İşte faşiste böyle karşı durulur!

“Faşizm” nedir?

Demokratik düzen yerine aşırı çarpıtılmış bir milliyetçiliğe dayanan bir baskı düzeni kurmayı amaçlayan ideolojiye, yani öğretiye faşizm denilir.
Faşizm denildiğinde akla ilk gelen faşist İtalyan Benito MUSSOLİNİ’dir.

Mussolini’yi kısaca tanıyalım.
* 1883’de doğdu, 1945’de öldü.
* Milliyetçi Faşist Partis’nin kurucusu ve lideridir. Yandaşları kendisine DUCE, yani REİS adını taktılar, her gittiği yerde Duce haykırışlarıyla karşıladılar.
* Ekim 1922-Temmuz 1923 sürecinde İtalya hükümetinin başbakanı oldu.
* 23 Eylül 1943-25 Nisan 1945 sürecinde Devlet Başkanlığı yaptı.
* Nisan 1945’de İsviçre’ye kaçarken yakalandı, kurşuna dizilerek öldürüldü. Cesedi ayaklarından asılarak halka gösterildi.

Mussoli’nin önemli söylem ve eylemlerine kısaca bakalım.
* Eski Roma İmparatorluğu’nu tüm görkemiyle yeniden kurma hayalini görüyordu.
* Şöyle diyordu: “Bize sosyal denge, düzen gerekmez! Bize kaos lazım. Kaos, korku ve nefret!”
* Demokrasi hakkındaki görüşü şuydu: “Demokrasi çok güzeldir. Sana onu yok etme özgürlüğü dahil olmak üzere bir sürü özgürlük verir. İşler bittikten sonra onu kaldıracağız!”
* Faşizmin temel ilkesini şöyle tanımlıyordu: “Gücün hakimiyeti reddedilemez! Faşizm şiddettir!”
* Bir tercihini şöyle açıklıyordu: “50 bin silahı, 50 bin oya tercih ederim!”
* En tutucu Hıristiyanlar, Katolik olanlardır. İtalya halkı Katoliktir. Mussolini halkı yönlendirmede Katolik mezhebini kullandı.
* Mussolini tüm yargıçları, yargı organlarını kendisine bağladı.
* Mussolini tüm medyayı ele geçirdi.
* Mussolini kendisine karşı olan milletvekillerini parlamentodan attı!
* Mussolini tüm üniversite hocalarının kendisine biat ve bağlılık yemini etmeleri şartını koydu. Toplam Bin 200 üniversite hocasından sadece 12’si böyle bir yemini etmeyi reddetti.

ATATÜRK VE MUSSOLİNİ

1934 yılında Mussolini, iyice şımarmış, Antalya’nın İtalyanlara verilmesi gerektiğini söyleyerek tehditler savurmaya başlamıştı. Ayrıca İtalyan öğrencilerine Roma’da Türk Elçiliği önünde gösteri yaptırtıyor; Antalya’yı istiyoruz diye avaz avaz bağırttırıyordu.
29 Ekim 1934 günü Ankara Palas’ta Atatürk tarafından bütün elçilere verilecek bir ziyafet vardı. Yemekte İtalyan Büyükelçisi de bulunuyordu.
Atatürk Fransızca olarak doğrudan doğruya büyükelçiye hitap ederek Mussolini’nin o günkü beyanatını eleştirip yüksek sesle konuşmaya başlar.
Tabiî sofradakilerin hepsi susar, dinlemeye başlar.
Atatürk, Mussolini’yi çok ağır biçimde eleştirir, şöyle der:
“Bizim memleketimize herhangi bir suretle göz koyamaz, bunu aklından çıkarmalıdır!”
Atatürk konuşmasını şöyle noktalar:
“Söylediklerimi dinlediniz. Benim fikirlerim bu, Mussolini’nin bu sözlerine karşı! Bunları kendi memleketinize, Mussolini’ye olduğu gibi yazmanızı istiyorum!”
Büyükelçi yemeğini bitirir. Atatürk’ü selamlayıp tek kelime söylemeden Ankara Palas’ı terk eder.
Mussolini'nin hala aynı saçmalıklara devam ettiği görülür. Sanki, Atatürk’ün o sözlerine cevap vermek istermiş gibi Rodos Adasına asker yığmaya başlar.
Birkaç ay sonra da İtalyan Büyükelçisi, Atatürk’le görüşmek üzere randevu ister. Belki hükümetinin bir notasını, bir ültimatomunu Atatürk’e vermek niyetindedir. Atatürk, elçiyi günlük giysileri içinde kabul eder. İtalyan elçi, Atatürk’e Mussolini’nin bazı isteklerini söyler. Atatürk bu sözleri bir süre dinledikten sonra:
“Bana on dakika müsaade etmenizi rica ederim”, diyerek yandaki odaya geçer.
Döndüğü zaman asker elbisesi üzerindedir.
Mareşal üniformasını ve çizmelerini giymiş olarak elçinin yanına döner ve:
“Buyurun, şimdi sizi dinliyorum,” der.
İtalya Büyükelçisi, afallamış gözlerle Atatürk’e baktıktan sonra ancak şunları söyleyebilir:
“Ekselanslarına, Duce’nin selamlarını ve iyi dileklerini takdim etmek için rahatsız etmiştim.”
Başka tek söz etmeden çıkar, gider.
Ertesi gün Mussolini, Rodos’daki askerlerini geri çeker bir daha da Antalya’nın adını ağzına almaz

Değerli Dostlar,
Günümüzde Amerika ve Avrupa’da yeni faşistler türemekte, iktidarı ele geçirmekteler.
Avrupalılar bu yeni oluşumu korkuyla izliyor, yeni türeme faşistlerle nasıl baş edileceğini bilmiyorlar!
Peki, faşistlerin demokratik düzeni yıkmaları nasıl engellenecek?
Ağız dalaşı yapılarak faşistler engellenemez!
İçi boş sözlerle uzun nutuklar çekerek de faşistlerle baş edilemez!
Peki, faşistler nasıl durdurulacak?
Faşistler, Büyük Devrimci Mustafa Kemal Atatürk gibi davranarak durdurulacak!

{ "vars": { "account": "G-9KFVFXJPJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }