Emperyalizme karşı 60'lı yıllarda tüm dünyada başlayan devrimci hareketin Türkiye'deki öncüleriydi Deniz Gezmiş,Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan...
Kitlesel eylemler, büyük ses getirmeye başladı o yıllarda...
Deniz,Yusuf, Hüseyin katıldıkları eylemlerden dolayı 16 Temmuz 1971'de başlayan davada yargılanarak idama mahkum edildi...
Mahkemenin verdiği idam kararı 24 Nisan 1972'de mecliste onaylandı...
"Biz şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştık" diyen gencecik, 20'li yaşlardaki üç fidan 6 Mayıs1972'de sabaha karşı Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde kurulan darağaclarına asılarak idam edildi...
Üç fidan, idamlarından sonra bayraklaştı adeta ve devrim mücadelesinin sembolü oldu...
Birçok sol örgüt farklı konularda görüş ayrılığı yaşasa da mutabık kaldıkları konu Deniz ve arkadaşlarının devrim önderliği oldu...
Üç fidanın idam edilmeden önceki sözleri bugün bile ilk günkü tazeliğini koruyor...
Yusuf Aslan "Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için bir defa ölüyorum.Sizler, bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz" derken, Hüseyin İnan'ın sözleri ise şöyle oldu "Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım.Bu bayrağı bundan sonra Türk halkına emanet ediyorum..."
Deniz Gezmiş ise "Yaşasın tam bağımsız Türkiye.Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler,köylüler" sözleriyle bir devre damga vurdu...
İşte bugün, yani 6 Mayıs Türk tarihine geçen kara bir gün...
Deniz Gezmiş'in ağabeyi Bora Gezmiş de kardeşi ile son görüşmesini şöyle anlatıyor... "Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in idamlarına bir ay kalmıştı. Babamla ziyaretine gittik ve bize 'Kendinizi hazırlayın, bunlar bizi asacak. Canınızı sıkmayın ben görevimi yaptım' dedi. Hayatının son anına kadar hiç korkmadı, hiç pişmanlık duymadı. Bir Deniz'i aldılar binlerce kişi çocuklarına Deniz ismini koydu" diye konuştu...
Ve Türkiye'nin tam bağımsızlığını savunan binlerce aile Deniz ismini çocuklarına verdi...
Deniz ismi çocukların kimliğine yazılırken Beşiktaş da sessiz sedasız ligin zirvesine adını yazdırdı...
Ligin bitimine az bir zaman kalmışken Boğaz'ın Kartalları lige bambaşka bir tat getirdi...
Beşiktaş son haftalarda gelenek haline getirdiği geriden gelip maç kazanmayı bu hafta da sürdürdü...
"Her an her şey olabilir" haftalarına girdiğimiz dönemde yere sağlam basanın ipi göğüsleyeceği de bir gerçek...
Deniz,Yusuf ve Hüseyin'in idam edildiğini Karşıyaka'dan İzmir'e geçerken radyoda duyan büyük ozan Atila Ilhan'ın, Mahur şiiri ile kasvetli 6 Mayıs'ı bitirelim...
Şenlik dağıldı, acı bir yel kaldı bahçede yalnız
O, mahur beste çalar müjganla (kirpik) ben ağlaşırız
Gitti dostlar, şölen bitti, ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yanlızlığımız da sıralı sırasız
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı,sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri, aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı...
Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar, hazırlık sonbahara...
Her şeyin güzel olması umuduyla...
Hoş kalın, dost kalın...