Nevra Serezli, Aslı Şafak'ın programına konuk olarak hayatının farklı dönemlerinde yaşadığı deneyimleri ve duygusal dönüşümleri samimi bir şekilde paylaştı.
Çok utangaç bir insanım
Öyle çok kendini atan, "Her yerde ilk ben olayım" diyen bir karakter yapım nedense yok. Mesela, Metin'le beraberken büyük bir davete, toplantıya, ödül törenine falan gittiğimizde kapıdan hep onu önden iterdim çünkü herkes dönüp bana bakacak diye utanıyordum. Bankadan para çekemezdim, sinemadan bilet alamazdım. Metin sürekli benimle dalga geçerdi, "Git, sinemadan bileti sen al" derdi. O kuyruğa girip söyleyemezdim, utanırdım. Hala bile çok girişken değilim birçok konuda. Neden biliyor musun? Çünkü mükemmeliyetçi bir ruhum var; yanlış bir şey yapmayayım, rezil olmayayım, birisinden kötü bir söz duymayayım diye hep bu korkularla yaşadım.
İnan ki, bunca yıl sonra bile aynı şey var içimde. Yaptığım işte çok emin olmalıyım. Bu, tiyatro çalışmalarından da gelen bir şey. 50 küsur senedir belki kaç oyun oynadım, ama hiçbir oyunuma ezber eksikliğiyle çıkmadım. Sular seller gibi hep olmuşumdur, korkudan deli gibi çalışmışımdır.
"Tekrar aşık olmak ister misin?" sorusuna Nevra Serezli,
Aşkla hiç alakam yok, ben coşuyorum zaten! Coşuyorum, tiyatrom var, coşuyorum, torunlarıma gidiyorum, onlarla konuşuyorum. Bu yaştan sonra zaten duygular çok önemli değil. Oğullarımın mutluluğu, onların başarıları... Oh, çok keyifliyim. Bir kere, ben çok güzel aşkı yaşamış bir kadınım. O aşkı bir daha yaşayamayacağımı biliyorum, o yüzden onu bir kenara koyuyorum. Zaten istemem de. Çünkü hep böyle olur hayatta, istemem. Dolu dolu yaşadım aşkı. Belki daha uzun yıllar yaşardık, ama bak, çok samimi söylüyorum, evlatların ve torunların o kadar büyük bir aşk getiriyor ki hayatına. Onları düşünmek, onlar için heyecanlanmak, onların mutluluğu... Bir sınıfta iyi not alması bile yüreğini pırpır ettiriyor. Bir oyununun başarılı olması, turnede ayakta alkışlanmak... Bunlar çok klasikleşmiş laflar belki, ama inan ki doğru. İnan ki doğru." cevabını verdi.
Maddi açıdan bir sıkıntım yok
Yaşamın bir döngüsü var. Belli bir yaşa geldikten sonra sana farklı şeyler zevk vermeye başlıyor. Eğer tatmin olmuşsan, hayatta gezip tozman, arkadaşlarınla, torunlarınla gırgır geçmen, tiyatro ve yeni senaryolar üzerinde düşünmen, bunlar pek aklına gelmiyor. Seyahat ediyorum arkadaşlarımla, galalara katılıyorum, davetlere gidiyorum, yemeğimi yiyorum, şık bir restorana gidebiliyorum. Henüz arabamı kullanıp istediğim yere gidebiliyorum, rahatım yerinde, maddi açıdan da bir sıkıntım yok. Kendi paramı kendim kazanıyorum. Yani, aklıma başka şeyler gelmesi zor.
Elif Garip