196Sekiz’in “Şimdiki Aklım Olsaydı” serisinin bu haftaği konuğu Türk ralli pilotu Burcu Çetinkaya oldu. Armağan Çağlayan'ın bu sporla nasıl tanıştınız sorusuna Çetinkaya;
"İlk Ralli ile ben 12 yaşındayken tanıştım. Babam beni yarış izlemeye götürmüştü. Emre Yerlici ve İskender Atakan vardı. Böyle inanılmaz bir kapışmanın içindeydiler. Çok etkilenmiştim o ortamdan. Ama biraz da bence benim hep böyle bir spora, bir şeye tutunmaya ihtiyacım vardı. Okulda da Robert Kolej'de okurken hem kulüp takımında hem okul takımında basketbol oynadım. Ben içimdeki o ümitsizlikler, negatif enerjiyi, kendi karakterimle verdiğim mücadeleyi hep bir şey üzerinden yenmeye çalıştım. Ralliye bu kadar tutunmamı, bu kadar zorlayarak mücadele edip dünya seviyesine iki senede çıkmamın arkasında bence biraz daha psikolojik bir şey eee arayış diyebiliriz." cevabını verdi.
O kaza benim kariyerim için çok zor bir noktaydı
Başarılı rallici, ünlü şovmen Beyaz'la birlikte korkutucu bir kaza geçirmişti. Çetinkaya o kaza anını şöyle anlattı:
"Evet Beyaz zaten binerken de binmek istemiyordu ama sonra alıştı. Yani otomobilin içinde ilk başta çok tedirgindi. O zaten bizim bütün ekiple beraber istediğimiz bir haldi, fakat sonra alıştı. Ben de çok heyecanlıydım çünkü o zaman ilk büyük canlı yayınımdı. Hani daha fazla kendimi göstermeliyim, daha hızlı gitmeliyim ve çok yumuşak bir takla attık aslında. Bir taşa takılıp ters döndük.O kaza benim kariyerim için çok zor bir noktaydı. Beyaz'ın programına çıkabilmek için takımdan çok zor izin aldım. Çünkü haftaya yarış vardı ve arabayı çizmemem gerekiyordu. Benim için hayat dersi bir olaydır. Çünkü o zaman yer yarılsın da ben içine gireyim de bu olay unutulsun istedim. Hani oradan acayip sportif, çok başarılı bir kadın olarak çıkmış olmayı tercih etmezdim. O kaza bana aslında o kadar çok şey kazandırdı ki, ama bunu anlamam birkaç gün aldı. Bunun tehlikeli bir iş olmadığını gösterdim." dedi.