorsun diyorlar bu defa da ben kendimi rahatsız hissediyorum."
Pandemi sonrası değiştiğini dile getiren Büyüktopçu,
"Mesela ben pandemi sonrası yorulmaya ve tembelleşmeye başladım. Evet böyle mizacım gereği biraz tembel bir adamımdır ama daha da tembelleşmeye başladım. Hareketlerim daha biraz olmaya başladı. Yürürken ayağım ağrıyor, bacağım takılıyor. Hatta bir ara arkadaşımla sohbet ederken diyordum, bu aşılara bir şey mi kattılar acaba çünkü halsizleşmeye, yaşlanmaya başladık."
Boşanmak normalleşti
"İnsanlar artık evlenmeye korkar oldu. Çünkü o kadar çevremizde boşanma oranları yüksek olmaya başladı. Uzun ilişki yaşamak, evlenmek, bir hayat eşini bulmak ciddi anlamda zorlaştı. Çünkü hiç kimsenin hiç kimseye tahammülü kalmadı. Kendi hayatımda da görüyorum, arkadaşlarımın hayatında da görüyorum. İşte çocuğu olan arkadaşlarım var, diyorum sen böyle değildin ne oldu sana o da aman bırak tahammülüm kalmadı artık diyor. Artık herkesten bunu duyar oldum. Eskiden boşanmanın bir travması vardı şimdilerde böyle bir şey yok."
Elif Garip
