CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Demokrasi Vakfı’nın İstanbul’da düzenlediği "Demokrasi Şurası"na katıldı. Kılıçdaroğlu toplantıda, "Yargıyı sopa olarak kullanacaklar, mücadele edeceğiz. TBMM’yi vesayet altına alacaklar, mücadele edeceğiz. 3 Aralık’ta söyledim, yine söylüyorum. Bu ülke hak ettiği demokrasiye ya kavuşacak ya kavuşacak" diye konuştu.

Toplantıya ayrıca Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İYİP TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİP İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, siyasi partilerin genel başkan yardımcıları, milletvekilleri ve belediye başkanları da katıldı.

"Umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz. Ama kesinlikle kızgınlığımızın bizi ayrımcı, ötekileştirici yapmasına da izin vermeyeceğiz. Çünkü adalet istiyoruz" diyen Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Bedeller ödendi. Ve ödenmeye de devam ediyor. Milletvekilimiz Enis Berberoğlu, uzun süre hapislerde kaldı. Eren Erdem, uzun süre hapislerde kaldı. Mustafa Balbay’dan tutun, Mehmet Haberal’a… İstanbul İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız; şimdi haksız bir şekilde yargılanıyor. Acaba onu siyaseten nasıl devre dışı bırakabiliriz, onun arayışları içindeler. Sadece bu kadar mı? Hayır. Bir şehit cenazesinde, bütün devlet protokolünün önünde; uzun süre linç girişimiyle karşı karşıya kaldım. Uzun süre… Ama hiçbir zaman, adaleti aramaktan bir milim bile geri adım atmadım. Yüreğinizde adalet yoksa, sizin topluma verebileceğiniz hiçbir şey yoktur. Topluma vereceğiniz temel ölçünün terazisi adalettir. Adaleti hep beraber sağlayacağız.

'BUNLARIN SAYILARI BEŞTEN ÇOK DAHA FAZLA'

Türkiye’de demokrasinin en büyük sorunlarındın biri de beşli çetelerdir. Bunların sayıları beşten çok daha fazla. Çetelerin, kirli sermayenin devlete 418 milyar dolar borcu var, bunu deftere yazdık. O kirli paraların tamamını tahsil edeceğiz. O para ile devleti ve demokratik kurumları onaracağız. Bazılarını yeniden inşa edeceğiz.

Geçmiş daha mı parlaktı? Değildi. Demokrasi hep hor görüldü. Demokrasi o zaman postalların altında ezildi. Bugün kirli sermayenin altında eziliyor. Menderes, Zorlu ve Polatkan’ı idam ettiler. Seviniyordu o zaman birileri. Bugün de başka zalimler seviniyor. Ama biz demokratlar; hiç bitmedik, hiç azalmadık.

'ŞİMDİ YAPMAMIZ GEREKEN SON BİR ŞEY KALDI: HELALLEŞMEK'

Şimdi yapmamız gereken son bir şey kaldı. Helalleşmek. Ve artık bu ülkenin bedel ödemesini bitirmektir, asıl hedefimiz. Ve artık bu kavgayı biz bitireceğiz. Darbeciye darbeci diyeceğiz. İster eskisi olsun, ister bugünün olsun; kötü olana da kötü diyeceğiz. Bu bir maraton. Ve biz altı lider, bu maratonun son metrelerini koşuyoruz. Siz hep mücadele ettiniz. Bu kez yalnız değilsiniz. Biz de sizlerle beraber koşuyoruz. Beraber koşacağız, mücadele edeceğiz.

'DÜNYANIN BÜTÜN DEMOKRATLARI BİRLEŞMELİ'

Dünyanın bütün demokratlarının birleşmesi lazım artık. Demokrasi kadar değerli bir kavramı, yaşam tarzının olmadığını ifade etmiştim. İdeolojiler farklı olabilir; inançlar, değerler farklı olabilir. Ama adil ve kapsayıcı bir ülke ve demokrasi hepimizin ortak hayali. Bundan dolayıdır ki bizi kimse durduramayacak. Değişimi birlikte getireceğiz, birlikte hayata geçireceğiz.