Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalında yaptığı açıklamalarda AK Parti'yi sert bir dille eleştirdi. Altaylı, iktidarın geçmişte eleştirdiği uygulamaları ve siyasi söylemleri kendisinin benimsediğini belirterek, "AKP eleştirdiği her şeyi kendisi yapar" dedi.
"Devlet Bahçeli: MHP'ye saldırı ortamı açan medya patronlarını tek tek not aldığımızı ve yeri ve zamanı geldiğinde de burunlarından fitil fitil getireceğimizi duyurmak istiyorum."
Fatih Altaylı, Devlet Bahçeli'nin söylemine şu yorumu yaptı:
"Bu çok çirkin bir cümle. Çünkü bu açık bir tehdit. Yani, bütün siyasi partiler gibi, MHP de eleştirilebilir, MHP ile ilgili haber yapılabilir, MHP'nin beğenmediğimiz yönlerini de gazeteci olarak söyleyebiliriz. Bunları not almak gerekmiyor. Burundan fitil fitil getirmek' gibi bir ifade biraz garip. Yani, ben medya patronu olsaydım ve beni hedef alsalardı, savcılığa gider, suç duyurusunda bulunur ve koruma talep ederdim. Ben Allah tarafından medya patronu değilim, sıradan bir gazeteci olduğum için bunu şahsıma almıyorum açıkçası. Ama Halk TV mesela bunu almış gibi görünüyor. Dün Cafer Mahir Oğlu'nun bu konuda bir açıklaması oldu. Açıkçası bu hoş bir ifade değil. Yani, medyaya yönelik tehdit, insanlara yönelik tehdit, fikirlerinden ötürü nereden gelirse gelsin kabul edilemez."
AKP Eleştirdiği Her Şeyi Kendisi Yapar!
Ekrem İmamoğlu, Ahmet Özer'in yerine neden belediye meclisi seçim yapmazsınız, da kayyum atıyorsunuz? dedi bir Ak Partili meclis üyesi decevap olarak, 'Çünkü terör' dedi.
Bu konuşmalara ilişkin Fatih Altaylı,
"Zaten AK Parti genellikle böyle yapıyor. Yerine kayyum atayabilmek için mutlaka bir terör meselesi çıkarıyor. Mesela, Ahmet Özer'in henüz yargılanması başlamamışken, birisi hakkında 'terörist' denilemez. O zaman gücü elinde bulunduranlar, mesela yarın CHP iktidar olursa, AKP'li belediye başkanlarına da 'terörist' denebilir. Çünkü AKP'lilerin bazıları, Dem Partililerle işbirliği yapıyor, MHP'lilerin de kimisi artık Dem Partililerle çalışmaya başladı. Dem partiyle işbirliği yapmayanlarsa, ne bileyim, Hizbullahçı ile iş tutuyorlar.
AKP'nin geçmişte eleştirdiği, yanlış bulduğunu söylediği her şeyi, her ayıbı misliyle yapmakla, tarihe geçti. Bu da onlardan bir tanesi." dedi.
Gençler Zehirleniyor
"Dinci vakıfların okullara girip eğitim vermesi serbest. Dinci vakıflar, cemaatler ve tarikatlar, okulları gelir kapısı haline getirmiş durumda. Milli Eğitim Bakanı'ndan milyarlarca lira aktarılmak suretiyle bu vakıfların okullarda eğitim vermesi sağlanıyor ve gençler zehirleniyor. Ancak, belediyelerin fakir semtlerdeki çalışan annelere kolaylık sağlamak için kreş açması yasak."
Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na Aykırı Eğitim Veriliyor
"18 ilde, Menzil cemaatine bağlı bazı dernekler, vakıflar ve benzeri oluşumlar, 28 adet anaokulu işletiyormuş. Ve bu anaokullarında dinci eğitim veriliyormuş, yani Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na aykırı bir şekilde. Milli Eğitim Bakanlığı'nın taleplerinin tamamen dışında, yapması gereken görevlerin dışında eğitim veriliyormuş. Bu arada, komik bir şey söyleyeyim sana: Kreşlerin kapatılmasını istiyorlar ya, o kreşlerin kapatılmasıyla ilgili bir Anayasa Mahkemesi kararı var. O kararı kim aldırmış biliyor musun? Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve dönemin Cumhuriyet Halk Partili bazı milletvekilleri. Şimdi, bu AKP'nin alıştığımız yüzü haline gelmiş durumda. İşine gelirse anayasa var, işine gelmezse yok."
Diziler Hedef Alınıyor
"Evet, bazı diziler onları çok rahatsız ediyor, bunu biliyoruz. Özellikle Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar bunlardan çok rahatsızlar. Bir başka dizide, sanırım Arka Sokaklarda, İslamcılara yönelik bir söylem olmuş. Bunlar, iktidarı belli açılardan rahatsız ediyor. Her ne kadar bu dizilerin senaryolarında ufak tefek dokunuşlar yaparak o rahatsızlıkları ortadan kaldırmaya çalışsalar da, özellikle geçen hafta Arka Sokaklarda meydana gelen olay, iktidarda bayağı bir öfkeye sebep olmuş. O yüzden bu diziler hedef alınıyor. Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamalar da, dizileri hedef almasının bir sonucu gibi. Ben ise bu dizilerin hiçbirini seyretmedim. Kızılcık Şerbetini biraz izledim ama sonra sıkıldım, bıraktım. Aslında ben pek dizi izleyemiyorum. Epizodik dizilerle aram iyi değil, hani 'Perşembe günü geldi, bilmem ne oldu' tarzı şeyler bana pek işlemiyor. Ama bu dizilerde zaman zaman abartılı şeyler olduğu da bir gerçek."
Abi, Siz Ne Diyorsunuz Ya?
"28 Şubat hala, o hala, bu hala… Şunun farkında değiller; yani, bunlar artık tutmuyor. Bak, ben doğduğumda İkinci Dünya Savaşı üzerinden 17 yıl geçmişti. Benim için o çok uzak bir tarih. Bugünkü gençler için, bugün oy kullanan gençler için, 30-35 yaşındaki insanlar dahil, 28 Şubat o kadar eski bir tarih ki, geçmiş. Bu kadar eski bir tarihten bahsediyorsunuz. 23 yıldır iktidardasınız. Bu kadar süre geçmişken, hala 28 Şubat’ı mı gündeme getiriyorsunuz? Ne diyorsunuz siz? El ele verdiğiniz cemaatle, kendinize karşı bir darbe girişimine sebebiyet verdiniz. Üstelik ne 28 Şubat’tan bahsediyorsunuz? Abi, siz ne diyorsunuz ya?"
Haber/ Elif Garip