Okan Bayülgen'in sunumuyla ekranlara gelen Uykusuzlar Kulübüne konuk olan Oğuzhan Uğur, Saygı 1 programıyla tekrar zirveye oturdu. Programda dikkat çeken açıklamalarda bulunan Uğur, samimi ve cesur itiraflarda bulundu.
Herkesin mutlu olduğu bir program izletmek çok güzel
Benim 2-3 saatlik videolarımın tamamı sonuna kadar izleniyor. 15 milyon, 20 milyon izlenen videolarda ise bazen sadece %20’si izlenebiliyor. Çoğu zaman videolar, başlığa göre izlenen kısımlardan sonra insanlar çıkıp gidiyorlar. Ama şunu söylemek isterim ki, uzun zamandır herkesin mutlu olduğu bir program izletmek çok güzel. Çünkü ben o kadar alıştım ki, insanların mutsuz olduğu programlar yapmaya.
Okan Bayülgen'in "Neden bir sekreterin yok, neden doğrudan seninle muhatap oluyoruz?" sorusuna Oğuzhan Uğur,
Birazcık daha eskiden kalma bir fanlık durumu söz konusu. Yani, zamanında odama posterini astığım insanlar ya da hayatım boyunca izlediğim insanlarla konuşma fırsatı bulmuşken, bunu başkasına bırakamam. Çok eğlenceli, günlük bir program, anlık bir program ya da havai fişek etkisiyle bir program çekmek, gündeme dair bir program yapmaktan çok daha değerli. Saygı duyulan, 20 yıl sonra, 30 yıl sonra da dönüp izlenebilecek bir format oluşturmak önemli. Çünkü ben bu formatı ilk kez üniversitede, Metallica için MTV'nin yaptığı bir programda görmüştüm ve çok kötü yapmışlardı, hiç beğenmemiştik. O zamanlar, Twitter olmayan bir genç nesil olarak biz de kendi aramızda, "Biz olsak nasıl yapardık?" diye hayal kuruyorduk. Ama o dönemde başlığın altını boş bırakmak ya da sosyal medyada "Ben daha iyisini yapardım" demek değil, ciddi ciddi oturup tartışıyorduk. "Böyle yapardık, şöyle olurdu" diye. Çok şükür, yıllar sonra o hacme geldik ve bunu insanlara taşıdık. Onlar da kabul ettiler, çok mutluyuz. Yedi sekiz bölüm Türkiye’de yapıp, artık konuyu global ölçekte açılmak istiyoruz. Bütün dünyadan sanatçılar gelsin, biz gidelim, istiyoruz. Memleketimizin müziğini, kemençesini, bağlamasını, vesairesini kullanmaya başladılar. Yıllardır buna bir isim de bulamamışlardı ama "Cıs tak" ekleyince çok acayip tuttu, Amerika’da, Avrupa’da. O zaman dedik ki, işi sıfırdan alalım ve dünyaya taşıyalım. İnşallah, bakalım. Hayalimiz bu." yanıtını verdi.
"Prodüksiyon var, büyük bir salon, büyük bir sahne, ışık, işte ne istersen, lazer, duman… Peki, bu hazırlıkların parası nereden geliyor?"
Çünkü ben bir aptalım
"Efendim, bu işler sponsorlarla yürür. İlk bölümde bilet satışımızı bağışladık. Sanatçımız nereye istiyorsa bağışladık, başlığı biz koymuyoruz. Çünkü ben bir aptalım, evet, yani bu kesin, artık bunu bizim ekip de karar verdi. Bir de öncesinde, yaptığım siyaset programlarının gelirini de bağışladım. Çünkü samimi olsun istedim. İnsanlar, ‘Ya, insanların derdiyle, memleket meselesiyle para mı kazanıyorsun?’ demesinler istedim."
Oğuzhan Uğur'un bağış itirafına ünlü komedyen Okan Bayülgen,
"Bağış yapması gerekenler, yaptıkları işle kimseye hayrı dokunmayan, sadece kendileri ve ailelerine hayrı dokunan insanların, bu memlekette yaşayan, bu topraktan gelen, burada yaşayan insanlara bir şey satan, hizmet satan, mamul satan kişilerin, sanayicilerin, ticaret insanlarının, büyük zengin iş adamlarının bağış yapması gerekiyor. Bu hem toplumsal bir emir, hem de inançla ilgili bir emir. Çünkü onların kazandığı para, çoluğuna çocuğuna, ailesine gidiyor. Halbuki sizin gibi sanatçılar, değerli insanlar, siz zaten onlardan kat ve kat fazla toplumsal ödev yaptığınız için... Yani senin etin ne, budun ne, sen niye bağışlıyorsun?" dedi.
Haber/ Elif Garip