CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, patates tarlasında üreticilerin sıkıntılarını dinledi. Gürer, "Yetkililere çağrıda bulunuyoruz, Niğde’de patates tarlada kaldı. Acilen önlem alın, kışlık patatesin de aynı duruma düşmesine izin vermeyin, çiftçiyi destekleyin" dedi. Tarlasında patatesi kalan bir çiftçi ise, "Biz burada sıcakta perişan oluyoruz. Su faturalarımız böyle geldikten sonra neden ekim yapıyoruz? Bu halk, biz ekmezsek ne yiyecek? Çiftçi olmazsa halk ne yiyecek, ne içecek?" diyerek tepkisini dile getirdi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Altunhisar ilçesinde, Yakacık bölgesinde patates üreticilerini ziyaret ederek sorunlarını yerinde inceledi. Üreticilerin yaşadığı sorunları dinleyen Gürer, "Bu yıl da çiftçiler patatesten kazanç sağlayamadı. Yazlık patatesten para kazanamadılar, kışlık patates üretimi konusunda da üreticiler oldukça endişeli. Toprak Mahsulleri Ofisi bugünden planlamalar yapmalı" diye konuştu.

Patates üreticisi bir çiftçi kadın, CHP’li vekil Gürer’e yaşadıkları zorlukları şu sözlerle anlattı: "Vallahi kardeşim, hasadımız tarlada kalıyor, gübre ve ilaç paramızı ödeyemiyoruz. Biz bu sıcakta perişan oluyoruz. Su faturalarımız böyle geldikten sonra neden ekiyoruz, dikiyoruz? Eğer çiftçi ekmezse halk ne yiyecek, ne içecek? Bu şekilde ezilirse biz mahvolduk, gerçekten mahvolduk."

Gürer, raflardaki patates fiyatlarının yüksek kaldığına, ancak tarladaki ürünün değer bulmadığına dikkat çekti ve şunları söyledi: "Raflarda patatesin fiyatı düşmüyor, ancak tarlada ürün çürüyor. Üretici, 'Bu ürün değer bulmazsa seneye niye ekelim?' diyor. Mecburiyetten ekim yaptıklarını söylüyorlar." Kadın çiftçi de bu duruma katılarak, "Patatesi 2 TL'ye satarsak işçi parasını bile karşılamıyor. Hasat ettiğimiz ürün bir işçinin ücretini bile ödemiyor" diye ekledi.

"Su parası olarak 350.000 TL ödüyorum"

Patates üreticisi Cumali Durak, ürünün değer bulmaması ve artan maliyetler konusunda şikayetçi oldu, özellikle tarımsal sulamada kullanılan elektriğin yüksek fiyatlarından yakınarak şunları söyledi: "Tarımsal sulama için verilen elektriğin, sanayi elektriği fiyatıyla aynı olmasını anlamıyorum. Normalde daha düşük olması lazım. Sulama kooperatiflerine baş edemiyoruz. Geçen ay yüzde 38 zam yapıldı, su saati başına 100 TL eklediler. Patates bu yıl tarlada kaldı. Ürünü maliyetin altında veriyoruz, yarısı tarlada çöp oluyor. 2-3 TL'ye patates satamadık. Bize sahip çıkan yok. Sıkıntılar çok büyük. Yazlık patates üretimi hiç bu kadar kötü duruma düşmemişti. Girdi fiyatları bizi zorluyor. Hayvansal ürünlerde de sorun var. Çiftçinin ürettiği süt, et gibi ürünler de değer bulmuyor. Enflasyon çiftçinin sırtından mı düşürülecek? Biz mi enflasyon yarattık da bizim üzerimizden düşürülmeye çalışılıyor? Borçlarımızı ödeyemez hale geldik."

Patates üreticisi ve ziraat mühendisi Rasim Yılmaz, yazlık patates üretiminin perişan olduğunu belirterek, "Kışlık ekim de yaklaşıyor, endişeliyiz. Üreticiler patateslerini 2-3 TL arasında satamıyor. Bu yaz, plansızlık nedeniyle, gübremizi ve paramızı boşa harcadık. 2021'den bu yana gübre ve ilaç fiyatları tam 10 kat arttı. Ancak patatesin fiyatı geçen yıla göre 10 kat düştü. Geçen yıl 18 TL olan patates, şimdi 2 TL'ye satılıyor. Durum bu kadar kötü" dedi.

Gübre, tohum ve mazot fiyatlarındaki artışa rağmen iktidarın sadece izlemekle yetindiğini belirten Gürer, şu ifadeleri kullandı: "Bakana ve Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum; gübre fiyatı artıyor, seyrediyorsunuz; tohum fiyatı artıyor, seyrediyorsunuz; mazot fiyatı artıyor, seyrediyorsunuz. Çiftçinin geliri düşüyor, siz ise izliyorsunuz. Gıda krizinin derinleşeceği bu süreci yönetemiyorsunuz. Yetkililere çağrıda bulunuyoruz; Niğde’de patates tarlada kaldı. Bir an önce önlem alın, kışlık patates de aynı duruma düşmesin, çiftçiyi koruyun."

Gürer, sulama suyunun bölgede büyük bir sorun olduğuna dikkat çekerek, "Sulama suyu tüm bölgede sorun teşkil ediyor. Bazı yerlerde su bulunamıyor, bazı bölgelerde ise su bulunsa bile fiyatlar çok yüksek" dedi.

Çiftçi Osman Başer ise destekleme politikalarındaki sorunlara değinerek, "Çiftçiye destek veriyoruz diyorlar ama tarla kira olduğu için destek tarla sahibine gidiyor, çiftçiye değil. Ziraat Odası ya da İlçe Tarım Müdürlüğü bu konularla ilgilenmeli. Çiftçi Kayıt Sistemi'nde (ÇKS) düzenlemeler yapılmalı. Kanunda değişiklik yapılarak ekim yapana destek verilmesi gerekiyor. Tarla sahibi İstanbul’da oturup destek alıyor, burada üretim yapan çiftçi ise bu destekten yararlanamıyor. Kim tarlaya ekim yapıyorsa desteği o almalı. Bu durumu sık sık dile getiriyoruz, ancak iktidar gerekli düzenlemeleri yapmıyor" diye konuştu.