Vintage ve Retro arasındaki fark nedir? Sizin için derledik...

Elif Akırmak

20. yüzyılın daha öncesinden günümüze gelen vintage modasının hiç bitmeyen retro tarzın günümüze kadar uzanan ve insanları geriye doğru bir yolculuğa çıkaran moda akımlarını gelin birlikte inceleyelim.

RETRO NEDİR?
Retro giyim tarzı geçmişte bir zamanlar moda olmuş renklerin, kıyafetlerin ve tarzların yeni ürünlerde kullanılarak tekrar moda haline getirilmesidir. 
Örnek verecek olursak bir dönemlerin çılgın modası düşük bel pantalonların 2000'li yıllara damga vuran Birtney Spears, Paris Hilton, Rihanna gibi isimlerle artık tamamen moda haline gelmiş ve beraberinde "crop" üst giyimin 1980'lerde, aerobik çılgınlığının bir parçası olarak ve Flashdance filminin popülaritesinin paralelinde kesilmiş üstler daha yaygın hale gelmiştir. Şarkıcı Madonna, "Lucky Star " şarkısı için video klibinde file üst giymişti. Böylece kırpma üstler, 2010'larda 1990'ların modasının geri dönmesi sebebiyle yeniden ortaya çıktı.

VİNTAGE NEDİR?
20. yüzyıl veya daha öncesinden kalan kıyafet veya nesneler vintage olarak tanımlanır. Herhangi bir hasara uğramadan geçmişten bugüne gelebilmeleri için yüksek kaliteli malzemeden yapılmış olmaları gerekmektedir. Günümüz modasına baktığımızda, geçmiş moda akımlarından ilham alındığını söylemek mümkündür.

NADİR BULUNUYOR
Günümüzde vintage ürünler yalnızca her bir parçadan birer tane olacak şekilde şatışa sunuluyor. Vintage parçalar geçmişten, günümüze değiştirilmeden ve üzerlerine herhangi bir oynama yapılmadan satılmaktadır. Retro ise, geçmişten günümüze uyarlanabildiği için eski bir moda tarzı ile yeniden günümüzün moda anlayışı ile birleştirilerek yeni eşya ve parçalar üretilebilmektedir.

Bu yazımda retro ve vintage moda tarzlarında en dikkat çekici unsurlara sahip olabilmeyi ele alacağım. Aslına bakacak olursak parçalar tek veya alt ve üst olacak şekildedir. Günümüz modasından ayrılan tarafı ise desenleri ve renkleridir. 

GEÇMİŞE GERİ DÖNÜYORUZ
Fabrikalaşma, markalaşma, arz-talep ilişkilerinin ilerlemesiyle birlikte artık etrafımızda kafamızı çevirdiğimiz bir yerde 3 mağaza bir arada görebiliyoruz. Mağazalar sadece gözle görülebilir bir yerde olmaktan çıkarak sosyal medyalar ile ürünlerini satışa sunmakta. Bu sebepten marka çokluğu ile artık insanların tarz olabilmesi zorlaşmaya başlamıştır.

Eşsiz ve benzersiz parçalara sahip olmak yerine popüler olan tercih edilsede fakat popüler kavramı modada neredeyse her geçen gün yerini başka bir popüler eşyaya bırakmaktadır. Kıyafet bolluğu içerisinde tarz olmak isteyen insanların yeni fikirlere ihtiyacı vardır fakat yapılmamış veya tercih edilmemiş fikri bulmak her geçen gün dahada zorlaşır. Bu durum insanların yeniyi bulması yerine geçmişe dönerek, az eşya ile tarz olma durumuna iter.

Örnek verecek olursak 2019 yılından itibaren vintage ve retro ürünlere ilgi daha fazlalaşmış ve özellikle bu yıllarda Vintage ürünler satan mağazalar sıklaşmıştır. Yeniyi bulmanın zor olduğu, her gün yeni kavramına bile yenilik eklenen bir dünyada yaşadığımız unutulmadığında artık elimizde bir şey yok ise elbette geçmişten ilham alacağız öyle değil mi?

Çevrenize dikkatli baktığınızda artık insanların geçmiş modayı takip ettiğini görebilirsiniz. Ünlü markalar geçmişte tercih edilen kumaş ve desenleri yeniden kullanarak retro ürünler yaratmaktadır. Bir döneme damga vuran düşük bel modasının geri gelmesi, crop kavramının çıkması, kahverengi, turuncu, bej renklerinin tekrardan gündeme gelmesi akıllara şu soruyu getiriyor: "Sanırım artık yenilik içinde yeniyi bulmak zor, hadi geriye dönüyoruz."

Kıyafet dışında aynı zamanda evlerde, dekorasyonlarda kullanılan ürünlerinde vintage ya da retrodan etkilendiğini görüyoruz. Özellikle iç mekan tercihlerinde eski bir koltuk ne kadar bulunduğumuz yerin enerjisini değiştiriyor öyle değil mi?
Aksesuar tercihlerimiz, dinlediğimiz müzikler, mekan tercihlerimize kadar geçmişe dönüyoruz. İlham almak için çok ileriye bakmanın artık daha az ilham verirken, geçmiş örneklere bakarak daha çok fikir edinebiliyoruz.

PEKİ BU NE DEMEK OLUYOR?
Ne varsa eskilerde var dediğinizi duyar gibiyim. Evet, ne varsa daha azınlığın olduğu, daha samimi ilişkilerin kurulduğu, hemen elde edilmeyen, kıymetli olan eşyalarda, fikirlerde, insanlarda var. "Az ama öz" deyiminin gün geçtikçe daha çok anlam kazandığına buradada şahit oluyoruz sanki. 

KABUL ETMEK GEREKİRSE
Vintage ve Retro ürünler her ne kadar moda anlayışı yenilense ve değişse de asla yerini hiçbir moda akımının alamayacağı özelliktedir. Zamanla eşsiz parçalar haline dönüşen bu ürünler artık gardropların vazgeçilmez parçası...

Hadi gelin yazımızı eskilerden gelen bir söz ile sonlandıralım. O halde 'ne varsa eskilerde var.'