Kendisi şu an muhalif seçmenin nefret objesi haline geldi.
Ama çevresindeki kifayetsiz muhterisler onun paçasından yakalamışlar, bırakmıyorlar.
CHP’nin rantını yiyen takımı bunlar.
Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu gibi iyi niyetli ve gerçek Atatürkçü ismi bu takıma katmasam bile varlığını Kemal Bey’e eklemlemiş tipler onu genel başkan koltuğunda tutmak için direniyorlar. Örneğin, Sarıyer’in yeşil alanlarının villacı müteahhitlere yağmalatılmasında baş roldeki belediye başkanı da o ekipte…
Bunların arsındaki ikinci sınıf gazeteciler de tabanın Kemal Bey’i istediği yalanını yaymaya çabalıyorlar.
***
Bu konuda kimin gerçeği söylediğini anlamak için tarafsız kamuoyu yoklamaları yapılabilir. CHP içinde bile Kemal Bey’i isteyenlerin oranı yüzde 30’u geçmiyor. Bunlar da şu anki yönetimden ve özellikle CHP’li belediyelerden faydalananlar… İlginçtir ki AKP’liler ve MHP’liler Sayın Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olarak kalmasını CHP’lilerden daha çok istiyorlar. Tabloya bakanlar bu düşündürücü sonucu göreceklerdir.
Kemal Bey’in durumunu gösteren diğer bir ölçü de sosyal medyadaki tepkilerdir.
CHP’den beslenen o ayakçı gazetecilere sesleniyorum: Bizim gibi eleştiren isimlerin hesabını bırakın CHP’nin resmi Twitter hesabı @herkesinCHP adlı hesabı inceleyin. Burada parti adına atılan bildirimlerin altındaki eleştirilere bakın. Cevap gönderenlerin yüzde 90’dan fazlası Sayın Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesini istiyor. Eğer 31 Mart 2024 belediye seçimlerine CHP yine Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında giderse bir kısmı oy vermeyeceğini, önemli bir kısmı da sandığa gitmeyeceğini söylüyor.
***
Bu tavır giderek pekişiyor ve yayılıyor. Bu yüzden de Kemal Bey’in varlığı AKP’nin ve elbette de Tayyip Erdoğan’ın işine geliyor.
Aday olmasını istemediğim; aday olduktan sonra da tüm gücümle desteklediğim Sayın Kılıçdaroğlu, bu yakıcı gerçeği görmek zorundadır. Artık muhalif seçmen tıpış tıpış sandığa gitmeyecek, onun başında olduğu partiye oy vermeyecektir.
Açık açık uyarıyorum: CHP, Kılıçdaroğlu başkanlığında yerel yönetim seçimlerine giderse İstanbul elden çıkacaktır. AKP’nin tek şansı da Sayın Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıkta kalmak için direnmesidir.
Bir kez daha uyarıyorum: Milletle inatlaşılmaz Kemal Bey! Eğer partinin başında kalırsanız Roma’yı yakan Neron konumuna siz düşeceksiniz… Ve yüz yıllık cumhuriyet tarihinde hiçbir politikacının görmediği, yaşamadığı bir nefret dalgasının içine düşeceksiniz. Adınız nefretle anılacak, arkanızdan hep kötü şeyler söylenecek…
Değer mi arkadaş; bu kadar düşmeye değer mi?
Vakit varken, senin içinde olmadığın bir yol haritası çiz; partinin de ülkenin de önünü aç. Bizler de AKP’nin dinci faşizmiyle daha kolay mücadele edelim.
Çekil ki iyi anılasın… Yoksa milletin gözünde düşeceğin durum beni bile titretiyor.
İnanmazsan Twitter’a bak…