İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, işgal altındaki Suriye topraklarında bulunan Hermon Dağı'na yaptığı ziyarette, bölgenin stratejik önemini vurguladı. Netanyahu, 53 yıl önce burada askerleriyle birlikte bulunduğunu belirterek, “Yer değişmedi, ancak İsrail’in güvenliği için bölgenin önemi son yıllarda daha da arttı,” dedi. Başbakanlık Ofisi, Netanyahu’nun burada ordu komutanlarıyla sahadaki hazırlıkları gözden geçirdiğini ve 2025 yılına kadar Suriye’de kalmayı planladıklarını açıkladı.

Savunma Bakanı İsrael Katz, Hermon’un İsrail için stratejik önemini “gözlem ve caydırıcılık açısından kritik bir nokta” olarak tanımlarken, dağın bölgedeki tehditleri izlemek için stratejik bir "göz" işlevi gördüğünü belirtti. Ayrıca, İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah ve Şam'daki isyancılara karşı caydırıcı etkisini artırdığına dikkat çekti.

Netanyahu, Hermon Dağı'nda stratejik mesaj verdi: "Bırakmayacağız"

İsrail'in Suriye'ye Yönelik İlerlemesi

İsrail ordusu, Hermon’un zirvesinde fotoğraf çektirirken, Suriye'nin güneyine doğru ilerleyişini sürdürüyor. İsrail güçlerinin Dera kırsalına ulaştığı, Sayda ve Makraz kasabaları dahil altı köyü kontrol altına aldığı bildirildi. Ayrıca, Yermuk Havzası'nın tamamının İsrail'in denetimine geçtiği duyuruldu. Bu bölge, Suriye ve Ürdün için hayati su kaynaklarını barındırıyor.

Suriye'de Yaralılar ve İsrail Hava Saldırıları

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İsrail’in gerçekleştirdiği hava saldırılarında 36 sivilin yaralandığını bildirdi. Bu saldırılar, Suriye'de büyük tahribata yol açarken, İsrail ordusunun içme suyu altyapısını hedef aldığı iddiaları da gündemde.

Çok Sayıda Yaralı Var

Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, pazarı pazartesiye bağlayan gece İsrail'in 3,1 büyüklüğünde deprem tetikleyen hava saldırılarında 36 sivilin yaralandığını bildirdi.

Tüm bunlar olup biterken Suriye'nin fiili lideri Ebu Muhammed el-Colani kod adlı Ahmed el-Şara bir gün önce İngiliz The Times'a verdiği röportajda, Suriye'nin “İsrail veya herhangi bir başka devlete yönelik saldırıların üssü olarak kullanılmasına izin vermeyeceğini” söylemişti. “İsrail veya başka biriyle herhangi bir çatışma istemiyoruz.” diye eklemişti. Şara ayrıca Tel Aviv'in saldırı nedeninin Hizbullah ve İran milislerinin ülkedeki varlığı olduğunu iddia ederek, “bu gerekçenin artık ortadan kalktığını" savunmuştu.