Jose Mujica, 1935 yılında Uruguay’ın başkenti Montevideo’nun Paso de la Arena mahallesinde dünyaya geldi. 6 yaşında babasını kaybeden Mujica, 14 yaşında çiçekçilik yaparak ailesine katkıda bulundu ve gençlik yıllarında işçilerin hakları için düzenlenen yerel eylemlere katıldı.
1960’lı yıllarda, ülkedeki derin eşitsizliklere karşı silahlı mücadeleye girerek Tupamaro gerilla hareketine katıldı ve hızla örgütün önde gelen isimlerinden biri oldu. Birçok kez tutuklanıp işkenceye uğradı. Toplamda 13 yılını cezaevinde geçiren Mujica, bu süre içinde yedi yılını, kitap, ışık ve pencere olmadan, neredeyse bir metrekarelik askeri hücrede geçirdi. Yıllar sonra o günleri, “Delirmemek için kurbağaları evcilleştirdim, fareleri besledim” şeklinde anlatacaktı.
SADE BİR YURTTAŞ GİBİ
1985 yılında Uruguay’da askeri rejimin sona ermesinin ardından serbest kalan Jose Mujica, memleketi Montevideo yakınlarındaki çiftliğine döndü, ancak siyasetten hiç uzaklaşmadı. 1994’te milletvekili, 1999’da senatör ve 2005’te Tarım Bakanı oldu. 2010’da Uruguay Devlet Başkanlığı’na seçildi ancak başkanlık konutuna taşınmayı reddetti. Aylık maaşının yüzde 90’ını yoksullara ve kooperatiflere bağışladı. Eşi senatör Lucia Topolansky ile kırsaldaki evinde yaşamaya devam ederken, 1987 model mavi Vosvos’uyla ulaşımını sağladı.
Uluslararası basın, Mujica’yı "dünyanın en yoksul başkanı" olarak tanımlasa da, bu tanım üzerine yaptığı açıklamada, "En yoksul, çok şeye ihtiyaç duyan kişidir" demişti. Başkanlık dönemi, Latin Amerika'nın en ileri sosyal reformlarına imza attı. 2012’de kürtajı yasallaştırdı, 2013’te eşcinsel evliliği kabul etti ve esrarın devlet denetiminde üretim ve satışını başlattı.
Diktatörlük yıllarındaki işkencelere rağmen, iktidara geldiğinde geçmişle hesaplaşmak yerine uzlaşmayı tercih etti. Askeri hükümeti yargılamaması eleştirilse de, "Bazı yaralar kapanmaz. Onlarla yaşamayı öğrenmek gerek. İntikam değil, barış seçilmeliydi" diyerek bu kararını savundu.
TÜRKİYE ZİYARETİ GÜNDEM OLDU
2014 yılında Türkiye’yi ziyaret eden Mujica, Cumartesi Anneleri’nin 553. hafta oturumuna katıldı ve Galatasaray Meydanı’nda sessizce oturarak dayanışma gösterdi. Ziyaretini, "Acılarını bildiğimiz insanlarla dayanışma göstermek istedik" sözleriyle açıkladı.
Son yıllarını kanserle mücadele ederek geçiren Mujica, 2024 Kasım’ında verdiği bir röportajda, “Dünyayı değiştiremedim ama eğlendim. Anlamlı bir hayat yaşadım. Mutlu öleceğim” dedi. Hayatının son isteği sade bir törenle kendi çiftliğindeki sekoya ağacının altına defnedilmekti. Yanına, yıllar önce kaybettiği üç bacaklı köpeği Manuela’nın mezarını istedi.
Ölmeden önceki son röportajlarında, “İnsanlar tarihi yazmaz, sadece onun karikatürünü yaparız” diyerek, sade yaşamıyla tarihe derin bir iz bıraktı.