Bu adama verilebilecek bütün makamları verdi CHP…
Belli oldu ki fazlasını vermiş…
Bir an oldu, parti ondan fedakarlık istedi… Cumhurbaşkanlığı yarışına girme, oyları bölme!
Görüyorsunuz: Küçük dağları beğenmiyor; büyük dağları ben yarattım diye kükrüyor.
“Fırsat bu fırsat, sizi inleteceğim!” havalarında.
Rahmetli anam Nuriye hatun, böyle tipler için derdi ki: “Kargaya b.kun ilaç demişler; gitmiş denize s.çmış!”
Yüzüne bakın, o hadsiz ihtiras ve intikam duygusunu görürsünüz…
Atatürk’e etmediği hakaret kalmayan, ülkeyi İslamofaşist bir çember içine alan iktidarı Kılıçdaroğlu devirecek ya… Bunu engellemek için ters taraftan saldırıyor CHP’ye.
***
Böyle tipler her zaman oldular ama toplum tarafından sonunda çöplüğe atıldılar. Bu tipleri 19. Yüzyıl halk ozanlarımızdan olup, 1852 dolaylarında Hakka yürüyen Kusuri çok iyi tanımlamıştır. Onun “Muhannet Destanı’nın giriş ve mahlas dörtlüklerini veriyorum. Bakın sanki Bay İnce’yi anlatıyor:
“Muhannetin karnı doysa pilava,
Hayr ü bereketi tavada sanır.
Ulu kuşlar hiç görünmez gözüne,
Bir şahin olmuşum havada sanır.
İlâhi! Namerdi hadden aşırma,
Kusurî'yi tarikinden şaşırma,
Sonradan görmüşe yolun düşürme,
Şöhretin cümleden ziyade sanır…”
***
Seçim sonucu aslında ortada. Bay İnce, çok kalın gidecek… Çünkü, “Saray’ın arka kapısından gizlice çıkan CHP’li!”nin o olduğu artık anlaşıldı. Bu inadının, bu direnişinin, bu CHP düşmanlığının altında Saray’ın verdiği buyruk var. “Seçime gir Muharrem! Yüzde 1 oy alsan bile yeter!”
Muharrem de biliyor seçilemeyeceğini… Ama şiddet ve hiddetle seçime giriyor. Onu adamdan sayacak ve oy verecek yüzde 1 olsa bile Erdoğan için büyük kazanç… Çünkü bu yüzde 1 oyu Kılıçdaroğlu’ndan çalacak…
Karşılığını da Beşli Çete’den alacak…
Saray’a giden CHP’li, pazarlığını yaptı, sözünü aldı; kendi tarihini de CHP’nin verdiklerini de çöpe attı…
Türkiye’yi nasıl yöneteceğine ilişkin tek söz edemeyen, sadece Atatürk ve terör diyerek CHP’ye Saray ağzıyla saldıran bu adama daha fazla söz söyleyip de kıymetlendirmek istemiyorum.
Zaten önceki seçimde, daha oylar sayılırken “Adam kazandı!” diyerek Erdoğan’a en baştan yasallık kazandırmamış mıydı?
Arka kapı siyasetçisi seni!
Gir seçime, al boyunun ölçüsünü…
***
Söze taşlamayla başladık; bir türkü ile bitirelim… Şimdiki kuşaklar bilmez; rahmetli Nurettin Dadaloğlu’nun radyolarda çok ünlü ettiği türkünün ilk iki dörtlüğü de yukarıdakı zat-ı muhtereme hitap ediyor sanki:
“Kadir Mevlam senden bir dileğim var
Beni muhannete muhtaç eyleme
Eğer muhannete muhtaç eylersen
Kara topraklara gark eyle beni
Muhannetin suyu dolanıp akar
Aktığı yerleri sel olur yıkar
İyilik etmeden başına kakar
İşte böylesine muhtaç eyleme”