Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde kaybolan ve 19 gündür aranan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni dün itibariyle jandarma ekipleri tarafından bulundu. Türkiye Komünist Partisi (TKP) İstanbul, İzmir ve Ankara’da düzenlediği eylemlerle Narin’in öldürülmesini protesto etti.
İstanbul’da Şişli’de gerçekleşen eylemde konuşan TKP Parti Meclisi üyesi Serap Emir, gerici düzenin katlettiği çocukları ve kadınları hatırlatarak “Hepimizin içinde Narin’in ve daha nice çocuğumuzun acısı var, yaşamdan kopartılan, katledilen kadınların kederi var. Ama aynı zamanda büyük bir öfke var içimizde. Bizim başımıza bu karanlığı musallat edenlere, çocuk ve kadın katillerini o karanlıklarının ardına saklayanlara, ülkemizi tarikat ve cemaatlerin çöplüğüne dönüştürenlere öfkeliyiz. Gözümüzden sakındığımız, sevmeye kıyamadıklarımızın canına kıyanlara karşı tarifsiz öfkeliyiz” dedi.
Narin ölü bedeninin ancak 19'uncu günde bulunmasına tepki gösteren Emir şunları söyledi:
Tam 19 gündür sözde bütün devleti, jandarması, polisi seferber oldu aradılar taradılar. Tam 19 gün bulamadılar Narin’i. Tam 19 gün o küçücük bedenini çürümeye terk ettiler! Ve 19 günün sonunda köyden 2 km ötede bir dere yatağında bulundu Narin’in cansız bedeni. AKP, patronlar, tarikatlar, laikliği cemaatlere meze edenler kol kola işlediler bu cinayeti. Narin’i bu tarikat düzeni, AKP Türkiyesi katletti.
Şimdi de Erdoğan utanmadan çıkmış diyor ki “takipçisi olacağız”. 19 gün boyunca Narin’i bulamayan devlet, şimdi işin takipçisi olacak. Soruyoruz: Narin öldürülmeden önce neredeydiniz? Narin’in küçücük bedenini hangi büyük karanlığınızın arkasına sakladınız? Bu kez hangi siyasi partiyi, hangi siyasetçiyi, hangi dinci gericiyi koruyorsunuz? Bu ülkenin çocukları her gün tarikatların cemaatlerin yurtlarında çığlık atarken neredeydiniz?
Neredelerdi biliyoruz, çocuklarımızın kaybolduğu, kadınların katledildiği bu karanlığı yaratmakla meşgullerdi. Tarikatları, cemaatleri sivil toplum kuruluşu diye diye bu ülkenin her yanına yaymakla meşgullerdi. O yüzden onların timsah gözyaşlarına karnımız tok. Sizin adaletiniz de, sizin sahte gözyaşlarınız da, sizin taziyeleriniz de yerin dibine batsın.
İzmir’de Karşıyaka’da İzban önünde başlayan yürüyüşün ardından konuşan TKP Parti Meclisi üyesi Tuğçe Sezen Gedik geçmişte gericiliğin katlettiği çocuklarımızı hatırlatarak “Ensar Vakfı'nda istismara uğrayan çocuklar için bu düzen yıkılmalıdır! Aladağ'da tarikat yurdunda yanarak can veren kızlar için bu düzen yıkılmalıdır! El kadar çocuğun acısının bu kadar taze olduğu bir günde, gözümüzün içine baka baka, 'Aileyi tanıyoruz' diyerek vahşeti sümenaltı etmeye çalışan milletvekilleri varsa, hiç utanmadan mezarlıkta poz veren milletvekilleri varsa, onların temsil ettiği bu düzen yıkılmalıdır!” dedi.
Narin’in ölümünden sorumlu olan ailesini savunmaya kalkan, cenazenin önünde çektirdiği fotoğrafı paylaşan vekilleri hatırlan Gedik şöyle konuştu:
Ve onlara sesleniyoruz: Narin’i toprağın altına koymaya cesaret eden gericilik, gücünü sizden alıyor. Okullara imamları sokanlar sizlersiniz, tarikatlarla cemaatlerle yapılan protokoller gücünü sizden alıyor. Her emekçi mahallesine açılan tarikat yurtlarının sebebi sizsiniz. ÇEDES'le, Maarif Modeli'yle eğitimde dibin de dibini yaşamamızın sebebi sizlersiniz. Bugün okullar açıldı, on binlerce tarım işçisi çocuk sizin yüzünüzden okulda değil.
Sizin çarkınız dönsün diye işliyor bu düzen.
Ankara'daki eylem için saat 19:00'dan itibaren Çankaya ilçesine bağlı Ayrancı semtinde bir araya gelinmeye başlandı. Ali Dede Caddesi'nde başlayan yürüyüş esnasında atılan "Narin'in hesabı sorulacak", "Düzeniniz batsın çocuklar yaşasın" ve "Narin'in katili tarikat düzeni" gibi sloganların yanı sıra "Narin için sokağa çık" sloganıyla da yurttaşlar eyleme davet edildi.
Balkon ve pencerelerden eyleme destek veren yurttaşların eşliğinde devam eden yürüyüş sonrasında basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını, TKP Merkez Komite üyesi Ali Ufuk Arikan yaptı.
Arikan'ın konuşması şöyle:
Bu düzenden, gerici cemaatlerden, tarikatlardan, siyasi iktidardan ve siyasi iktidarla normalleşme hayali kuranlardan soracak hesabımız var. Hesabımız birikmeye devam ediyor ve sabrımız kalmadı. Bugün memleketin birçok noktasında komünistler sokağa çıktı ve burada da olduğu gibi yurttaşlara sokağa çıkma çağrısında bulundu. Bu çağrı basit, sıradan, alelade bir çağrı değil. Bu çağrı, meydan okumaya çağrısı. Bu çağrı AKP’nin, cemaatlerin, tarikatların ve holdinglerin, çocuklarımızın üzerine çöken karanlığına karşı bir meydan okuma çağrısı. Bu meydan okuma zaferle sonuçlanmalı ve çocukların güldükleri, özgürce dolaştıkları bir ülke kurulmalı.
Biz çocukların aydınlık ülkesini kuracağız. Bu sözümüz Narin’e, bu sözümüz ülkenin emekçilerine, bu sözümüz memleketin aydınlık geleceğine. Dinmeyecek bir öfkemiz var. Bu düzenden hesap sormadan, öfkemizin inmesine izin vermeyelim. Narin için, çocuklar için, aydınlık bir gelecek için soracak hesabımız var. Narin için söz veriyoruz, bu hesap mahşere kalmayacak. AKP’den de, gericilerden de, tarikatlardan da, cemaatlerden de hesap soracağız.