Bugün biraz Dampier'den ve korsan seyahatnamelerinden konuşalım...
Dampier denizcilik hayatı boyunca yaşadığı maceraları ve keşifleri arşivleyip kitaplaştırmasıyla bilinen, günümüz okuruna nispeten yabancı bir kâşif, tüccar, korsan ve bilim insanıydı. Yazdığı kitaplarda, Güney Amerika, Pasifik Okyanusu, Asya, Doğu Hint Adaları ve Avustralya gibi bölgelerde yapılan keşiflerin yanı sıra, yerel kültürler ve doğal yaşam hakkında detaylı gözlemlerde bulunmuştur. Korsanlık faaliyetlerinde yaptığı gözlemlerin dışında kendisi hayvanlara epey meraklıydı. Dünyayı 4 kez dolaşan Dampier, gittiği her kıtada hayvanları inceleyip betimlemiştir. Gördüğü hayvanları kendi yorumuyla isimlendirip arşivlemiş, bu arşivler İngiliz biyolog Charles Darwin’in dikkatini çekmiş, çalışmalarına katkıda bulunmuştur. Dampier, ayrıca Oxford Üniversitesi’ne katkılarıyla da bilinmektedir.
Seyahatleri sırasında keşfettiği ve gözlemlediği hayvanları kendi seyahatnamelerinde belirtmiş ve bazılarını kendisi adlandırmıştır. Hayvanları anlatımı ise zürafaları çok uzun boylu renkli atlar, koalaları ağaca sıkıca tutunan yavaş maymunlar, kangurularıysa devasa boyutlu tavşanlar diye olmuştur.
Geçimini korsanlık faaliyetleriyle, İspanyol kasabalarını ve gemilerini yağmalayarak sürdüren Dampier, keşif ve gözlem merakına yenik düştükçe sık sık gemisini ve tayfasını bırakıp, daha önce hiç keşfedilmemiş bir adayı keşife çıkardı.
Seyahatnamesiyle bilinen bir başka denizci olan Barbaros Hayrettin Paşa veya gerçek adıyla Hızır Reis, gençliğinde denizciliğe merak salıp kısa zamanda, ağabeyi Oruç Reis ile birlikte katıldığı korsanlık faaliyetleriyle dikkat çekip, Osmanlı İmparatorluğuna kaptanıderya olarak hizmet etmiştir. Tek başına kurmuş olduğu filonun tam sayısını vermek zor olsa da tahmini 400 gemiden oluşan bir filosu olduğu bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun Akdeniz’deki deniz gücünü tek başına kurmuş olduğu ordu ile güçlendirmiştir. Amirallik haricinde korsanlık hayatını devam ettiren Hızır Reis, gemileriyle Akdeniz’de, İspanyol, Venedik ve diğer rakip güçlere başarılı saldırılar gerçekleştirmiştir.
Seyahatnamesinde bahsettiği bir savaş anısında 130 Levend (askeri birlik) ile 700 kişilik orduya saldırıp bunun 120’sini esir edip diğerlerini kılıçtan geçirdiğinden bahsetmekte. Savaş sonunda elde ettiği ganimet ile doğduğu adaya Midilli’ye giderek yedi gün yedi gece kazanlar kaynatıp adanın bütün fakirlerini doyurmuş, sünnetsiz çocukları sünnet ettirmiş, bekar kadınları evlendirmiş, düğünler düzenlemiştir.
Ayrıca Araplardan da hiç haz etmediğini çokça anılarında bahsetmiştir. İşte Barboros'un seyahanatmelerinden bazı bölümler:
12000 askerim vardı. fakat bunların yarısı, askerlik kaidelerine göre savaşmayı bilmeyen arap gönüllüleriydi ve başları sıkışınca kaçmaları, hatta düşmanla birleşmeleri görülmemiş işlerden değildi.
Tahmin ettiğim gibi, emrimdeki 6000 arap gönüllüsü öyle zararlı bir hareketle ihanet ettiler ki, bir an önce güneye çekilmek vacip oldu. bu sözde gönüllüler, kral karlos’a yaranmak için, ben 6000 türk levendiyle surların önündeyken, şehrin hapishanelerini açıp, 10000 hristiyan esirini serbest bıraktılar.