Ünlü şarkıcı ve sanatçı Mustafa Topaloğlu, Esra Ezmeci'nin sunduğu programa katılarak samimi açıklamalarda bulundu. Gündeme dair pek çok konuya değinen Topaloğlu, çocukluğundan sanat hayatına kadar birçok önemli anısını paylaştı.
"Nasıl bir aileye doğdunuz?" sorusuna Topaloğlu,
Ben dağ başında doğdum, sonra Gölbaşı'na geldim. Ondan sonra da iş başına geldim, hep bir başa geldim.Sakarya'da doğdum, 13 kardeştik. Bizi Tarzan gibi ormanlara salmışlardı, ben hakikaten ormanlarda bir Tarzan gibi büyüdüm. Domuz, ayı, çakal her şey vardı. Bütün hayvanlarla arkadaş olmuştum." yanıtını verdi.
Babam evliyaydı
Ben anneme daha çok düşkündüm, babama da yakındım. Babam da iyi adamdı. Şimdi iyiler var, hep iyinin bir iyisi var. İyi ne kadardır dediğin zaman, "şu kadar iyi" diye bir şey yok, hep iyinin iyisi. O iyi sınırsızdır, yani sınırı zorlayanlar evliyalar, enbiyalar, alimler, ulemalar, peygamberler olmuşlar. İyi olma şekli nereye bağlı? Nefsin hakimiyetine bağlı. İlk önce insan kendine hakim olacak.
Babam rahmetli olduğunda, hocanın bir kelamını duydum. O ana kadar üzülürken, artık sevinmeye başlamıştım. Çünkü hoca, babamın davranışlarına göre "Bu adam evliya" dedi. O an, o kadar mutlu oldum ki, kanat takmış gibi hissettim.
İnsan yapısından kötülük beklemiyorum
Beni çok tez kandırıyorlar ya. Yani, beni koluma girip alıp buradan aşağı götürebilir, oradan yukarı doğru getirebilirsin. Ne bileyim, inanıyorum ben çünkü kimseden kötülük beklemiyorum. İnsan yapısından kötülük beklemiyorum, çünkü onun ne olduğunu bildiğim için. Ama kendini bilmezler de oluyor, tabii onlar bana zarar verdiği için oradaki hassasiyetlerim değişiyor. İnsanlar iyi de, menfaatler çok çirkin.
Bu hayatta kimseye güven duymamalısın
Bu hayattaki en büyük pişmanlığım, herkese güven duymam. Annene, babana, kardeşine, çocuğuna, eşine, hiç kimseye güven duymamalısın; seni pişman ederler. Çünkü sen sana ait değilsin, bu yüzden güven duymamalısın. Yarın başına bir olay gelir, "ben tedbir almadım" dersin, o olay gelir ve sana zarar verir.
İnsanım kelimesi çok güzel
"İnsanım" çok güzel bir kelime ya, insanım… Böyle bir kelime var mı? Bir düşünelim bak, insanım! Bu kelimeyi bulan kişinin elini ayağını öperim. Bu kelimeyi, bu canlıya verenin makamı cennet olsun, yanı peygamberlerimizin yanı olsun. Gerçekten çok güzel bir şey söylemiş ama biz o kelimeyi dolduramamışız, bu kelimeden aciz kalmışız.
Uzaylı lakabı kariyerime çok zarar verdi
Rahmetli Erol Büyükburç bana "Uzaylısın" dedi. Çünkü o dönemde gerçekten çok farklı şeyler yapıyordum. Mesela "Emine" albümüm, kaset kuyrukları oluşturacak kadar çok sattı. O da o dönemde birçok şahaşahalı iş yaptı. Ama ben bunları başardığım için bana "uzaylısın" dedi. Zaman zaman sevdik o "uzaylıyı", zaman zaman da içimden dedim ki, keşke olmasaydı.
Basın taktı "Uzaylı"ya. Bu muhabbetler başladığında baktım, insanlar bunları seviyor. İnsanların sevdiği yere de takıldık. Çünkü amacımız, insanların mutlu olması, onlara keyif vermek. Medyaya iyi malzeme olduk, ama bu durum sanatıma zarar verdi.