Ne güzel başlamıştı maç, ne de güzel devam ediyordu...
Ta ki 'vefa' Şenol hocanın aklına gelene dek...
Şimdi 'yazıya nasıl bir başlangıç yaptın' diyenleri duyar gibiyim...
Ben de kimseye saygısızlık yapmadan ne anlatmak istediğimi açıklayayım...
Sezona şampiyonluk umudu ile başlayacak sonrasında hiç beklenmedik puan kayıplarıyla rakiplerinin çok gerisine düşeceksin ve sonrasında 'vefa' devreye girecek...
Beşiktaş Kasımpaşa maçının kırılma noktasıdır Atiba'nın oyuna girişi...
Yaklaşık on yıldır büyük başarılara imza atan Atiba'dan medet ummak hem Beşiktaş'a hem de oyuncuya ihanettir...
Kırk yaşına gelmiş, üstüne üstlük dünya kupasında bedenen ve zihnen yıpranmış bir oyuncunun performansının Beşiktaş'a faydadan çok zarar vereceği gün gibi aşikarken Şenol Güneş'in böyle bir tercihi tüm seyirciyi olduğu kadar beni de şaşırttı.
İlk yarıdaki 2-0'lık skor Şenol hocayı rehavete sokmuş olmalı ki Atiba'ya vefa duygusunu harekete geçirdi!..
Atiba'nın ilk top kaybının Beşiktaş kalesinde gol olması, ikinci top kaybında da gol tehlikesi yaşanması 'vefa'nın Atiba'ya artık başka şekilde gösterilmesi gerektiğini hocaya da anlatığını umarım...
Çok farklı şeyler yazmak isterken olayı Şenol Güneş ve Atiba'ya bağlamak hoş olmadı ancak gerçekleri söylemek de bizim görevimiz...
Atiba'yı zorluk derecesi yüksek bir maçta oyuna almak hoca için vefa gibi gözükse de Beşiktaş taraftarına az kalsın cefa olarak geri dönüyordu...
Bu konu burada bitti...
İkinci ve en önemli konu; sıkıntılı maçın en büyük kazancı yıllar sonra Beşiktaş'ın gerçek kalecisine kavuşmasıydı...
Beşiktaş maçı ve Mert Günok'u kazandı...
Benden bugünlük bu kadar...
Hoşça ve dostça kalın...