İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un Diamond Tema hakkında yakalama kararı çıkarılması üzerine yapılan eleştirileri yanıtlarken yaptığı "ifade özgürlüğünün kısıtlanabileceği” açıklamasına tepki gösterdi. Saraç, "Sayın Bakan’ın aynı hassasiyetini, laik Cumhuriyet'e aykırı faaliyet gösteren yapılara karşı göstermesini diliyoruz" dedi. Diamond Tema da "Okuduğum sahih hadis eğer iftira ve suç unsuru sayılıyorsa, o halde bu hadisleri yayınlayıp dağıtan Diyanet'e ve bu hadisleri kürsülerden okuyan din adamlarına da dava açmanız gerekmez mi" diye sordu.

Tartışma yaratan ilk açıklama, sosyal medya yayınlarıyla da tanınan Diamond Tema hakkında yakalama kararı çıkarılmasıyla başladı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Yer6 adlı sosyal medya hesabında paylaşılan video içeriğinde Peygamberimizle ilgili kullanılan hakaret içerikli, çirkin ve provokatif ifadeler nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçundan, paylaşımın yapılmasının ardından derhal 16.06.2024 tarihinde resen soruşturma başlatılmış olup, şüpheli Diamant Tema’nın yurtdışında olması nedeniyle hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. İslam dini ve sevgili Peygamberimizle ilgili kullanılan tahrik edici, çirkin ve provokatif ifadeler asla kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

ADALET BAKANI TUNÇ ELEŞTİRİLERE SOSYAL MEDYADAN YANIT VERDİ

Tunç'un bu açıklamasına sosyal medyadan çok sayıda eleştiri yöneltildi. Soruşturma konusu sözlerin Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarında yer aldığı anımsatıldı. İlahiyatçı Cemil Kılıç da "Yanlış kişiye soruşturma açıldı. Asıl hadis bilgini İmam Buhari'ye soruşturma açılmalı. Diamond, Buhari'deki hadisi okudu" dedi.

Eleştirilerin yoğunlaşması üzerine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti demokratik toplumlarda olmazsa olmaz şartlardandır. Devletler iç hukuklarında bu özgürlüğü sağlamaya çalıştıkları gibi, uluslararası hukuk düzenlemelerinde de bu hak koruma altına alınmıştır. Anayasamızın 25 ve 26’ıncı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10’uncu, BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin 19’uncu maddelerinde bu hakkın kullanılması ve hangi sınırlamalara tabi tutulacağı düzenlenmiştir" ifadelerini kullandı. Tunç, paylaşımına şöyle devam etti:

İFADE HÜRRİYETİNİN SINIRLANABİLECEĞİ DURUMLARI SIRALADI

Anayasamızda ve tüm uluslararası hukuk düzenlemelerinde, herkesin, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu, bu hürriyetin resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsadığı belirtilmekte, bu hürriyetlerin kullanılmasının millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabileceği belirtilmiştir. Sosyal medya ve bazı basın yayın araçlarıyla başkalarının haklarına ve itibarına saygı sınırını aşan, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu oluşturan, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişilerin TCK 216 gereğince cezalandırılacağı kanunumuzun açık hükmüdür. Son zamanlarda bazı sosyal medya mecraları ile basın yayın organlarında peygamber efendimize yönelik ifade özgürlüğü sınırlarını aşan, karalayıcı ve çirkin ifadelerin kullanılması nedeniyle başlatılan adli soruşturmalardan rahatsız olanların yaptığı eleştiriler, haksız eleştirilerdir. Bu tür düşünce açıklamalarının suç olup olmadığını değerlendirecek olan soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcılarımız, kovuşturma aşamasında da tarafsız ve bağımsız mahkemelerimizdir. 

'ADALET BAKANI TUNÇ'UN YAPTIĞI PAYLAŞIM KABUL EDİLEMEZ'

İstanbul Baro Başkanı Filiz Saraç ise bu paylaşım üzerine sosyal medya hesabından Tunç'a şu sözlerle tepki gösterdi:

Sayın Adalet Bakanının (Yılmaz Tunç) bir dönem Baromuzun üyesi olarak da görev yapmış bir hukukçu olarak yaptığı paylaşım kabul edilemez! Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 'Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti' konulu 26. Maddesine göre, 'Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.' Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)'nin 10. maddesinde de 'Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar' denilmektedir. Sayın Bakanın aynı hassasiyetini, laik Cumhuriyet'e aykırı faaliyet gösteren yapılara karşı göstermesini diliyoruz.

 DİAMOND TEMA: YILMAZ BEY MÜSLÜMANLARIN DİNİ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAMADIM

Hakkında soruşturma başlatılan Diamond Tema da yine sosyal medyadan bir açıklama yaptı. Tema, şu ifadelere yer verdi:

Yılmaz Bey, katıldığım programda Müslümanların dini değerlerini aşağılamadım, ağzımdan hakaret suçunu oluşturur hiçbir kelime çıkmadı, programda şeriat savunan tarafa kurduğum üstünlüğe sinirlenen bir grup bana böyle bir iftira atarak olayı kapatmaya çalıştı. Türk vatandaşlarını öldürüp kaçanlara çıkarmadığınız bir hızla yakalama kararı çıkardınız. Ortada suç ve hüküm yokken Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı azgın bir grubu memnun etmek için Adalet Bakanı sıfatıyla 'ifade özgürlüğü sınırlarını aşan, hakaret içerikli, provokatif ve çirkin' ifadelerini kullanıyor, ardından tarafsız ve bağımsız mahkemelerden bahsediyorsunuz. Bu çelişkili duruma düşmekten çekinmiyorsunuz, bari bakanlık makamını düşürmeseydiniz. Bu arada benim okuduğum sahih hadis eğer iftira ve suç unsuru sayılıyorsa, o halde bu hadisleri yayınlayıp dağıtan Diyanet'e ve bu hadisleri kürsülerden okuyan din adamlarına da dava açmanız gerekmez mi?