AKUT'un kurucularından Nasuh Mahruki, sosyal medya paylaşımlarında kullandığı ifadeler nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada, Mahruki'nin "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "yargı organlarını alenen aşağılama" suçlamalarıyla ifadesine başvuruldu. Mahruki, Savcılıkta verdiği ifadenin ardından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi ve tutuklandı.
17 Ağustos 1999 depreminde canla başla çalışmıştı
Nasuh Mahruki'nin tutuklanması, hem muhalefet hem de yurttaşlar tarafından geniş bir tepkiyle karşılandı. Mahruki ve AKUT ekibi, 17 Ağustos 1999 Marmara depremi sonrasında gösterdikleri olağanüstü performans ve enkaz altından kurtardıkları insanlar sayesinde 'kahraman' olarak anılmaya başlanmıştı.
Mahruki ve ekibi, o dönemde sergiledikleri yüksek çalışma performansı ve hayat kurtarma çabalarıyla 'kahraman ekip' unvanını elde etmişti. Başbakan Bülent Ecevit, o dönemde AKUT'un çalışmalarını takdir ederek, Mahruki ve ekibini ödüllendirmiş ve onlara bir merkez binası tahsis etmişti.
Mahruki'nin tutuklanmasının ardından, 1999 Gölcük, Düzce ve Atina depremlerindeki görüntüler tekrar gündem oldu. Türkiye yakın tarihinin en zor zamanları olduğunu deprem sonrası röportajlarında her fırsatta dile getiren Nasuh Mahruki o günleri şöyle aktarmıştı:
'Deprem gecesi Mısır'daydım. Yelken yapmaya gitmiştim, haber aldım, geldim hemen. İlk iş Avcılar'a gittim çünkü ekip Avcılar'daydı. Salı akşam üzeri ben de Avcılar'da çalışıyordum.'
"Avcılar'daki görüntü çok fenaydı ama biz antrenmanlı olduğumuz için korkunç görüntülere alışığız. Gölcük'e gittiğimizde nakavt olduk. Biz Avcılar'da çalışırken, bir ekibi İzmit'e yolladık. Çünkü Avcılar'daki manzarayı görünce, diğer yerlerde durumun daha da fena olabileceğini tahmin ettik. O gün eli kazma tutan herkes atlasın arabasına gitsin diye açıklama yaptım. Çünkü yapılacak çok iş var, herhangi bir organizasyonu beklemeyin, gidin enkazlar arasına, bağırarak, ses çıkartarak canlı saptamaya çalışın, nasıl alırsanız alın. Kazma, kürek, çekiç çalışın dedim."