Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), bugün Ekonomik Görünüm Raporu’nu yayımladı. OECD Başekonomisti Clare Lombardelli imzalı rapora göre; OECD, Türkiye ekonomisi için 2024 büyüme tahminini yüzde 2,9’dan yüzde 3,4e yükseltti. OECD, 2025 tahminini ise yüzde 3,2 olarak korudu. OECD’nin tahminine göre, Türkiye ekonomisinin, 2024’te G20 ülkelerinden ve dünya ekonomisinden daha fazla büyümesi öngörülüyor.
OECD, 2024’TE ENFLASYONUN YÜZDE 55,5 OLACAĞINI, 2025’TE İŞSİZLİĞİN YÜKSELECEĞİNİ ÖNGÖRÜYOR
OECD, Türkiye’de 2024 yılında ortalama enflasyonu yüzde 55,5, 2025’te 28,9 olarak öngördü. Örgüt, çekirdek enflasyonun ise 2024’te yüzde 57,5 ve 2025’te yüzde 28,7 olacağını açıkladı. OECD, işsizlik oranını ise 2024’te yüzde 9.3, 2025’te ise yüzde 10 olarak öngördü.
Raporda Türkiye için yapılan değerlendirmelerde; sıkı mali koşulların ve enflasyonun satın alma gücü üzerindeki olumsuz etkileri yüzünden hane halkının tüketiminin baskılanabileceği ifadesi yer aldı.
OECD: “SIKI MALİ KOŞULLARA RAĞMEN ENFLASYON YÜKSEK KALIYOR”
OECD, Türkiye’de enflasyonunun yılın başında zirveye ulaştığını ancak 2024 ve 2025’te de yüksek seyredeceğini belirtti. Ayrıca raporda; enflasyon yüksek seyretmeye devam ederse daha fazla parasal ve mali sıkılaştırmanın gerekli olabileceği ifadesine de yer verildi. Sıkı mali koşullara rağmen enflasyonun yüksek kaldığına değinilen raporda; enflasyon beklentilerinin son aylarda düşüş gösterse de yüzde 5’lik enflasyon hedefinin oldukça üzerinde kaldığı belirtildi. Raporda; enflasyon beklentilerinin istikrarsız kalması durumunda para politikasının daha da sıkılaştırılması gerekebileceği vurgulandı.
Tahminlere göre, politika faizinin 2025 yılına kadar yüzde 50 seviyesinde kalacağı varsayıldı. OECD’nin tahminine ilişkin ana riskin, “zamansız politika gevşemesi veya Merkez Bankası’nın güvenilirliği ve bağımsızlığıyla ilgili artan endişeler nedeniyle tetiklenebilecek enflasyon sarmalı” olabileceği değerlendirmesi yapıldı.
Raporda; enflasyonun kesin olarak yoluna girene kadar para politikası koşullarının sıkı kalması gerektiği ve mali ihtiyatlılık vurgusu yapıldı.