Toplumsal Özel
Rapçi Barış Baran, son parçası "Cehennemde Yan" ile dünya genelinde baskı gören, katliamlara maruz kalan halkların ortak acısına dikkat çekiyor. Toplumsal okurlarının "Rap artık isyan müziği değil..." ve "Barınamayanların şarkısı... Bir virüs var, 20 yıldır arınamıyoruz!" başlıklarıyla yayımladığımız söyleşilerinden tanıdığı Barış Baran, Cehennemde Yan isimli parçasında "Bir gün hayat güler mi bana/Bu kadar fazla fazla değil mi ama/ Cehennemde Yan" sözleriyle ezilen halkların tevekkül ve isyanı aynı anda barındıran hissiyatını rap dinleyicisine aktarıyor.
Cehennemde Yan'ı Toplumsal'a anlatan Barış Baran, eserinde kimlikleri veya inançları nedeniyle sistematik şiddete uğrayan insanların kederini ele aldığını belirterek "Hiçbir dilin, inanışın veya ırkın bir diğerine üstünlüğü yoktur. Bu zulüm hangi gruba yapılırsa yapılsın, karşısındayım" diyor.
'MASUMLARIN YAŞAM HAKKI ELİNDEN ALINIYOR'
Dünyanın dört bir yanında savaş suçları işlenerek binlerce masumun öldürüldüğünü vurgulayan Baran, "Çocuklar, yaşlılar, siviller… İnsanlar aç bırakılıp ölüme terk ediliyor. Bu küresel travma, hayatın her alanında hissedilecek" diyor.
İşte Barış Baran'ın "Cehennemde Yan'ın hem afişi hem sözlerinde bölgemizdeki soykırım ve katliam coğrafyalarına değiniliyor. Ben sözlerde hem bir kabulleniş hem bir isyan olduğunu düşündüm. Eserin MC'si olarak sen, bu eserle ne anlatmak istedin, rap dinleyicisine ne söylemek istedin?" sorumuza verdiği yanıt:
"Bu parçada, esasında kimlikleri ve yaşama biçimlerinden dolayı baskın otorite tarafından katledilmiş, soykırma derecesinde şiddet görmüş halkların ortak kederine değinmekteyim. Dünya üzerindeki hiçbir dilin, inanışın veya ırkın bir diğerine ne bir üstünlüğü ne de diğerinden bir eksiği olduğuna inanan birisi olarak, bu sistematik katliamların da hangi gruba yapıldığı fark etmeksizin hepsinin karşısında duruyorum. Tüm dünya, acımasızca ve ne yazık ki çok defa savaş suçu işlenerek masum binlerce, yüzbinlerce insanın öldürüldüğüne şahit oluyor. Çocuklar, yaşlılar, sivil vatandaşlar ve bu savaş mahallinde doğmuş, yaşayan insanların yaşam hakları ellerinden alınıyor; aç bırakılıp ölüme terk ediliyorlar.
Bu küresel travmanın boyutları hayatın her yerinde hissedilecektir. Fakat o bombaları atıp o insanları öldürenler, elbette bunu düşünecek değiller. O yüzden biz bu parçada katliamların, yaşanmış ve yaşanmakta olan tüm eziyetlerin ortak noktasını, sesini, yakarıp dilediklerini arıyoruz. Ki bugüne değin bu farklı coğrafyalarda yaşanmış bunca insanlık dışı muamelenin, zalim ile masumun yüzlerinin farklı ışıklarda da olsa nasıl birbirine benzediğini görüyoruz. Tarih, galiplere çokça söz hakkı tanır fakat insan aklının gerçeğe erişecek gücü her zaman vardır ve gerçeklere yüz çevirdikçe doğan cehaletin hüsranlarına sebebiyet veren zemin olduğunu bir gün herkes görecektir."