Ömer Faruk Eminağaoğlu
Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak iki dönem görev yaptığı için TBMM kararı olmadıkça üçüncü dönem için aday gösterilmesi mümkün değil. TBMM seçim tarihini ertelemek için bir anayasa değişikliği yaparsa seçim tarihini içeren bu anayasa değişikliği, -bu durum sonuçta TBMM kararıyla bir seçimdir- hukuk dolanılarak, kan ve göz yaşı sömürülerek, bakın işte TBMM kararıyla bir seçime gidildiği için Erdoğan’ın üçüncü dönem adaylığının önünde zaten engel yok denilmesine, böyle tezler ortaya atmalarına yol açacaktır. Çünkü bugünkü koşullarda Erdoğan’ın hukuken aday olamayacağını çok iyi bilmektedirler. Şimdi deprem sömürüsü ve fırsatçılığı ile Erdoğan’ın önündeki engel bir anayasa değişikliği ile kaldırılmak istenilmektedir.
Hatırlarsak, 2002 yılındaki bir anayasa değişikliği ile Erdoğan’ın milletvekili seçilme yeterliliği önündeki engeller kaldırılmış, hatta hemen ara seçim de yaratılmış ve TBMM’ya girmesine yol açılmıştır. Şimdi de deprem fırsatçılığı ile tam 21 yıl sonra yine Erdoğan’ın önündeki engel bir anayasa değişikliği ile aşılmak istenilmektedir.
Anayasa koyucu sadece savaş durumunda seçimlerin ertelenmesini kabul etmiş. Eğer bu durum genişletilir, bu durum dolanılır ve YSK ben seçim yapamıyorum derse veya bir nedenle YSK ben seçim yapamıyorum derse, o zaman iktidarda kalamayacağını gören her siyasi parti, bağımsız olmayan bir yargının varlığını da düşündüğümüzde, seçimlerin yapılma koşulları yok diyen bir YSK yani yargı üzerinden seçimlerin yapılmama durumunu bahane ederek, seçimlerden uzak duracak, gerek gördüğünde demokrasiyi rafa kaldırma yoluna gidebilecektir. Böyle bir yol asla açılmamalıdır. Her türlü acıyı yüreğimizde yaşayarak, hissederek, ancak öte yandan demokrasiyi yaşatma mücadelesini de vererek seçimlerin gerçekleştirilmesine çalışılmalıdır.
12 Eylül döneminde, kan ve göz yaşı bahanesi ile demokrasiden uzaklaşıldı, seçimler yapılmadı, askeri darbe yapıldı. Şimdi de kan ve göz yaşı bahanesi ile seçimler ertelenip demokrasi rafa kaldırılmamalı bir sivil darbe yapılmamalı, bir sivil darbeye yol açılmamalıdır.