Suat Umutlu
"Şartsa Eğitim, Kitapsa Mesut Tim." derler. O, kitaba, kütüphaneye bağlanmış bir İzmirli ve "Kitap Baba" diyorlar, ki haksız değiller. 100 yıllık Cumhuriyet'imizin son 55 yılında kitap servi boylu bir kız olmuş, o ise yorulmaz bir aşık... Soluksuz koşmuş o güzelle sarmaş dolaş olabilmek için 55 kez de kavuşmuşlar...
Hâlâ devam ediyor koşuşturmalar... O kavuşmalarında; A'dan Z' ye alın teriyle, her biri, dört beş bin kitap kapasiteli kütüphaneler kurmuşlar, çoğu köylerde ve adı hep Atatürk Çocukları Kütüphanesi, AÇK... Nerelerde mi ? İzmir'de, Afyonkarahisar'da, Manisa 'da... Ordu'da, Rize'de... Elazığ'da, Şanlıurfa'da, Tekirdağ'da, vs. Köylerde, mahallelerde... Çileli fakat gıpta edilecek bir yaşam O‘nunki...
Yıl, 2025... O, artık kendine çok anlamlı ve güçlü bir ortak bulmanın da mutluluğunu yaşıyor. Bundan sonra ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ile el ele, çığ gibi yüzlerce kütüphane kuracaklarının coşkusu içinde ve mutlu...
*
“Dünyaya bir daha böyle bir insan gelmez. O'nun okutturma ve kütüphane açma hastalığı var ,tedaviden de kaçıyor..." diyor Metin Aydınoğlu... Daha çocukken kütüphane açma fikri oluşmuş, "Kitap Kurtluğu”na başlamış, evinin odaları da kitaplarla dolmuş... Bu arada hatırlatalım, raflarda süs olarak kalması değil amacı, dağıtmak üzere, okutturmak üzere hepsi...
Zira, “İnsanları kitapla buluştur(a)mazsanız, kitap okuma alışkanlığını asla kazandıramazsınız..." diyor. Ve, 2006’da başlayan köylere/mahallelere kütüphane kurma çalışmaları... Amacı, kütüphanesi olmayan tüm köylerimize, ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANESİ adı altında bu kütüphaneleri kurmak ve "Kitap okumasaydım bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım” diyen, büyük lider ATATÜRK’ün izinde bilgili, bilinçli, soran, sorgulayan toplumsal bireyler yetiştirmek...
ATATÜRK, “Çalışan, üreten köylü milletin efendisidir.” demiş ama bunu, "Köylü milletin kölesidir..." diye anlayanlar, anlamak isteyenler, işlerine öyle gelenler var. Oldu, olacak, olmamalı artık, çünkü kitap var, diyerek sesleniyor Mesut Tim...
*
Kitap, köylü, köle demişken eğitimden, birkaç not düşelim sana, bana ona...
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'dir... Köy Enstitülerinin kapatılması gerektiğini savunanlara karşı köylüyü okutmanın yararlarını anlatıp “Zararları nedir?” diye de sorar.
Toprak ağası bir milletvekili; “Ben üçü beşi bilmem, bindiğim eşek benden akıllı olmayacak. Olursa düşürür, okuyan köylü zapt olmaz” der.
*
Talip Apaydın 'Karanlığın Kuvveti' adlı eserinde, bir anı paylaşıyor ve Okul Müdürü Rauf İnan'ın;
"Size şunu söylüyorum, bizim asıl bayramımız,yurdumuz bu gerilikten, bu karanlıktan kurtulduğu gün başlayacaktır, bize düşen milletçe çalışmak, çok çalışmaktır.
Ve Parolamız şu olmalıdır:"Bayramlarda çalışırız bayramlar için".
Bizleri geleceğe götürecek olan ise okumak,okumak yine okumaktır...
Haydi!
Oku, okut ki,
artık kimse maval okuyamasın, mavala da inanılmasın...
Hâlâ inanıyorsan uyumaya devam etmişsindir ki, o zaman sana tatlı rüyalar..
*
Kitap Baba'mız hakkında ne diyor arkadaşı;
Mesut Tim, Atatürk’ün talimatıyla oluşturulan KÖY ENSTİTÜLERİ, HALKEVLERİ ve KÖY OKUMA ODALARI kapatılınca TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ de KARARTILDI, AYDINLIĞA ÇIKMALIYIZ" diyerek çalışıyor ve canı çok sıkılıyor bazı konulara, diyor, Metin Aydınoğlu...
*
İşte, o can sıkan konulardan birisi;
2021-2024 arası İzmir'in ilçesi Kemalpaşa'nın Bağyurdu, Ören, Armutlu ve Yukarı Kızılca mahallelerinde dönemin belediye başkanının da desteğiyle; İzmirli şehitler Kara Pilot Yüzbaşı Tayfun Kureş ve Yüzbaşı Hakan Bizrenli, Eğitimci Yusuf Yılmaz,ÇYDD'nin değerli Başkanlarından Türkan Saylan adlarına bir tanede İzmir BB ve İzmir Kent Konseyi işbirliğiyle 5 tane Atatürk Çocukları Kütüphanesi açılıyor.
Fakat 31 Mart 2024 yerel seçim sonrası, yeni Başkanın ilk icraatı TASARRUF amacıyla bu kütüphaneleri kapatmak olmuş, merak edilen ise, tasarruf amacıyla kütüphane kapatan zihniyetin birkaç saatlik eğlence için milyonlar harcaması olmuş.
Başta çocuklar olmak üzere oralarda yaşayanların KİTAP OKUMASINA gerek yok,devir zaten tasarruf devri, öyle değil mi!
O halde 'kapatın gitsin!' denildiği sitemleri çok fazla olsa da , tüm uyarı ve başvurular sonuçsuz kalmış, hatta medyada "Kütüphaneleri kapatmadık,daha iyi hizmet için düzenleme yapacağız ..." duyurusunda bulunulmuş, geçmiş günler,aylar ama değişen bir şey yokmuş. Birgün;
KEMALPAŞA’DA ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANELERİ NEDEN KAPATILDI? diyerek yazmış çizmiş...
İşte soruları;
"Sayın Başkan, Bağyurdu, Ören, Armutlu ve Yukarı Kızılca’da yer alan kütüphanelerin, “Atatürk Çocukları” ismini taşıması mı sorun oldu ? "
Gerçekten düşünmeye ve sorgulanmayı gerektiren bir durum var gibi...
"Dört kütüphanenin toplamını oluşturan yaklaşık binlerce kitap ne oldu?"
"Bu kütüphaneler tasarruf tedbirleri nedeni ile mi kapatıldı? Eğer öyleyse sadece birer sorumlu personeli olan kütüphanelerin size ne kadar maliyeti vardı?"
Önemli bir konuya da değinmiş ve "Oradan yetişecek çocuklarımızın ülkemize, geleceğimize katkısını hesap etmediniz mi? "
Evet, Sayın Başkan hesap kitap yapmanın zamanı gelmedi mi , hâlâ !
Bu arada bu kütüphanelerin kitaplarını da sizin temin etmediğiniz, tüm kitapların İzmir Kitap Gönüllüleri tarafından temin edildiği, bu kütüphanelerde en çok kitap okuyan çocuklarımıza 6 ayda bir teşvik amaçlı verilen çeşitli hediyelerin maliyetlerinin de yine bu gönüllüler tarafından karşılandığı ahvalde hangi 'tasarruf politikası'...
Bu çocuklara ödül olarak gönüllüler tarafından organize edilen, örneğin bir Agora Harabeleri Kültür Gezisini gereksiz mı görüyorsunuz?
Çocuklarımızın , bir Tiyatroya gidip kültür sanat ile tanışmaları, size anlamsız mı geliyor...
İşte bir Kitap Fuarı ziyareti ve kitap hediyeleri...
Şair ve yazarlarla tanışmaları ve imzalı kitap hediyeleri.
Tüm bunlarda belediyenin cebinden bir kuruş çıkmazken, sizi rahatsız eden nedir, merak ediyoruz gerçekten...
Benim,senin,onun...
Onlar, bizim çocuklarımız ve geleceğimizin teminatı...
Bu bölgelerde kütüphanelere gidemeyecekse, cevap verin hangi kültür, sanat faaliyetinden yararlanacaklardır, hiç düşündünüz mü?
Sayın Başkan,
Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk “Eğitimde feda edilecek tek bir fert yoktur” derken bir ilçenin merkezden uzak kalan dört mahallesinin çocuklarını eğitimden/kültürden mahrum ettiniz mi etmediniz mi?
“Ben çocukken fakirdim, elime geçen her iki kuruştan birini kitaba verirdim. Eğer o gün bunu yapmasaydım bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım” diyen Atatürk'e de kulak tıkadığınızı söylemek ağır olmaz umarım...
Bu mahallelerin çocuklarını kütüphanesiz bırakarak ne amaçlanmış olabilir, bugüne kadar gerçek saik belli değil gibi...
Bu kütüphanelerden birisi Kemalpaşa’nın kendi şehidi Yüzbaşı Hakan Bizrenli adına açılması da hiç mi bir şey ifade etmemiş, anlamsız kalmış...
Kimse kimseyi anlamamış, anlamak da istememiş hali...
Son durumu Kemalpaşa'da yaşayan her yaştakilere, ilgililere aktaralım;
Bakınız,
Halen kapalı 5 kütüphane,
Halen mahkum binlerce kitap var ve
70000 vatandaş kitaba ulaşamıyor...
Ve,
Halen bu duyarsızlık,zihinsel çürümüşlük devam ediyor, film izler gibi seyrediliyor, "cehal olmak ne hoş, her bi şeyi bil(m)iyo'sun !... " sinemalarda...
Hem de, renkli Türkçe sinemaskop.
İyi seyirler, derken bir hatırlatma yapalım;
DÜNYA KÜTÜPHANE HAFTASI yaklaşıyor, bir fırsattır denilebilir , mesela KEMALPAŞA KİTAP GÜNLERİ vs. etkinlikleri kapsamında bu mahallekerde kitap tanıtımı ve imza günü gerçekleştirilebilir, geçmişte kalan unutulabilir belki...
İtibardan tasarruf olmasın , anladık...
Ama cehaletten de haz alınmaz ki !...
Son söz, sahibinin sesinden, Kitap Baba'dan;
KİM Kİ;
KİTAPLARA DÜŞMAN,
EĞİTİME DÜŞMAN,
İNSANA DÜŞMAN...
YAZIKLAR OLSUN..."