Bundan önceki yazımın başlığı “TOGG Yalanı Sürüyor” idi.
Yazı, Reisçi takımını delirtmiş…
Müthiş bir küfür saldırısı başlattılar.
750’yi aştı hakaretlerin sayısı.
Birbirine çok benzeyen küfürler bunlar.
Aynı yerden geldikleri belli.
“Togg kullanıyorum!” diyen ama elektrikli arabada egzoz olduğunu bile bilmeyen bu tipler bana TOGG egzozu sokmaya çalışıyorlar; Reis’in adımı yazdığını da ekliyorlar. Bazıları da adresimi soruyorlar.
Elbette bu tehditleri önemsemiyorum.
SEÇİMİN ÖNEMİ
Beni üzen şey; ülkemizin insanlarının nasıl bir şiddet sarmalın itildiklerini görmek oluyor. O eleştirel yazımı vatana ihanet, alçaklık-şerefsizlik, Ermeni dölü olmak gibi gören bir kitle oluşmuş. Bu kitle fikir özgürlüğünün düşmanı… Onların beğenmediği bir şey yazar-söylerseniz sizi yok etmeyi kendileri için kutsal bir görev görüyorlar. Bunu da Türklük ve Müslümanlığın şartı sayıyorlar. Karşımızda, kendisini Müslüman Türk sanan ama hem İslam hem Türk kimliğine uymayan bir yapı var.
Kendini Müslüman ve Türk sanan bu kitlenin ortak bir özelliği daha var: Atatürk düşmanlığı… Putçuluktan yola çıkıyorlar, eşek heykeli diyerek bizler üstünden bu devleti kuran lidere ağır biçimde hakaret etmeyi hiç unutmuyorlar. Bilinçaltları Atatürk nefreti ile dolu bu kitlenin AKP tarafından beslendiğini, tarikatlar tarafından ideolojik zehirlenmeye uğratıldığı çok açık.
Tehlike giderek artıyor. İşte bu yüzden de 14 Mayıs seçimi yaşamsal bir önem taşıyor. Reisçi kitle seçimi kazanırsa kendileri gibi olmayan herkesi yok etme hakları olduğunu düşünüp bu millete yaşamı dar edecekler. Bana edilen küfürler bunu çok açık gösteriyor.
Bu ülkeyi, bu devleti gerçekten seven, çağdaş yaşamı ve barış içinde yaşamayı amaçlayan herkes bir kişiyi de ikna ederek 14 Mayıs’ta sandığa götürmeli.
Daha iyi bir Türkiye’de yaşamanın yolu, sandıktan geçiyor çünkü.
SANDIKLARI ONLARA BIRAKAMAYIZ
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “14 Mayıs gecesi kimse sevinmek için sokağa çıkmasın!” dedi.
İyi niyetle söylenmiş bu söz, tehlikeler içeriyor.
Sandıkların sahipsiz kalmasına bile yol açabilir bu uyarı.
Karşı tarafın sokağa çıkıp taşkınlık yapması, sandıklara el koyması gibi olasılıklar acaba düşünüldü mü?
Ne olursa sineye çekmeye hazırız anlamın gelebilecek bu açıklama demokrasi düşmanlarına cesaret vermez mi?
Ben şahsen 14 Mayıs gecesi sokakta olacağım. Elbette taşkınlık yapmak için değil. Elbette onlar gibi karşı tarafı kışkırtmak için değil. Ama sandıkların yanında durarak, verilen oyların sahipsiz olmadığını göstermek için sokakta olacağım.
Bu uğurda başımıza bir iş gelirse de gelir…
Ölümden öte köy var mı?
Sandıkları asla yalnız bırakmayacağız Kemal Bey!