Siyasi partilerde bayramlaşma ziyaretleri yapılıyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz başkanlığındaki MHP heyeti CHP’ye ziyarette bulundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, MYK Üyesi Esma Özdaşlı ve MYK Üyesi Fatih Çetinkaya'nın yer aldığı heyeti, CHP Genel Başkan Yardımcısı, Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka başkanlığındaki Ankara Milletvekili ve CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Aliye Timisi Ersever, CHP PM Üyesi Mehmet Alkım Denizaslanı ile CHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Onur Topkül karşıladı.
'HERKESİN TOK OLDUĞU BİR TÜRKİYE'NİN İNŞASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'
Bayramın daha güzel günlere vesile olmasını dileyerek sözlerine başlayan Nazlıaka, “Büyük Türkiye ittifakı kurmak istedik. Bu ittifakın içinde her siyasi partiden, her görüşten yurttaşlarımız var. Her birine karşı çok büyük bir sorumluluğumuz var" dedi.
Bundan sonraki süreçte de kendilerine oy veren vermeyen, bu ittifaka dahil olan, ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunan her kim varsa, halkın ittifakını kuran herkese hizmet vereceklerini söyleyen Nazlıaka, "Eşit, adil, özgür ve herkesin tok olduğu bir Türkiye inşası için mücadele edeceğiz. Ortaklaştığımız tüm değerler üzerinden de büyük Türkiye ittifakını büyütmek ve daha fazla yurttaşımıza hizmet sunmak istiyoruz. Böyle önemli bir sürecin başlangıç noktasındayız. Önceki dönemdeki çahlışmaları halkımızı bir şekilde değerlendirdi, halkımız teveccüh gösterdi. 'Bu seçimin bir kaybedeni yok, kazananı var, o da halktır' diyoruz. halkın bize göstermiş olduğu bu güvene layık olmak çin elimizden geleni yapacaeğız. İnşallah daha aydınlık günleri hep birlikte kucaklayacağız” şeklinde konuştu.
'İSTİKRARA İHTİYAÇ VAR'
MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz da şunları söyledi:
Sizinle ittifak edenler de umarım sizin bu hissiyatlarınıza aynı şekilde katılırlar. Bu bizi ziyadesiyle mutlu eder. Elbette ortak paydamız ülkemizin birliği, bütünlüğü, dirliği ve düzeni. Bizim bu konularda ne kadar hassas olduğumuzu bütün kamuoyu biliyor. Bunun yanı sıra Sayın Özgür Özel’in seçim sonrası yaptığı değerlendirmeyi de anlamlı ve kıymetli buluyoruz. Tabii biraz espri de olsun, bu seçimde ilk defa 'Tek adam rejimiydi o yüzden böyle oldu’ gibi değerlendirmeler duymadık. ‘Trafolara kediler girdi vs' gibi şeyler olmadı. Bu da bir güzellik yani işin esprisi.. Seçimlerin çok fazla insanımızın mağdur olmadan, burnu kanamadan sonuçlanmış olması da son derece önemliydi. Ortaya çıkan sonuca da hem Sayın Cumhurbaşkanı hem de başta Genel Başkanımız olmak üzere, seçimin milli iradenin tecellisini herkesin samimi şekilde saygı duyması gerektiği ifade edildi. Seçimler inşallah ülkemize, milletimize, partimize hayırlı sonuçlar getirir. Şu aşamadan sonra Türkiye'nin dünyanın ve etrafımızda cereyan eden çok ciddi sıkıntılarla, karşı karşıya olduğu bir süreç var. Ama aynı zamanda 4 yıl seçimsiz bir süreci de istikrar içinde iyi yönetebildiğimiz takdirde inşallah bu sıkıntılardan en az etkilenen ülke oluruz. Bu istikrara da ihtiyaç olduğunu da düşünüyorum. Hep birlikte buna da katkı veririz diye ümit ediyorum.
'BU SEÇİMDE ÖLÜLER OY KULLANDI'
Durmaz'ın sözleri üzerine Nazlıaka “Ama yoksullukta istikrar olmasın istiyoruz, yoksulun daha yoksul zenginin daha zengin olduğu bir düzen istikrarlı bir şekilde devam etmesin istiyoruz” diyerek, şöyle devam etti:
Bu seçimde kediler trafolara girmedi dediniz ama bu seçimde ölüler oy kullandı. Her koşulda biz demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Yapılan yanlışları da söylemeye devam edeceğiz. Birtakım yanlışlar yapıldı mı yapıldı. Her seçimde bir sürprizle kardşılaşmaktan artık halk yoruldu. Her seçimde bunları deneyimlemek gerçekten yorucu ama artık halk da çok idmanlı. Oyuna sahip çıkıyor. Artık 18'ini yeni dolduran gençler dahi müşahit olmak için sorumluluk alıyorlar. Herkes bir şekilde sandıklara sahip çıkmak istedi. Buna rağmen ne yazık ki sizin de itirazlarınız oldu, bizim de itirazlarımız oldu. Ama itirazları değerlendirme noktasında kocaman bir soru işaretini halkın vicdanına bırakıyoruz.
Sadir Durmaz da "Türkiye belli bir olgunluk seviyesine erişti. Seçimde ciddi kayda değer bir olay yaşanmadan sonuçlandı." diye konuştu. Türkiye'de üst üste seçim yapıldığına işaret eden Durmaz, “Vatandaşlar da yoruldu, siyasetçiler de yoruldu. O yüzden önümüzdeki dönemin istikrarlı bir şekilde seçimsiz bir dönem olmasını istiyoruz. Ama tabi şartlar ne getirir onu Allah bilir” ifadelerini kullandı.
'UMUT EDELİM Kİ BELEDİYELER ARACILIĞIYLA DESTEK SAĞLANMIŞ OLSUN'
Bunun üzerine Nazlıaka, "Sandığa gitmeyen kesim daha çok 'Ne kadar oy verirsek verelim yaşam kalitemiz yükselmeyecek, eğiteme sağlıklı gıdaya erişimimiz söz konusu olamayacak, sağlık hizmetlerine erişemeyeceğiz. onun için sandığa gitmeyelim' umutsuzluğunda olan bir kesimdi ama öyle görünüyor ki seçimden sonra umudun yeniden yükseldiği günleri kucaklıyoruz. Onun için iyilik ve dayanışma içinde umudu beraber yükseltelim, ülkemizin sorunlarını hep beraber çözelim. Bir sonraki bayramımız, Kurban Bayramı'mızda bu açlık, yoksulluk, yoksunlukla ilgili yaşanan sorunların bir nebze daha çare üretilmiş şekilde olmasını umut edelim" şeklinde konuştu.
Durmaz, Nazlıaka'nın bu sözlerine “Bu seçimde CHP çok sayıda belediye aldı. Bu açlık, yoksulluk ve yoksunluk, umut edelim ki belediyeler aracılığı ile destek sağlanmış da olsun. Biz de öyle umut edelim." karşılığını verdi.
MHP'nin kırmızı çizgilerinin belli olduğunu vurgulayan Durmaz, "Biz bayrak yere düşmesin, ezan susmasın diye mücadele eden bir partiyiz. Türkiye ilk defa ekonomide birtakım sıkıntılar yaşıyor değil. Ekonomideki sıkıntılar bugün olur yarın alınan tedbirlerle daha rahat bir zemine kavuşabiliriz. Ama Allah korusun ülkenin birliğini ve beraberliğini tehdit edecek gelişmelere hep birlikte karşı durmalıyız. Atatürk’ün kurduğu partinin en az diğer partiler kadar bu konuda duyarlı olmasını istemek de her bir vatandaş gibi bizim de hakkımız” ifadelerini kullandı.
'BASININ ÖZGÜR OLDUĞU GÜNLERİ KUCAKLAMAYA İHTİYACIMIZ VAR'
Nazlıaka da “Sizin hassasiyetleriniz bizim de hassasiyetimiz. Elbette bu ortak değerlerde birleşiyoruz. Bu ortak değerler için mücadele ederken de Atatürk'ümüzün demokrasiye olan inancını ve bu yöndeki sağlam iradesini de tekrar hatırlatmak istiyorum. Yani Cumhuriyet'imizi demokrasi ile taçlandırmamız gerek. O yüzden basının özgür olduğu, üstünlerin hukuku yerine hukukun üstünlüğünü olduğu, güçler ayrılığı ilkesinin olduğu günleri kucaklamaya ihtiyacımız var” dedi.