Rasim Ozan Kütahyalı’dan anlaşmalı olarak tek celsede boşanan Habertürk yazarı Nagehan Alçı, uzun zamandır psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet gördüğünü açıkladı. “En büyük pişmanlığım onca zaman yaşadıklarım sanki kendi kusurummuş gibi susmuş olmamdır” diyen Alçı, evliliği sürerken şiddet dolayısıyla kapıya polis çağırdığını da itiraf etti. Boşandıktan sonra da şiddet görmeye devam ettiğini açıklayan Alçı, “Her gün hakarete ve iftiraya uğramaktan, tehdit edilmekten kurtulamadım. Ama artık susmayacağım. Gerekli hukuki süreçleri başlatıyorum” ifadelerini kullandı.

2010 yılında evlenen ve ikiz çocukları bulunan Habertürk yazarı Nagehan Alçı ve Rasim Ozan Kütahyalı çifti boşanmak için aile mahkemesine başvurmuştu. Nagehan Alçı, mahkemeden gizlilik ve yayın yasağı talebinde bulunmuştu. Dilekçede, “Dört yıldır ayrı evlerde yaşayan tarafların evlilikleri fiilen bitmiştir. Müvekkilin bir ömür süreceğini düşünerek yaptığı evlilik birliği, Rasim Ozan Kütahyalı’nın kusurlu davranışları nedeniyle bitmiştir. Bu nedenle 40 milyon lira tazminat ile ikiz çocukların velayetinin müvekkile verilmesini talep ediyoruz. Ayrıca ikiz çocuklar için aylık 60 bin lira nafakanın Rasim Ozan Kütahyalı’dan tahsilini talep ediyoruz” denilmişti.

Alçı, sosyal medya hesabından bugün yaptığı paylaşımlarında gördüğü şiddetin devam ettiğini itiraf etti. 

Alçı’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımları şöyle:

Hayatımın en büyük pişmanlığı klavyenin başındaki en zor dakikalarım bunlar. Yıllardır kendime itiraf edemediğim, içimde biriktirdiğim bazı gerçeklerden bahsetme vakti geldi… İnsan bazen hayatla tuhaf mücadele yöntemleri buluyor. Çeşit çeşit savunma mekanizmaları icat ediyor. Başkaları için avaz avaz bağırırken kendi için hep susuyor, içine atıyor. Ben uzun, çok uzun yıllardır tahayyül edemeyeceğiniz boyutlarda psikolojik, fiziksel ve ekonomik bir şiddet sarmalının içinde yaşadım.

'EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIM...' 

Evliliğim boyunca maruz kaldığım şiddet ve korkunç boyutlardaki manipülasyonun üzerini çocuklarıma bu hikayeyi miras bırakmayayım, böyle bir şeyle anılmasınlar, kendi mağduriyetim işimin önüne geçmesin, diyerek örttüm. En büyük pişmanlığım onca zaman yaşadıklarım sanki kendi kusurummuş gibi susmuş olmamdır. Uğradığım şiddetle kendi kendime baş etmeye çalıştım. Yıllarca bunları-kendi şahit oldukları hariç- ailemle dahi paylaşmadım.

Bunun yalnızca iki istisnası var… Kardeşim Lalehan Gülle ve avukatım Gözde Egemen İkisi de her şeye şahit… Yıllarca korkudan boşanmaya cesaret edemedim. Korunmak için kapıya polis çağırdığımı, geldiklerinde haberlere konu oluruz çocuklar kötü etkilenir diye vazgeçip geri gönderdiğimi bilirim.

'BOŞANMAKLA DA ŞİDDETTEN KURTULAMADIM' 

Şimdi açıp çekmecelere bakıyorum, Gözde ile hazırladığımız 2019 tarihli boşanma dilekçeleri var…Hiçbirini işleme koyamamışım… Nihayet geçen yıl cesaretimi toplayıp sırf bu şiddet ve işkenceden kurtulmak için dava açtım fakat yine tehdit edilerek bana dayatılan boşanma şartlarını kabul ettim. Ancak boşanmakla da şiddetten kurtulamadım sevgili hemcinslerim… Her gün hakarete ve iftiraya uğramaktan, tehdit edilmekten kurtulamadım.

'ARTIK SUSMAYACAĞIM, HUKUKİ SÜREÇLERİ BAŞLATIYORUM' 

 Ama artık susmayacağım. Gerekli hukuki süreçleri başlatıyorum. Hukuka ve adalete güvenim tam. Şayet benimle empati kuran kadınlar varsa, onlara diyorum ki sizi çok iyi anlıyorum ama lütfen susmayın!

'SUSTUKÇA ŞİDDET DEVAM EDİYOR, BOŞANSANIZ DA EDİYOR!'

Sustukça şiddet devam ediyor. Boşansanız da ediyor. Sizi kendi malı, yönetebileceği bir kukla gibi gören, aşağılayarak özgüveninizi ayaklar altına alan, size el kaldıran, yıllarca biriktirdiğiniz emeklerinizi sömüren, çalışmalarınız karşılığı kazandığınız tüm kazancınızı elinizden alan erkeklere karşı sesinizi yükseltin. Yükseltelim… Dur diyelim. Yeter diyelim… Yeter!