Murat Bayar
14 Mayıs'ta cumhurbaşkanlığı seçimlerine dört adayla girileceğini düşünüyorduk. Bununla birlikte, 11 Mayıs'ta Memleket Partisi Başkanı Muharrem İnce, adaylıktan çekildiğini açıkladı. Bunu yaparken de, "CHP'nin bahanesi kalmasın" diye bir ifade kullandı.
İnce'nin istifası ile "Bizi yine yarı yolda bıraktı" diyenlerle, "doğrusunu yaptı" cılara rastladık.
Kişisel kanatim, İnce'nin tüm adaylık serüveninin CHP ile duygusal hesaplaşması üzerine kurulu olduğu yönünde!
KIRILMA NOKTASI: HOŞ GELDİNİZ, GÜLE GÜLE!
Şöyle ki: CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinde İnce, "Hoş geldiniz ve güle güle" ile akıllara kazındı. Ve bu tarihten sonra da oy kaybı başladı.
Aslında, İnce'nin aday olurkenki tek stratejisi de, geçmişte CHP'nin yeterince yanında durmadığı gerekçesi ile Kılıçdaroğlu'nun yüzüne böyle bir sözü sarf etmekti.
Sanki, bu sözle birlikte kendi misyonunu tamamlamış gibi hissetti!
Niye mi?
SEÇİM BEYANNAMESİ OLMAYAN ADAY!
Biz gazeteciler, cumhurbaşkanlığına aday olan dört isimden de seçim beyannamesini istedik. Memleket Partisi'nden ulaştığımız isimler, ellerinde ne bir seçim beyannamesi ne de bildiri olmadığını ifade etti.
Tek tek her bir liderin savunduğu bir dava varken, İnce'nin ne böyle bir davası ne de duruşu yoktu. Tüm seçim konuşmaları ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştirmek gibi görünürken, sanki arada da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dokunuyordu.
İnce'nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecindeki, "CHP'den bilgi akışı gelmedi" sözü ile sonuçlar netleşmeden gecenin bir saatinde İsmail Küçükkaya'ya söylediği "Adam kazandı" sözü arasında ciddi bir çelişki görünüyor.
Ki daha sonra, İnce, Küçükkaya'ya o mesajı atarken CHP'den de kendisine bilgi akışı geldiğini ve bu sözü bilgiye dayalı olarak söylediğini anlatacaktı!
Hitabet sanatında son derece başarılı bir isim, Muharrem İnce, adaylıktan çekilirek son derece saygın bir duruşla tarihteki yerini alacaktır.