Türk sözü, Türk Kağanlığı Yazıtlarında iki biçimde geçiyor. Biri “Türk” öbürü ise “Türük” biçiminde. “Türk”, Bilge Tonyukuk, Ongin ve Kül İç Çor Yazıtlarında, “Türük” ise Bilge Kağan artı Kül Tigin Yazıtlarında geçiyor.
Türk sözünün anlamının belirlenmesi için aydınlatmamız gereken bir durgu var.
“Türk” artı “Türük” biçiminde yazılan Türk sözcüğü hangi eylemden türeme bir addır? Yoksa bir eyleme dayanmayan ad biçiminde kök bir sözcük müdür? Kök bir sözcük olması Türk dilinin özgün yapısı düşünüldüğünde olası görünmüyor. İşin gerçeği bu sözcük bir eylemden türeme bir addır.
Buna göre “Türk” artı “Türük” sözü, türemek eyleminden gelmektedir. Türemek ise, varlık alanına çıkmak, belirmek, oluşmak, yaratılmak, üremek, bir yerde çoğalmak gibi anlamlara geliyor. Buradan devinimle yazalım; “Türk”, türemiş demektir. “Türk” artı “Türük” sözünün yazıtlardaki yazım biçimi ile “Törk” artı “Török” olarak okunması da olanaklıdır. Niyesi eski Türk yazı dizgesinde “ü” artı “ö” sesi özdeş im ile gösteriliyor. Bu bağlamda türemek sözü de törümek artı töremek olarak söylenebilir. Bu durumda törümek artı töremek eylemi bizi töre sözüne götürür. Öte yandan “töre” sözü “türe” sözünün ses değişimi ile kazandığı yeni bir biçim de olabilir. Bu bağlamda türemekten “türe” doğmuştur. “Türe” ise töreye dönüşmüştür. Töre, yasa artı yasalar dizgesi demektir. Türeyiş sonucu oluşan toplumsal yasalara “töre” denir. “Türk” artı “Türük” sözü bu açıdan bakıldığında “töreli” demektir. Türeyiş sonucu töre oluşturan topluluk anlamında da kullanabileceğimiz “Türk” artı “Türük” sözü bize dilimizdeki bir başka sözcüğün oluşum sürecini anımsatmaktadır. Bu sözcük “Yörük” sözcüğüdür.
Yörük sözcüğünün yürümek eyleminden doğduğu apaçıktır. Yürümekten yürük olması gerekirken nende “Yörük” olmuştur? Bundaki taban etkenin ses değişimi olduğu görülüyor. “Ü” sesinin “ö” sesine dönüşümü çokça söz konusudur. Ancak yürümek sözcüğünün “yörümek” olarak da söylemlendiğini anımsayalım. Bu durumda “Yörük” sözünün oluşumu daha anlaşılır bir süreçle gözlemlenebiliyor.
Bilindiği üzere “Yörük” sözü yerleşik olmayan Türkmen topluluklarını anlatımlamaktadır. Yörükler, Yörük olmayan Türkmenlere “Yatuk” der. Anlamı vurgulamak adına bir kez daha belirtelim; “Yatuk” artı “Yörük”, Türkmenlerin yerleşik artı göçer olup olmamasına ilişkin adlandırmalardır. Özdeş duruma değgin başkaca adlandırmalar da söz konusudur. Sözgelimi yerleşik Türkmenlere kimi yörelerde “manav” deniliyor.
Türk sözcüğünün anlamını ortaya koyduğumuz bu yazıda Türkmen sözcüğüne de değinmekte yarar görüyoruz. Kimilerince Türk sözcüğünün anlamına ilişkin yapılan çarpıtma, saptırma artı yanıltma çabası özdeş bir biçimde Türkmen sözcüğü için de sergileniyor. Ancak biz çarpıtma, saptırma artı yanıltma erekli görüşlere yer vermeden gerçeği gözler önüne serelim.
Türkmen sözcüğünün sonundaki –men eki Türk dilinde anlamı güçlendirmek için kullanılır. Sözgelimi, koca sözü büyük demektir. Sonuna getirilen –man eki ise sözcüğe daha büyük, çok büyük anlamı veriyor. Özdeş bir biçimde küçük sözünün sonuna getirilen –men eki sözcüğe daha küçük, çok küçük gibi bir anlam kazandırıyor. Bilindiği üzere küçükmen sözü küçümen sözüne dönüşmüştür. Anlamı ise, çok küçük, daha küçük demektir.
Benzer bir biçimde “işçimen” sözü de işine çok bağlı, işini özenle yapan kişi anlamına gelir. Sondaki –men eki işçi sözüne böylesi bir anlam katıyor.
Bu konuda verebileceğimiz bir başka örnek de “evcimen” sözüdür. “Evci”, evine bağlı kimseye denilir. “Evcimen” ise evine çok daha bağlı, çok bağlı demektir. Sondaki – men eki bu anlamı veriyor.
İşte bu biçimde, Türk sözünün sonuna getirilen – men eki ile Türkmen sözü oluşmuştur. Bu durumda Türkmen; daha Türk, çok Türk, öz Türk gibi bir anlama geliyor.
Türk dilinin saklı gizemlerine, gizli anlamlarına erebilmek değme kişinin yapabileceği bir iş değildir. Üstesinden gelip bu işi kotarabilenlere esenlik ola!
Yazımızın sonunda gerçeği yineleyelim:
Türk, “türemiş” artı “töreli” demektir. Türk’ün kendine özgü töresi vardır. Bu töreye “Türk töresi” denilir.
Türkmen ise daha Türk, çok Türk, öz Türk demektir.
Bu tümcelerin yazarı olarak ben Türk’üm artı Türkmen’im.
Tini Tanrı dağına uçan değerli dedemin konuya lişkin bir sözünü anımsıyorum:
“Çok yörüdük, Yörük dediler. Çok türedik Türük dediler.”
Adını bilen, kimliğini sezen, yolunu görüp gözetenlere ne mutlu!
Ne Mutlu Türk’üm diyene!