YAŞAM

İzmir’de 25 Kasım’da kadına yönelik şiddete karşı yürüyüş düzenlendi

İzmir’de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde yürüyüş düzenlendi, kadınların hak mücadelesi bir kez daha haykırıldı.

İzmir’de, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında düzenlenen yürüyüşle kadınlar, hak mücadelesini bir kez daha haykırdı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın Meclisleri ve Genç Feministler Federasyonu'nun öncülüğünde yapılan etkinlikte, 1960’ta Dominik Cumhuriyeti’nde faşist diktatörlüğe karşı mücadele ederken tecavüz edilerek öldürülen Mirabel kardeşlerin anısı yad edildi.

Açıklamada, “Bugün dünyanın dört bir yanında faşist diktatörlüklere, erkek-devlet şiddetine, yoksullaştırma ve aile politikalarına, savaşa karşı emeğimiz, bedenimiz, haklarımız ve hayatlarımız için sokaklardayız. Hikayesi yarım bırakılmış tüm kadınların öfkesiyle, göç yollarında, evlerde, okullarda, iş yerlerinde, sokaklarda şiddete, tecavüz ve tacize karşı birbirinin elini sıkıca tutan  kız kardeşlerimizden ve Mirabel’lerin kanat çırpışından aldığımız güçle buradayız” ifadeleri kullanıldı.

Kadın cinayetlerinin sorumlusu devlet politikaları

Kadınların elde ettiği haklara yönelik saldırılara dikkat çekilen açıklamada, AKP-MHP ittifakının İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmesi, 6284 Sayılı Kanun’u zayıflatma girişimleri ve kadınlara yönelik şiddeti cezasız bırakma politikaları eleştirildi. Kadın cinayetlerinin bireysel olaylar değil, sistematik bir sorun olduğu ifade edilerek, “2024 yılı başından bu yana erkekler 327 kadını ve 39 çocuğu öldürdü, 240 kadının ölümü şüpheli olarak kaydedildi” denildi.


Ali Yerlikaya ve Latif Aydemir tepkisi

Basın açıklamasında "İzmir Büyükşehir Belediyesi AKP'li meclis üyesi Latif Aydemir,  'öldüren kadar ölenlerde suçlu' diyerek katledilen kadınları suçladı. Daha birkaç gün önce İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise, kadınların “bizi aramak yerine kapıyı açtığı için” öldürüldüğünü söyledi" denildi. 

Kadınlar, ekonomik ve sosyal güvencelerin sağlanması, şiddet ve istismarın önlenmesi, kamusal kreşlerin açılması ve eşit işe eşit ücret taleplerini bir kez daha dile getirdi. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi’nin geri getirilmesi, 6284 Sayılı Kanun’un etkin uygulanması ve çocuklara yönelik şiddeti önleyen Lanzarote Sözleşmesi’nin gereğinin yerine getirilmesi çağrısı yapıldı.

Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz

Kadınlar, ekonomik ve sosyal güvencelerin sağlanması, kamusal kreşlerin açılması, şiddet ve istismarın önlenmesi taleplerini dile getirdi. Orta Vadeli Program’ın kadınları daha da yoksullaştırdığı belirtilerek, Selçuk’ta devrilen sobadan sızan gaz nedeniyle 5 çocuğun hayatını kaybettiği trajedi hatırlatıldı.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in “Her şeyi paraya bağlıyorsunuz” açıklamasına tepki gösterilerek, kamusal kreşlerin eksikliği ve doğum kontrol yöntemlerine erişim engelleri eleştirildi.

2025 bütçesinde Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan 130 milyar TL’nin dikkat çektiği açıklamada, kadınlara ayrılan günlük kişi başı bütçenin sadece 38 kuruş olduğu vurgulandı. “Bu tablo, kadın ve çocukların haklarını hiçe sayan politikaların sonucudur” denildi.

Kadınlar, her geçen gün artan baskılara ve şiddete karşı dayanışmanın önemini bir kez daha hatırlatarak, “Yaşasın kadın dayanışmamız! Yaşasın mücadelemiz!” sloganlarıyla seslerini yükseltti. Basın açıklaması, “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz” sözleriyle son buldu.

{ "vars": { "account": "G-9KFVFXJPJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }