Hadi birincisi kaza ile oldu diyelim. 10 Nisan’daki… Hani Süleyman Bey geceleyin sokağa çıkma yasağı getirmiş, bunun yarattığı kargaşa üzerine belli ki fırça yemiş ve istifa etmeye kalkışmıştı.
Bunu bir kaza sayanlar oldu. Ben de biraz öyle baktım…
Ama dün yaşananlar, AKP Lideri Erdoğan’ın Süleyman Soylu’yu açıkça istifaya zorladığını gösteriyor.
İçişleri Bakanlığı, bu hafta sonu sokağa çıkma kararı alıyor; hemen peşinden Erdoğan ortaya çıkıp bu kararı kaldırdığını duyuruyor.
Böylece kamuoyunun gözünde Bakan Soylu’yu yerlere seriyor.
Diyeceksiniz ki yetki Sayın Erdoğan’da, verir kararı alır görevden Süleyman Bey’i…
Ama belli ki daha başka bir plan var. Süleyman Soylu’yu işte böyle adım adım değersizleştirecek bir plan bu belli ki. Onu, istifa etmek zorunda bırakacak bir plan…
Doğrusu ya ben, Sayın Erdoğan’ın dünkü, “İçişleri Bakanlığı’nın yasaklama kararını kaldırıyorum!” açıklamasından sonra Süleyman Bey’in bakanlık koltuğunu bırakacağını sanıyordum.
Ama bu değersizleştirmeyi sineye çekti.
Bence kendisine yazık etti.
Ben gördüğüme göre o görmüyor mu? Saray ve yakın çevre kendisine karşıdır. Saray’a veliaht olarak yetiştirilen Damat Berat’ın gölgelenmesine Erdoğan hiç izin verir mi?
***
Kitabe-i Seng-i Mezar
Aklıma nedense o şiir geldi. Orhan Veli’nin mezartaşı kitabesi şiiri:
“Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar.
(…)
Yazık oldu Süleyman Efendi’ye
(…)
Öyle bir ruzigâr ki
Kendi gitti
İsmi bile kalmadı yadigâr.”
MALLARI YAĞMALANIRDI
Süleyman Bey bu dirseklenmelere dua etsin. Eskiden olsaydı Saray böyle insaflı davranmazdı. Osmanlı tarihinin ayrıntısını bilenler iyi bilir ki çok palazlanan paşaları padişahlar bir sebep uydurarak idam ettirir; sonra da mallarına el kordu. Bakarsın ki dünün binlerce köle sahibi veziriazamın çocukları köle konumuna düşmüşler… Bu yüzden Osmanlı’da feodalite gelişemedi ya…
Erdoğan da yeni feodallar istemiyor demek ki…
Biz de zamanında bir iki kez yazıp Süleyman Bey’i “Muhalefetle böyle saldırgan biçimde didişme!” diye uyarmıştık ama hiç dikkate almadı. Sonradan olma AKP’lilerin özelliği bu… Particilikte kimseye fırsat vermezler ama göze gireyim derken gözden düşerler. Bir süre sonra da Yaşar Kemal ustamızın romanlarında söylediği üzere böylelerinin “imi timi bellisiz olur.”
Olsun efendim; “Ölen ölür kalan sağlar iktidarımızındır.”