Kazanacak aday bellidir

Millet İttifakı, cumhurbaşkanı adayını açıklamakta gecikiyor. Bunda, İyi Parti tarafının “Kazanacak Aday”  araması etkili oldu. Kendi içinde tutarlı gibi gözüken kazanacak aday sloganı, siyasi açıdan pek mantıklı değil.

Çünkü, Millet İttifakı gündeminde olan hangi isim aday gösterilirse göstersin seçimi açık ara kazanacaktır. Bu isim Kemal Kılıçdaroğlu olsa da zafer kesindir.
Hesap ortadadır…

Oylarını, üst sınırdan değil ortalamadan alarak bakalım:

CHP yüzde 25, İyi Parti yüzde 15, HDP yüzde 10…

Bu üç partinin oyu bile seçimi kazanmaya yetiyor. Buna yüzde 10 kadar da diğer partilerden gelebilecek oyu ekleyin, eder yüzde 60…

MERAL HANIM İSTERSE
Eğer İyi Parti Lideri Meral Akşener isterse Kemal Bey yüzde 60 oy alarak açık ara seçimi kazanacaktır. Yeter ki İyi Parti, seçmenine bu yönde bir işaret versin… Üstüne üstlük de İyi Parti seçmeni buna hazırdır.

Öyleyse Meral Hanım neden “Kazanacak Aday!” diyerek işi yokuşa sürüyor?

Onun da kendine göre hesapları var:

*Öncelikle seçim sonrası kurulacak hükümette etkin olmaya çalışıyor. Bu yüzden cumhurbaşkanı seçilecek isimle pazarlık yapıyor. Yeni dönemde daha çok yetki, daha çok sorumluluk, daha fazla kapsamı alanı istiyor. Böylece partisinin hareket alanını genişletmeye uğraşıyor. Partisini ileride birinci parti yapmak gibi bir ideali var. “Ben başbakan olacağım!” demesinin gerçek nedeni de bu hedeftir.

*Meral Hanım, iktidarı yitiren AKP’nin hızla dağılacağını, bu partiye oy veren geniş seçmen kitlesinin kendisine yeni siyasi sığınk arayışına gireceğini biliyor. Bu yüzden de o seçmene yönelik tavır takınıyor. Politikasını, tutucu AKP tabanının da hoşuna gidecek biçimde yönlendiriyor. Sayın Kılıçdaroğlu’na yönelik İyi Parti direncinin altında bu politika da yatıyor.

ÜLKEYİ KISIRDÖNGÜDEN ÇIKARMAK İÇİN
Ama Türkiye’nin bundan daha geniş bir bakış açısına gereksinimi var. Ülkemizin ırkçı ve mezhepçi politik çukurdan çıkartılması için İyi Parti Lideri’ne demokratik bir görev düşüyor. O da Kemal Bey’in adaylığını desteklemek… Böylece toplumumuzu alttan alta bozan siyasal dinci politikaya karşı çıkmak… ABD’de bir zamanlar beyazların bindiği otobüse binemeyen, onların gittiği lokantaya giremeyen zencilerden devlet başkan seçildi. Türkiye’de de Alevi kökenden gelen ama mezhepçiliği reddeden kapsayıcı bir ismi cumhurbaşkanı seçtirmek, İyi Parti’nin kapsama alanını daraltmaz, aksine onu tam merkeze yerleştirerek kalıcı parti haline getirir.

1990’lardan beri yakından izlediğim Meral Akşener bu kıratta bir politikacıdır. Kendisinin MHP gibi çelik çember bir siyasi yapıdan çıkıp bu kadar hızla büyümesinin nedeni, geleneksel sağcı politikalara sarılması değil özgürlükçü tutumu oldu. Onun Saray’ın işine yarayan Ümit Özdağ’ın konumuna düşecek bir politikada ısrar edeceğini sanmıyorum.

Ülkemizin toplumsal barış açısından yeni bir aşamaya yükseltilebilmesi için Sayın Akşener’in özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday göstermesi gerekiyor.  İyi Parti’nin kazanacak adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur… 

Kararın da böyle çıkacağından çok eminim.